bugün

22.08.2008 tarihli, hürriyet gazetesi yazarlarından yılmaz özdil 'in köşe yazısı. e doğru söze ne denir ki...

Herkes 'yargısız infaz'dan şikáyetçi ama, 'infazsız yargı' var aslında

27 kez hacı olmasına rağmen

1 trilyon lirayı araklamaktan

mahkûm olan Erbakan, yırttı.

*

Başlıklar şöyle...

"Gül affetti."

"Gül kurtardı."

"Gül özgürlüğünü verdi."

"Gül hayata döndürdü."

*

Sanırsın, Malta zindanlarında

yatıyordu... Zincire vurulmuştu.

Kırbaçlıyorlardı zavallı hocayı!

*

Kardeşim...

Bir eli yağda bir eli balda, çiftlik ebadındaki denize nazır havuzlu villasında oturan adama, Alcatraz Kuşçusu muamelesi yapmayın Allah aşkına... Ver o trilyonu bana, değil bir sene yazlıkta, tuvalette otururum, tuvalette!

*

Peki nedir?

Şudur...

*

Laikliğe aykırı eylemlerin odağı olduğu için 2 defa partisi kapatılan, daha sonra laikliğe aykırı eylemlerin odağı olduğu tescillenen 3'üncü partisi tarafından Çankaya'ya çıkarılan Abdullah Gül, "29 Ekim" doğumlu... Laikliğe aykırı eylemlerin odağı olduğu için 4 defa partisi kapatılan Necmettin Erbakan da, "29 Ekim" doğumlu...

*

E hal böyleyken...

"Cumhuriyet çocukları" birbirine

destek olmayacak da, kime olacak?
türkiye cumhuriyeti'nin adalet anlayışıdır.
en ufak bir olayda bir anda demokrasinin en güçlü savunucusu konumuna geçen iktidar partisinin ve zihniyetinin, yargının bağımsızlığına gölge düşürdüğü durum.