bugün

duydum ki bana darılmışsın,
üzme beni arkadaşımsın,
langur lungur, tarhana bulgur,
bana gönül koyma, çay doldur.

teşekkürler.
Neler geldi başıma,
Öyle kaldım bir başıma,
Hasreti çektim boşuna,
Aramadın darıldım sana.
Bir gece ansızın kapısına bir demet gerbera bırakacağım çiçeksever yazar.
Sözlükle gerçek hayatı birbirine karıştırmamasını
temenni ettiğim sözlüğün en yakışıklı adam gibi
adam yazarıdır. inşallah ateisttir. Koştursun dursun.
hayatı edebiyat tadında yaşayan yazardır vesselam..

(bkz: yaşanmamış bir gece)
güzeldir. sanki gündüz hiçbir şey için yeterince iyi değil. gece gerçekleştirilen en sıradan eylem bile bambaşka bir ruha bürünüyor. mesela bazı şarkılar gece daha güzel. sanki bütün güzel şeyler gece yapılmalı.
görsel
neon ışıklarıyla gündüze çevirmeye çalıştığımız zaman dilimidir.

büyük şehirlerde güneş gittikten sonra arta kalan şey gerçek gece değildir. karanlıktır.

göremediğimiz yıldızlardan, uzanamadığımız aydan ve uçsuz bucaksız gökyüzünden mahrum kalırız.

yeryüzünü aydınlatmak adına gökyüzüyle bağımızı kopardığımızın ispatıdır şimdiki geceler.

yapılacak olan şey ise geceyi hissetmek adına; ışıkları söndürüp, televizyonu kapatıp, telefonu öteki odaya bırakıp, kanepeye uzanıp karanlığı izlemektir gözlerimiz kapalı.
biri var şarkısını dinlerken gülsem mi ağlasam mı bilemediğim grup.

böyle çohooş bi melodisi var, sanki böyle mutlu bir şarkıymış gibi ama öyle sözleri var ki tam da otur üstüne saatlerce düşün.
Sözlüğün en gececi yazarıdır.
Genellikle geceleri online, gündüzleri offline takılır.
iyidir. Severiz kendisini.
Gece yaklaşıyor.
Destur.
ilginçtir.
edebi yazan, kıymetli bir yazardır.
kendimi nadiren duyabildiğim zaman dilimidir.
Gece gece aklima gelir gecmisim. Hatirlarim yaptiklarimi, yapmadiklarimi, yapamadiklarimi. Keskelerime bakar iç cekerken bulurum kendimi. Zor gecer geceler yani benim icin. Takintilarimin, ve düsük ozguvenimin bunda payi cok yuksek. Maskelerimi dusunurum bir de evet evet maskelerim var. Zamaninda universitede taktigim iyiyim la ben beni etkilemez bu olaylar maskesini yeni bir sehir ve yeni bir ortama tasidim. Iyi bok mu yedim hayir ama neysem oyum ben degisemiyor cok fazla be sayin sozluk okurlari "deli diyorlar bana desinler degiseme"(teoman caliyor tam su an). Keskelerime bakar ve ertesi gunun yine keskelerle bitecegini bile bile sabahi beklerim. Bunlari bu sekilde yasamamin degisememin nedenlerini de biliyorum aslinda, gecmisten ayagima dolanan aile yasamim ve algilarim. Iste sozluk bi terzi misali hergun sökükleri dikerken, kendine hayri olmayan biriyim sanirim. Her seyi elime yuzume bulastiracagim yeni bir gune uyanmak icin uyuyacagim birazdan ve bu beni karanligin ortasinda kahrediyor.
bana girdiğim bir entry sonrası yılların oyunu dave'i maille göndererek mutlu etmiş insandır.

kendisine buradan bir kez daha teşekkür ediyorum. *
Nice mutlu senelere yazarı.

Hediye falan yok, hiç bekleme amk!
erden kıral filmi. biraz önce izledim, daha önce hiç erden kıral filmi izlememiştim. 5 dk önce bitirdim ve şimdi karamsarlığı en dibinde yaşıyorum. filmi gayet güçlü ve tutarlı buldum. 2 hikaye var gibi görünüyor fakat aslında ikisini de içine alan tek bir hikaye var. hayat tek bir alanda akmıyor. ölüm orucunda olan bir abinin bitkin halini ziyaret ettikten sonra neşe dağıtması gerek bir kadın... işte hikaye bu. hepimizin hikayesi bu.
oyunculuklar gerçekten çok başarılı. ilyas salman gibi artık şablon olarak kafamıza bu kadar çok oturmuş bi oyuncuyu çok farklı ve zor bir rolde izledik. o acımasız, psikopat ve sinir bozukluğu olan pezevenk rolünün üstünden kalkmış bence. özellikle yaptığı bazı mimikler var, gerçekten mükemmel.
vildan atasever de baya kendini aşmış. mert fırat ise en duru ve etkileyici performansa sahip. diğer oyuncuların bazı hareketlerini zaman zaman yapmacık bulsam da mert fırat'a dair öyle hiçbir şey göze batmıyor.
film karamsar bi tona sahip. fazla ayrıntı vermek istemiyorum, ama kendinizi daha güçlü hissettiğiniz bir dönemde izlemenizi tavsiye ederim.
son olarak;

hayat akıyor... bazılarımız ölüyor. aynı anda birileri sevişmek için yatak odasına geçiyor, bir başkası bir mezar ziyaretinden dönüyor, bunlar olurken bir mahpus, parmaklıklardan dikenli tellere konmaya çalışan güvercinleri izliyor... hayat cidden çok garip. bu entry yazılırken belki birisi hayatını kaybetti. evet şu anda sevenler ağlıyor.

dostum, bu film değil gerçek.
"neden bazı saatler alaturka vakitlere ayarlı" i. Ö
Güneş'in batmasıyla oluşan zaman dilimidir.

(bkz: karanlık)
Perşembe pazarina gidip 3 tur atmadan hic bi tezgahtan bi çöp bile almaz. Beyazlar nasil sakız gibi yikanir sarma nasil kalem gibi sarilir en organik yumurta hangi tavugun gotunde hepsi ondan sorulur.
Evlenilecek kiz taniminin sekil a1 i. Al gec.
En sevdiği aktivitesi gece elleri cebinde yürümektir.

Elleri ki güzel satırlar yazar görüldüğü üzere. Sözlüğün en derin yazarıdır. Sevgilerle *
kumsalda, deniz sesi ve yıldızlarla birleşince huzurun tanımıdır gece.
Uzun bir gece kılığına girmiş gündüz.
Sancı kere sancı.
Kendine sığmaz bazı insanlar, kendine sığmaz.
Bunu en iyi ben bilirim.
Boş versene sen bunları bu gece acı olan her şey sevap.
Şair ne güzel söylemiş "Akşam yine akşam yine akşam. "Bir sır olmalı bir tılsım olmalı bir mana olmalı bu sözlerde.
Tukendim gittim bittim. Neyseki akşamlar var. Gece var uzun ve bitmeyen karanliklar var. Fazilin dediği gibi "gunduzler sizin olsun verin bana karanlıkları. .." .
Ama bi dakika bi tılsım daha var. Gecenin en karanlık olduğu vakit güneşin doğuşuna dedalet eder. Gece ört beni gece sae beni iyi ki varsın. Seni bu gece bi kez daha sevdim.