bugün

(bkz: an american prayer)
sahnede masturbasyon yapmışlığı vardır efendim. *
U.C.L.A'de sinema okumuştur. Öğrencilik filmleri anlaşılamamış ve büyük eleştiriler almıştır.
zamanında adolf hitler için oldukça kinayeli bir şiir yazan bunuda bir çok konserinde seslendiren efsanevi şair, müzisyen.

(bkz: hitler poem)
insan değil, kesinlikle, bunda tüm the doors hayranları hemfikirizdir sanıyorum. kurt cobain ve james hetfield ile hayatımın gerçekten kayde değer bir bölümünü etkilemiş olan adam. ölüleri diriltme ve ölümsüzlük gibi olayları, ütopya olmaktan çıkartıp, üzerinde kullanmak istiyorum.
"bir sürü defter tutuyordum, ama okulu bıraktığımda aptalca bir şey yaparak hepsini attım. şimdi o iki üç defterden daha fazla istediğim bir şey yok." diyerek pişmanlığını dile getirmiş olan duayen.
patricia kennealy adlı fransız gazeteci ile yaptığı kanlı ayinler sonucu sonunu hazırlamıştır kanımca.
Dünya'ya fazla gelmiş bir insan bence Jim. Gerek IQ su gerek duygusal zekası açısından. Sonuçta yazdığı şarkıların, verdiği röportajların çok ötesinde bir adamdı bence. Anlaşılamayıp öldü, en fenası bu zaten.
sahnede tutuklanan ilk rock şarkıcısı.
i am the lizard king,
i can do anything..

kendisine come on baby light my fire demek istiyorum.
erken ya$ta intihar eden, ya$landığı zaman nasıl olacağı her zaman merak konusu olarak kalacak olan kertenkele kral.
"Herkesin doğduğunu iddia ederler, ama ben buna katılmıyorum. Belki de baygınlıklarımdan birini yaşıyordum."(1969)

"En çok seven anne, baba, akrabalar, suratlarında gülücüklerle cinayet işlerler. Gerçekten olduğumuz asıl kişiyi tahrip etmemiz için zorlarlar. Anlaşılması güç bir cinayet."(1969)

"Bana göre şarkı müzikle gelir; ilk önce bir ses ya da ritm, sonra elimden geldiğince hızlı söz uydururum. Hissedişi sürdürmek için; ta ki müzk ve lirik aynı anda gelinceye kadar. Şiirde genellikle hiç müzik yoktur. Şarkılarımın çoğu o anda oluşur; pek üretken bir söz yazarı dğilimdir."(1969)

"Bir Doors konseri, özel bir tür dramatik görüşme ve eğlence için düzenlenen bir halk toplantısıdır. Sahnedeyken bir dünyanın yaratımında roller alıyoruz ve bunu kalabalıkla birlikte kutluyoruz. Hareket halindeki vucutların heykeli haline geliyor. Bu politik, ama bizim gücümüz seksüüel..belki bizi erotik politikacılar diye adlandırırsınız.."(1969)

"Bir oyun, kapalı bir sahadır; merkezdeki cinsiyetse ölüm çanıdır ve rol yapmak, sahip olduğum tek oyun."(1969)

"insanların neden benim her zaman uçmuş olduğuma inanmak istediklerini merak ediyorum. Belki de kendi trip'lerini onlar için bir başkasının üstlenebileceğini zannediyorlardır..." (1969)

"Çocuklar, gelecektir. Çocukları değiştirebilir, şekil verebilir ve etkileyebilirsiniz. Genç dinleyicinin önemi budur; onlar üzerine yazılması iin beklenen temiz kağıt gibidirler.. ve ben mürekkebim."(1969)

"Bir rock konserinde kural yoktur. Her şey mümkündür."(1969)

"Los Angeles, parçalarını birleştirecek bir ayin arayan bir şehirdir ve The Doors da öyle; bir ayin arıyor. Bir tür elektrk düğünü. Biz kendimizi göstermek için müziğin içinde saklanıyoruz." (1969)

"Bazen..Rock'n'roll tarihini Yunan dramasının aslı gibi düşünmeyi seviyorum. Mevsimler boyunca harman yerinde bir grup rahip yardımcısı danslar edip şarkı söylemeye başlamış. Sonra bir gün delinin biri kalabalığın içine atlamış ve Tanrı'yı taklit etmeye başlamış..."(1968)

"Film herşeyi sıkıştırır. Bir sürü enerjiyi küçük bir alan iiçinde paketler."(1969)

"Ben her zmaan kelime adamı olacağım, kuş adam olmaktan iyidir."

"Bir uçak kazasında ölmeyi önemsemem. Güzel bir gidiş olurdu. Uykuma ya da yüksek dozdan ölmeyi istemiyorum.. onun nasıl olduğunu hissetmek istiyorum. Onu tatmak, duymak, koklamak istiyorum. ölüm bize sadece bir kez gelecek onu kaçırmak istemem."(1969)

Sözlerinin sahibi, Lizard King, şair, besteci, IQsu 149 olan müthiş insan...
hayatımda ilk kez kendimi ünlü birisine benzettim. i$te kendimi gördüğüm ki$idir "jim morrison".
algının kapılarında dansederken zihninden düşürdüğü düşüncelerle yaşadığı dönemden bu güne sadece kırıntılarıyla yetindiğimiz duyusal vasıfları bir lsd etkisi ile ayağa kaldırmaya çalışan bir düşünce adamı, tiyatral bir kimlik, bir rock'n'roll yıldızı
38 yıl geçmiş ruhun özgür olduğundan beri..
3 temmuzdu.. 1971.. pariste son tango..
vietnam kaldı geriye.. hatırlıyorsun değll mi?
bitirdiler o savaşı, ama yenileri oldu..

neruda senden hemen sonra nobel aldı biliyor musun?
cok severdin nerudayı.. ah bilmez miyim pam'de cok severdi..
yolun düşerse uğra buralara.. efes'i gezeriz beraber..
tamam, tamam.. dillendirmeyelim bu kadar yeter..

38 yıl geçmiş ruhun özgür olduğundan beri..
baygınlıklarından birisi daha bizim zamanımıza denk gelir mi?
hadi gel.. gel.. gelsene..
* * * *
"duyunun arayışında verilenle yetiniyoruz. dağın eteklerinde dans eden çılgın bedenlerden, karanlığın içinde bakan bir çift göze dönüştürülüyoruz." diyerek iki cümleyle insanın hayal dünyasına yeni pencereler ekleyen, "rock star" kavramına yeni anlamlar kazandırmış şahane insan, doğal karizma.
anti - oidipal yaklaşımını " babayı öldür, anneyi düz" soylemine dayandırır. doors' un yapımcısı paul rotchild bu konuda soyle demiş: "anneyi düz... öze yani gerçekliğe geri dön demektir". kaldı ki morrison the end parçasında sunu talep etmiş " yasa yapıcılıların hiçbirini, arzuya getirilen hiçbir sınırlamayı kabul etme. ayrıca oidipus travmasından geçmediğiniz surece tam anlamıyla insan olmazsınız, gerçeklik ilkesini reddediş psikoza yol açar" demiştir. sanıyorum ki morrison' ın burda kullandığı uyusturucuların etkisiyle psikoza yol açar demiş cunku butun bu dengeyi bozan uyusturucuların actıgı geniş tahribat psikozdur. anne' ye ve kadınlara fazlasıyla takılıp kalan morrison' ın oidipal psikozunu aşamaması belki de onu intihara suruklemiştir. farklı açıdan benzer bir konuyu omer kavur, anayurt oteli filminde ele almıstır.
bu dunyaya gelmiş az sayıdaki sıradışı insandan biri. açıkçası onu burda anlatabılmek hiç kolay değil, muhtemelen beni aşan, kapasitemin üstünde bir şey. tanımak için her şeyi yapabileceğim olağanüstü biri.
27 yaş sendromundan kaybettiğimiz ilahlardan biri. dinlerken bile kafa olup , değişik boyutlara geçirtir insanı, ayağa kalkarsın ve kızılderililerle dans edersin.
alkolü esrara tercih eden delikanlı bünye.
ölmeseydi kim bilir kaç şiir kitabı yazacaktı, daha neler üretecekti.
ve sahnede arkasını döner ,üstelik arkasında ayaklarına kapanıcak bir sürü kalabalık olmasına rağmen, bilir ki onlar sadece bir sürüdür , onun aklı ise çöllerdedir,sonsuz kum taneleri kadar hayalleri ve bu hayallerini gerçekleştiricek beyne sahiptir. ama yalnızlık o kum tanecikleri arasında boğulmasına nedendir, bir eşi yoktur ,sadece benzerleri vardır, hayatınızda sizin de bir eşiniz olmasaydı ne yapardınız ?evet evet ölüm ....
besteciliğine toz kondurmak zaten imkansızdır, sesi ise dinledikçe ne kadar duygu yüklü olduğu anlaşılan cinstendir.
sahnedeyken 2 kez tutuklanmış şarkıcı polisler resmen adam şarkı söylerken gelip mikrofonu elinden kapıp bunu götürüyorlar bu ise olaylara anlam veremyeip sadece gülümsüyor. ilk bakışta sanki önceden ayarlanmış bir olay gibi dursada cidden tutuklanmıştır. fredy mercurye benzer tavırları.
gerek sesi gerek yakışıklılığı gerekse tavırları sayesinde 60ların ikinci yarısına damga vurmuştur.