bugün

tercih yapmaya bir kaç gün kaldığı halde ne okumak istediğini bilememektir. genelde puanına göre "ne olsa okurum abi" dedirtecek durumdur.
ek tercih döneminde sıkça yaşanır bu durum.
genellikle sınav sonucunda alınan puana göre mesleğin seçilmesiyle son bulan durumdur.
sanki meslekleri ayaklarımızın altına sermişler, seçme şansı varmış gibi entry açan brunei sultanı edası ile yorum yapan sözlük hedesi.
ülkemizin, gelişmekte olan ülkeler arasında olduğunu gösterir. bir çok arkadaşım meslek seçimi yaparken yetenek, yatkınlık, uyumluluklarına değil, mesleğin getireceği paraya, bakıyor. bunun sebebi ise bu ülkede hala bir çok meslekte, açıklar olmasıdır. bu sebepten mütevellit, atları çok seven bir adam eczacılık fakültesine, fizik dersiyle uzaktan yakından alakası olmayan, zerre zevk almayan bir adam mekatronik mühendisliğine gitmektedir.
kişinin hangi mesleği seçeceğini bilememesi de bundan ötürüdür. düşünsenize bir gen mühendisi ülkemizde ne yapabilir? yahut bir biyolog, biyoloji öğretmeni olmazsa ülkemizde nasıl para kazanabilir? bu da başka bir sorunu ortaya çıkarır;
(bkz: beyin göçü)
rotası olmayan gemiye hiçbir rüzgar yardım etmez.
içinde bulunduğum, büyük bir kaygıya sebep olan durum.

mühendis olmak istiyorum, aynı zamanda iş sahibi de olmak istiyorum. e türkiye'nin bayan mühendislere bakışı da malum.
(bkz: görünen köy kılavuz istemez)

yurtdışında yaşayıp mesleğimi icra edeceğim desem, olacağı kesin mi?

akademik kariyer yapıp üniversitede kalacağım desem, bu çok kolay bir şey mi?

ne olacağımı ciddi ciddi bilmiyorum.
belki konuşmak için erken ama sınava bir hafta kala saçma sapan şeyler düşünüp duruyorum.

not: bir sene mezun kalmayın, yapınızı yani psikolojik durumunuzu iyi ölçün. ben dayanamadım.