bugün

istiridye ve benzeri deniz hayvanlarının içinde oluşan değerli, küçük, sert, sedef renginde süs tanesi.
Bir zeytin üreticisi markası. Her yerde var mı bilmiyorum ama bim markette var. Kırmızı Kapaklı ve üzerinde "doğal salamura yağlı siyah zeytin" olan ürünleri çok başarılı. Zeytinler küçük ve lezzetli. Kahvaltıda leblebi gibi 20-30 tane zeytin yiyen ve bu sebepten yıllar sonunda kendisini zeytin gurmesi olarak gören şahsımdan geçer not almıştır.
Halihazırda Elimde iki adet inci gümüş küpe mevcut.
Çiftliklerde istiridyelerin içerisine bir tanecik yerleştirmek suretiyle elde edilen inciler çok pahalı değildir, sıradan insanlar da rahatlıkla edinebilir.
Çok değerli olan dalgıçların doğal ortamlardan çıkardığı incidir.
erkek ayakkabıları başarılı.

hiç kemerinden almadım ama denk gelirse almayı düşünüyorum.

ayrıca zannediyorum ki kadın reyonu erkek reyonu tasarımlarına göre kat kay iyi.
Tanim: cinsine parlakligina buyuklugune gore paha bicilen istiridye atigi.

Anlamli tanim: john steinbeck'in muhtesem mini romani. Amerika kitasinda yerlilerin yasadigi zorluklari, maddiyata tamah edilmesini, aileyi, sevgiyi, inanci, riyayi anlatan okunasi eser.
Batmis olan ayakkabicidir. Gittigim avm’lerdeki inci dukkanlarinin yerinde yel esiyor artik. Musteri hizmetlerini ariyorsun telefon bosa caliyor, sayfalari da ucmus gitmis. Darisi fiyati 900 tl cekip de iskonto yapmis gibi 250 tl’den satan hotic’in basina.
"incinin istidriye içerisinde oluşması aslında istidriyenin bir çeşit kendini koruna mekanızmasının sonucudur. kabuklarının arasından içine giren bir kum tanesi ya da herhangi bir parçacık istidriye tarafından yabancı madde olarak algılanır. istidriye kendini korumak için bu yabancı maddeyi sert, katı, güçlü ve parlak yapıdaki sedef mineraliyle sarmaya başlar. zaman geçtikçe daha çok sedef ile kaplanan bu yabancı madde en sonunda parlak ve sert bir taşa dönüşür. işte bu taşa inci denir."

- ya meraktan

görsel
Bugün okuduğum bir john steinbeck romanıdır.
100 sayfalık bu eseri okurken boğazımda koca bir yumru vardı ve tüylerim de diken dikendi. " Ne olur bebeğe, anne ve babasına bir şey olmasın. " diye dua ede ede bitirdigim kitap. John steinbeck " gazap üzümleri " romanında olduğu gibi bunda da insanı, insanlık üzerine düşünmeye davet ediyor. Eğitimsizligin yol açtığı sorunların yani sıra eğitimin ne kadar gerekli olduğunu da hissetiren bir kitap.
düşünüldüğü kadar değerli değildir.
iri ve tam yuvarlak olanlar kıymetlidir.
Gelecekteki kızımın adı.
kız ismi olarak da kullanılır ama akla malum inci sözlüğü getirir.
John steinbeck in yazarı olduğu orijinal adı the pearl olan roman. Fakir bir ailenin, büyük bir inci bulmasıyla hayatlarının geri kalanını artık bolluk içinde geçireceğini düşünürler. Fakat inci onlara sadece kötü şans ve ölüm getirir ve en sonunda buldukları inciyi geldiği yere gönderirler.
Bir kız ismi. Niye isim diye konulduğuna anlam veremediğim.
inciler sirkede erir.
Bir incinin gerçek olup olmadığını anlamak için üstüne sirke sürmeniz yeterlidir. Eğer gerçekse, baloncuklar çıkmaya başlayacaktır.
http://m.ahaber.com.tr/ya...du-ne-oldugunu-anlayamadi
kuzenimin adı lakin nedense aklıma hep inci sözlük geliyor.
Şahane ayakkabılar üreten marka. Mağazadan beğenip deneyip internet sitesinden almak çok mantıklı. Çünkü fiyatlar bazen uçuk olabiliyor.
bir keresinde baya bildiğimiz sokakta satılan tezgahların birinden aldığım midyelerin içinden bir tanesinden çıkmıştır. önce tabi şaka mı bu ya olamaz herhalde falan diye düşündüm fakat baya minicik sert boncuk gibi bir şey. ben de anlamam böyle şeylerden bilebilecek birkaç kişiye sordum onlarda onayladılar minicik inci bas baya bu diye. tabi öyle dediler ya ama nasıl özendim böyle süslü püslü bir kutunun içine koydum. sanırsınız kutunun içinde servet saklıyorum. halbuki minicik karınca kadar bir boncuk. ama olsun diyorum bu benim uğurum of nasıl şanslıyım kime çıkar ki böyle falan diye düşünüyorum bir de böyle salak salak. sonra internette biraz araştırdım ki çıkmayan kimse yokmuş neredeyse. ama yinede böyle eve gelenlere falan kutuyla birlikte götürüp gösteriyorum falan baya havalı oluyor.
bir deniz kabuğunun içine gizlenmiş kızdır. nice aşıkları onun evinin önünde angie şarkısını seranat yapıp kendisine hediye etmiştir. böylece herhangi bir ortamda bu şarkıyı duyan inciler "yhaa benim için söylüyor" diye düşünüp hayallere dalmışlardır. fiziki özelliklerine gelirsek genelde düz siyah saçlı ve beyaz tenli olurlar. gözleri ise mavidir. ayrıca nazım hikmet'i de çok severler.
az önce inci sözlüğe girmemle olan biteni okuyup yarılmama sebep olmuştur. aktarıyorum.

--spoiler--
biz burada 5 saattir götümüzü yırttık, ama kutsal twitterınızda olay tt oldu. artık güle güle götünüze sokarsınız.

olm bizim milletimiz neden böyle? kadir kıymet bilmiyor, eldekini anlamsız bir kötüleme çabası var. buradaki vicdan insanlık nerede var? twitterın yarak kürek pazarlama müdürü veya fb'un bölge zart zurt sorumlusunun çok da umrunda mı bir kızın hayatının kararması? o şuanda gece partisinde eğleniyor veya yatağında mışıl mışıl uyuyor. burada götünü yırtan bizleriz.

ama sorsan, şerefsiz bizizdir çoğunuzun beyninde. onlar ise süper adamlardır.
--spoiler--
kalpler de bir'inci.
(bkz: ekşi)
az önce uzun zamandır girmediğim inci sözlüğe girdim. amacım yıllar önce burada neden saatlerimi geçirdiğimi öğrenmekti. ama girdiğimde kafamdaki sorular yerini çok daha derin sorulara bıraktı. başlıklar değiştikçe düşünceler derinleşti. ama biri vardı ki, aşağıya indikce atılan yeni entryleri gördükçe kafamda yıldırımlar çarptırıyordu. konu basitti. babanın kirayı ödeyemediği için ev sahibine söylediği özür kelamları... ev sahibi de sözlük yazarı bir şerefsiz. bu şeref yoksunu soruyor ne yapayım? ahlaksızlarda hemen entrylere başlıyorlar. 'suriyeliyse kızını al, göt caps bekliyorum. ' 'karısını iste panpa' 'dışarı at fakir o.cocuklarını' türünden onlarcası. lan dayanamadım kapattım hemen sayfayı. bu hayvanlar empati kuramazlar mı? işsiz bir adamın çocuklarının dışarıya atılma duygusu karşısında neler düşünebileceğinı, acizliği, yetersizlik duygusunu düşünemiyor mu bu hayvan türleri? Mizah mı yaptıklarını sanıyorlar ki acaba? daha da uzatmıyayım korkuyorum yazarlar benimde vicdanını kullanmayan bir evladım olursa diye! allah cümlemizi ıslah etsin diyerek bitiriyorum.