bugün

Semavi dinlere göre Ortadoğu bölgesinde bir sıkıntı var ve sürekli düzeltsin diye yaratıcı bir elçi gönderiyor.

işin garip tarafı bu kadar çabaya rağmen düzelmiyor.

Ortadoğu’yu da yaratan Tanrı değil mi ? düzelsin diye bu kadar uğraşacağına orayı da Norveç yapabilirdin ya Allahım?
oradaki elçi, aslında peygamber denilen insanların kendi düşüncelerini diğerlerine kabul ettirmek için kullandığı bir araç.

kendi düşüncelerini üretebilen hiç kimse peygamber denilen şizofrenleri ciddiye almaz. yanlış anlaşılmasın, şizofrenlerden dahi bir matematikçi bile çıkmıştır ama gerçeklik algısı bozulmuş bir kimse mantıklı konuşamaz. insanın başına ne gelirse de mantık yoksunluğundan gelir.
kameralardan sonra elçiler, peygamberler...

https://x.com/Ateist_TV/s...gyH_43UOuqig0E_Q&s=19
insana kendinden yakın olduğunu söyleyen yaratıcı söylemek istediklerini direk söylemek yerine aracı kullanıyor.
Ne mantıklı di mi?
ihtimaller :
1)çok götü kalkık. Muhatap olmak istemiyor.
2)herkesle diyaloğa girmeye gücü yetmiyor.
3) dinler hikaye anlatıyor.
elçi haberci demek. gelir, elçilik görevini yerine getirir. isteyen inanır, isteyen inanmaz. bazılarının da vakti zamanında zoruna gitmiştir, muhammed yerine neden ben peygamber olmadım diye de bugün zoruna gidenlerin neden zoruna gidiyor onu anlamış değilim.
“Bir peygamber göndermedikçe kimseye azap etmeyiz.” (isra, 17/15)

''Kendilerine kurtuluş rehberi (vahiy) geldiğinde insanların inanmalarını, ancak “Allah, peygamber olarak bir beşeri mi gönderdi?” şeklindeki itirazları engellemiştir. De ki: “Yeryüzünde yerleşip dolaşan melekler bulunsaydı elbette onlara da peygamber olarak gökten bir melek gönderirdik.” Yine de ki: “Benimle sizin aranızda gerçek şahit olarak Allah kâfidir. O, kullarını çok iyi bilip görmektedir.” (isra 94-96)

“Cinleri ve insanları beni tanımaları ve bana kulluk etmeleri için yarattım.” (Zariyat, 51/56)

Bu dünyaya geliş amacı Kuranda belirtildiği gibi Allah'ı tanımaktır. Bunu da iyiyi kötüden ayırt etmek için peygamberler aracılığıyla yapılmıştır. Yoksa ayette dediği gibi
"Eğer Senin Rabbin dileseydi, dünyada ne kadar insan varsa hepsi imana gelirdi. Ama bunu irade etmedi. Şimdi sen mi, imana gelsinler diye insanları zorlayacaksın?" (Yunus, 10/99)
ifade edildiği gibi herkesin iman etmesini sağlardı. Demek ki asıl mesele samimi olarak inanmak ve görmediği halde O'nun varlığını delillere bakarak ve başkasından değil sadece O'ndan korkarak O'nu 1 ilah kabul etmektir. Bu soruda insanlığın düzelmesi için elçi neden geliyor ifadesine şöyle bakarsak elçi denilen aslında öğretmen hükmündedir, o zaman okula gidilmesin , kimse eğitilmesin, kimse öğretmenlerden bilgi almasın. Eğitim olmasın. Dediğiniz nokta buraya çıkıyor, eğitimle ancak bir toplum düzeltilebilir ve bu da öğretmenlerle yapılır. Yani bu peygamberlerle yapılır ve topluma hırsızlık yapma, adam öldürme, eşkiya olma gibi ahlaki öğretiler peygamberlerin getirdiği sistemlerle konulmuştur. Yoksa birçok kişi kendi çıkarı ne diyorsa onu yapabilir ve suçluluk da duymaz.

isra (90-96) belirtildiği gibi:
''Dediler ki(Peygambere hitaben): "Yerden bize bir pınar fışkırtmadıkça; yahut senin hurmalardan, üzümlerden oluşan bir bahçen olup, aralarından şarıl şarıl ırmaklar akıtmadıkça; yahut iddia ettiğin gibi, gökyüzünü üzerimize parça parça düşürmedikçe; yahut Allah'ı ve melekleri karşımıza getirmedikçe; yahut altından bir evin olmadıkça; ya da göğe çıkmadıkça sana asla inanmayacağız. Bize gökten okuyacağımız bir kitap indirmedikçe göğe çıktığına da inanacak değiliz." De ki: "Rabbimi tenzih ederim. Ben ancak resûl olarak gönderilen bir beşerim. insanlara hidayet (Kur'an) geldikten sonra onların iman etmelerine ancak, "Allah, bir beşeri mi peygamber olarak gönderdi?" demeleri engel olmuştur. De ki: "Eğer yeryüzünde, (insanlar yerine) yerleşip dolaşan melekler olsaydı, elbette onlara gökten bir melek peygamber indirirdik." De ki: "Sizinle benim aramda şahit olarak Allah yeter. Çünkü O, kullarından hakkıyla haberdardır, onları hakkıyla görendir."