bugün

günümüzde birçok insanın yaptığı hatadır. malum, insanlar eskiden avrupailikle ünlü olmaya, halk tarafından sevilmeye çalışırlardı. ama artık halk doğallığı istediğini gösteriyor. bunun sonucunda da özellikle televizyon camiasındaki insanlar göze girmek, sevilmek adına doğal olmaya çalışıyorlar.

bu noktada kantarın topuzu kaçıyor. doğallıktan anlamayan insanlar doğallık adına her şeyi yapabileceklerini sanıyorlar. insanlara hakaret etmeyi, saçmasapan davranmayı doğallık olarak gördükleri için bunları yapılabilir buluyorlar.

çoğu insan da yiyor bu numaraları. tabii, yıllarca avrupalı gibi görünmeye çalışanları izleye izleye, doğal oldukları için küçümsene küçümsene önlerine ne gelirse yiyorlar. haksız da sayılmazlar. bu numaraları yiyenlerden çok, bu numaraları uygulayanlara kızmak lazım.

yarışma programları, evlendirme programları, diziler, filmler. hepsi doğallığa yöneliyor. eskiden çağdaş görünmeye çalışan programlarda artık aniden halay çekiliyor, her gün bilmem ne mutfağından yemekler yapılan programlarda sıra geceleri düzenleniyor, çiğ köfteler yoğuruluyor.

şimdi biraz da kabalık yaparak doğal olmaya çalışanlara bakalım. doğallığın anlamını bilmeyen bu sözde açık gözlüler halkı "ben doğalım, bakın yemeği elimle yiyorum, bakın nerede olduğum farketmeksizin etrafa küfürler saçıyorum." yöntemleriyle kandırmaya çalışıyorlar.

doğallık öyle hemen kazanılacak bir şey değildir. doğallık doğuştan gelen bir şeydir. "doğal olunmaz, doğal doğulur." diyebiliriz.
insanların yüzüne canını sıkacak şeyleri pat pat söylemektir yüzüne karşı. bildiğin kabalıktır doğallık adı altında.
patavatsızlığı mazur görmek gibidir.