bugün

iş hayatına girip hemen genel müdür olmayı düşünen yeni mezun kişidir.

aslında çalışmayı sevmiyordur.

herkesin belli bir mesleki süreçten geçtiğinin anlatılması gerek.
standartları olan yeni mezundur. enayi yerine konma eşiğini biliyordur.
sokakta bilmem kaç milyon işsiz varken hıyarlık yapan adamdır. kendine göre idealleri, kriterleri var niye o işe giriyor?
okul hayatından daha çıkamamış iş hayatıyla okul hayatı arasına sıkmış ayakları yere basmayan ergen gerisi kişidir.
gayet de kendine göre haklı sebepleri olan mezundur.
kıraathane de okey oynaması daha zevklidir o açıdan işi beğenmemiştir.
güvendiği bişeyleri olan mezundur.
Ya iş şartları hayatını yeterli düzeyde olanak sağlamasına izin vermemiş yada Çalışmak zoruna gitmiş olan insandır.
en iyisini yapandır. maksat vücutla değil kafayla çalışmaktır. yoksa bedenen çalışmayı öküzlerde yapmaktadır, aldığı ücret bir kuru ottur. önemli olan güdülen değil yerine göre güden olmaktır. ezdirmeyin kendinizi gençler, sikerler kariyeri.
içecek şefi veya müdürü diye girdiyse tabiki de ayrılması gerekebilir. sonuçta çay götürüp getirmek için okumamış mezundur büyük ihtimal. terfi olayı da meçhul belki ucuz çay alması için dışarı yönlendirebilirler.
vasıfsız insanın yapabileceği iş için diploması var diye alındığını farkeden mezundur.

vasıfsız insanın yapacağı işi yapacak, onun alacağı paranın aynısını alacak, sonra yok efendim neymiş ülkede işsizlik var diyecekmiş. tabi der amına koyim.

asgari ücret üzerinden ödeme yaparlarsa üniversite mezunu adama, adam bi sorar bu amına koyduğumun ülkesinde ekstradan niye okuduk biz diye.
türkiye de işsizlik oranını yükselten bireydir.
rahatlığa alışmış mezundur.
anne-babası parasını bir süre daha yiyecektir.
bir de işsiz değillerdir genelde, kpss bahanesine sığınırlar.
akp'lidir.

ülke elimizde istediğimi yaparım diye düşünür.
Günümüzde çoğu üniversite mezunlarına kendi bölümlerinin dışında iş bölümleri sunulmakta ve malum ki kişi hakettiği değeri görememektedir. Alınan para, bulunduğu konumdan çok işletmelerin çalışanına yanlış yaklaşımlarından dolayı çoğu yeni muzen olarak işe başlayanlar işine sahip çıkmamakta kendini önemsiz görmekte ve işi bırakmaktadırlar.
karakter sahibi mezundur.
beğenilen iş diye bir şeyin gerçek olmadığını pek yakında anlaması gereken kişidir.
rakamları düşündüğünüzden çok daha fazla olan kitledir. işsizlik rakamlarına önemli ölçüde katkıları vardır. bunu yaptıkları yetmezmiş gibi bi de işsizlikten şikayet ederler.

ama öte yandan her yere bok gibi açılan özel üniversitelerden dolayı elini sallasan çarpacak üni mezunları nedeniyle değeri azalan yeni mezunlara bir darbeyi de "500 lira maaş veririm" diyen işveren vurur. sonra da verdiği 500 lira için "maaşını veriyorum çalışacaksın tabii" diye çocuğa it çeker, seninki de 1-2 bakar olmayınca "sikerim ızdırabını" deyip işten ayrılır.

burada işverene önemli iş düşüyor, birincisi yeni mezuna it çekmemek, ona iş öğretecek ortam sağlamak, ikincisi de ölücü maaş vermemek. kimse 3-4 milyarla işe başlamaz ama 700, 800 gibi komik rakamlar verip sonra da suyunu çıkarmak insanlığa sığmaz. sen iyi şartları sağla, adam eşek değilse işi öğrenir; ona rağmen gidecem diyorsa zaten odunla dövüp siktir edilir.
henüz hayatın gerçeklerini anlamamış yeni mezundur. hala öğrenci psikolojisinden kurtulamamıştır. bütün işverenlein heyecanla onu beklediğini sanıyor olabilir.
olabilir. gençtir hoş görmek lazım.
zaten ancak yeni mezunun yapabileceği türden bir şeydir.
çalışma yaşamına girmiş, adapte olmuş ve çalışmak zorunda olan birisinin böyle bir lüksü yoktur.
mezun olur olmaz pazartesi gel başla denilerek en az 5000 tl ile işe başlayacağını düşünen kişidir.
(bkz: ismail abi)
Memnun olmadığı bir işte çalıştığında ne kendisi ne de işyerin için verimli olamayacağını bidiğinden, doğrusunu yapan kişidir.
Eninde sonunda hidayete erip, verilen maaşı ve kendisine uygun görülen işi kabul edecek mezundur.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar