bugün

hey gidi günler o neydi öyle ceza gibi birşey. bizde sazan gibi nasıl götürüp yıkatırdık.bunun yanı sıra birde kızların düzenli beslenme çantaları vardı. sinir olurdum.
benim dönemime denk gelen olaydır. okul yıkamayınca uygulanması en mantıklı yöntem buydu. anasınıfındada olan bir durumdu. ah ah sıradan herkes götürürdü örtüleri. üzerine beslenme çantalarından çıkan yiyecekler konunur ama yanında mendilde olacak. ilk önce aramızdan bir arkadaşımız kalkar sofra duası okurdu sonra yerdik güzelce yemeklerimizi. öğretmenimiz hepimizle ilgilenirdi kendini paralardı. en çok hediye alan öğretmen bizimkiydi. hediyeleri taşıyamaz yanına öğrenci alırdı sanki mecbur o öğrenci senin hediyelirini yüklenip taşımaya. içten içe sinir olurdum bu duruma. babası ne iş yapıyorsa öğrencinin ona göre istediği olurdu. yinede sesisimizi çıkartmazdık. saygı vardı korkardık ailemize bir laf gelecek diye. işte bazen böyle bir başlık açılır nerlere götürür insanı. o dönemde içtiğim gazozun tadı bile farklıydı.
mis gibi yumoş kokulu, jilet gibi ütülü sıra örtüleriyle dolu bir okul hayatı olan nesildir.

bir de bizim öğretmenimiz evi uzakta olanlara vermezdi örtüleri. benim gibi evi okulun dibinde ki öğrenciler yaptı hep o hamallığı. *
(bkz: duygulandım lan)
Aynı örtüyü şimdi görsem, koklasam özlem kokuyordur eminim.
ilkokulda sıra örtüsünü eve götürüp yıkatan nesil aynı zamanda kırmızı fon önünde hiç bir hazırlık yapmadan zorla fotoğraf çektirip, sınıf panosuna astılar. Bir nesil vesikalık fotoğraftan korkarak büyüdü.
bir dakika birisi benden mi bahsetti ?
perdelerle ögretmen masasi örtüsü vardi birde.
Ogretmen masasi ortusunu yikamak icin cilginca bir cekismenin icine girilirdi.
hala bir şey varmış gibi anne tarafından saklanan nese. ne günlerdi be hey gidi hey cuma yıkanır, pazartesi tekrar götürülürdü.
masa örtüsü yıkatmak cuma günlerinin kaçınılmaz sancısıydı. sürekli sırayı bu hafta sıra sende diyerek sıra arkadaşına kakalama olayları falan hoş şeylerdi bunlar. bir de sıranın kenarlarına doğru sürüyerek götürülüp takılan masa örtüsü kıstırgacı gibi bi şey vardı, neydi adı şimdi tam hatırlayamadım. kare kare olurdu genelde ve perdeyle uyumlu bir şekilde. arkasını kemirdiğimiz kurşun kalemlerin ucu sokardık kendisine arada bir de çarpı işareti ile renklendirirdik kendisini. dürüp çantaya tıkardık yıkanma günü geldiğinde ve de. hey gidi.
sira arkadasim vardi 1.sinifta, nedendir bilmem hoca benim yanima zorla bi kizi oturttuydu ; bikeresinde bu masaortusunu yikamayi unuttum diye bu kiz beni tekme tokat dovduydu ah ulan nasil bi tramvaysa artik, belki bu yuzden kizlara acilamayan asosyal biriyimdir.
nerede kaldı o günler, ne güzeldi yahu. perdeleri bile yıkardık. sınıf evimiz gibiydi.
sadece sıra örtüsü ile kalsaydı durum yine iyiydi. bunun yanında perdesi var, beslenme çantası, sofra örtüsü .. bizim arkadaşın babası kasaptı hergün çocuk köfte ekmek getirirdi okula. Çantası leş kokardı hala o kokouyu ara ara duyabiliyorum.
sadece sıra örtüsü olsa iyi öğretmen kendi masa örtüsüyle perdeleride bana veriyodu yikat gel diye.
öğlenci olan nesillerin pazartesi sabahı sobanın üzerine asılmış acilen kurumasını beklediği, beklerken de okula geç kaldım telaşı yaşadığı örtüdür. aceleyle ütü yapılır, katlanır çantaya konurdu. bir de o örtüyü pazar geceleri evde sobanın üzerinde görmek ertesi günkü okulu akla getirirdi. muhtemele siz o sırada banyonuzu yapmış parliament sinema kulübü'nün jenerik müziği eşliğinde uykuya dalmak üzere olurdunuz.
aha lan ben de bu neslin mutlu çocuğu olarak dahil olduğum nesil. 3 günde bir sınıf listesine göre bir kişi evine götürdü. aynı zaman da yerli malı haftalarında sınıfta annelerin yaptığı kek börek çörek kısır gibi envai çeşit yiyecekle ziyafet çeken nesiliz biz.
sadece sıra örtüsü degil perdede eve goturulup yıkatilirdi.
aynı zamanlarda sınıfın leş olan perdelerini de eve yıkamaya giden zavallı nesildir.
örtülerden sonra perdeler de bana kitlenince perdeleri kaybettim deyip atmıştım, 3. sınıftan 5. sınıfa kadar perdesiz okuduyduk. hey gidi.
yumurta, tost, salça, meyve suyu gibi beslenme saati oluşmuş lekelerle kirlenmiş örtülerdir. bir de sıraya tutturmak için lastikleri olurdu ki o lastik işlevini kaybedince örtüyü sıra üzerinde tutma çabası çoğu öğrencinin derslerden kopmasına neden olmuştur.
aynı zamanda ayda 1 de perde yıkatmış nesildir.
o örtü evime girerdi ve asla okula dönmezdi.
sonlarına yetiştiğim nesil.
alnından öpülesi nesil. 80 ler serisini kapsar. *