bugün

Seçim sonuçları açıklandığı zaman.
Sevdiklerinden birinin hayatını kaybetmesi durumunda.
tabii ki de damacanadan su doldururken ayarını kaçırdığı andır.
Karşıda ki insanın sizi yanlış anladığı anlardır. Ne yaparsanız yapın, ne derseniz deyin karşınızda ki insan ikna olmaz... Siz çaresizlikten çırpınırsınız da çırpınırsınız.
nizamiyeden içeriye girdiğin andır.
ne uğruna yaşanacak birşeyin kaldığı nede uğruna ölünebilecek bir şeyin olmadığı andır.
sebepsizce nefes almanızı sağlar.
Söylediğiniz bir yalanın ardından vakit henüz yatsıyı göstermeden mumların üstünüze devrildiği zamanlardır.
bir yakınını kaybettiğim zamandır anlarsınki ölümden daha gerçek birşey yoktur.
kontrolsüzce kendine engel olamamaktır.
faşizmin iktidar olduğu bir ülkede insan hakları ile ilgilenmek.
(bkz: türkiyede kürt olmak)
Buzlu yolda, kendi etrafında dönen ve kayan arabanın içerisinde, frenlerin bir işe yaramaması.
Tam ihtiyacın varken babanın yanında olamamak.
tuvaletini yaptıktan sonra tuvalet kâğıdının olmadığını farkettiğin an.
sebeplerinin altında ezilmiş insan örneğidir. ki sitem nereye kadar gidebilir? kim ölebilir. hadi buraları s.ktir edip geçelim. kaç kişiye yalan atabilir bu bahsettiğimiz insan örneği diye sorarsa malum şahıs. cevap en boy ve dem. arta kalanlarımız, orta şekerli tatsız bi' fincan kahve tadında. umudumuz, yalnızlığına gizlediği bi' kaç fal örneği. en kelimesi mesela, çaresizliği ne kadar abartabilir ? hiç.
damacananın pompasına fazla bastığını hissettiği an.
terkedildigi andır. hiçbirşey yapamazsın öylece kalırsın. neden diye sorarsın ve mantıklı bi cevap alamazsın. içinde bir boşluk olur, bakışların anlamsızlaşır. Kendine güvenin kaybolur. Herşey anlamını yitirir ve çaresizligin en agırı budur. ama zamanla geçiyor. fazla kasmamak lazım.
saatte 170 km sürat ile giderken kullandığınız aracın frenlerinin boşalması.
karşılaştığı olumsuzluklar karşısında elinden herhangi bir şeyin gelmediği anlardır.
tatmin olması senin için çok önemli olan kızla sevişirken erken boşalmak.
bana tabi ki olmadı ama çok kötü olsa gerek.
sevdiği kişiyi reddetme mecburiyetinde olduğu an.*
dilini bilmediğin bir ülkede, transit uçağı yakalamaya çalışırken saat farkını hesaba katmama gibi bir unutkanlık yapıp uçağı kaçırmaktır. geçmişler olsun. bu arada valizler ne oldu valizler, sağlam mı ki.
sınav kağıdını teslim ederken , çalışkan arkadaşının kağıdını görüp cevapların hiç birbirine benzemediğini öğrendiğinizde işte o zaman çok çaresizsinizdir.
ablası üniversiteyi kazandı diye ailecek taşınmak zorunda kaldığı için sevgilisinden ayrılması insanın çok çaresiz olduğu bir durumdur ben kendimden biliyorum 1 ay boyunca ağlamıştım ama sevdiğim erkeğe değmeyeceğini anladım geç oldu ama güç olmadı..Hayırlısı.
anlatabileceği en güzel şeyleri anlatmak istediği kişiye anlatamaması.
bazen kendinden bile şüphe ettiğin andır.