bugün

1. sınıfta öğretmene söylediğim laftır.

okula yeni başlamışım, bir kaç tane arkadaşım oldu hemen o çocukluk girişimiyle. meğer 7 yaşında bile millet kendini kasıyomuş kötü söz falan kullanmamak için. bense garibim mahallede duyduğu her türlü pis kelimeyi okulda kullanan, bilahare birilerine öğretmekten büyük keyif duyan bir tiptim. bu yüzden hocaya rahatça söylemiştim bunu.

bir gün resim dersinde resim sıçarken burnuma ekşi mi ekşi pis mi pis kokular gelmeye başladı. yanımda o zamanlar tıpkı benim gibi dombalak bir çocuk oturuyodu. aykut... sordum "osurdun mu?" diye. bana hunharca yalvarıyordu "ne olur öğretmene söyleme." diye. osurmak fiilinin ayıp olduğunu biliyorum ama o an okulda "osurmak" demenin ayıp olacağını düşünememiştim. hemen gittim hocaya söyledim: "hocam aykut osurmuş!.."

bunu yaptıktan sonra aykut'un yaptığı şeyden dolayı utanacağını, bir daha yapmayacağını düşünüyordum. tabi ki kendimi hayırlı bir vatandaş olarak görüyordum. ama düşündüğüm gibi olmadı. hoca parmak uçlarıma cetvelle vurdu.

bu aykut'u hala gördüğümde selam veririm konuşuruz, hep içimde ona karşı bi eziklik baş gösterir konuşma selamlaşma esnasında.