bugün
- tatvan belediyesinde rte'nin resminin indirilmesi29
- kürt milliyetçiliğinin çok komik olması10
- zalbert ramstein11
- yazarların bira içme rekorları10
- jose mourinho26
- irem derici'nin erkek sevdası12
- akp nin iktidardan düştüğü gün13
- erkek sünnetine 18 yaş sınırı getirilmesi16
- sözlükten hatun kaldırmak9
- maca sekiz10
- acun ılıcalı8
- ankarayı sel aldı27
- iskilipli atıf hoca8
- ali koç ve aziz yıldırım başkanlık seçimi8
- tezgahtarlık yapan doktora mezunu30
- gideon reid morgan jj10
- bik bik'in gece kapısına gidip serenat yapmak13
- meral akşener21
- giden gider9
- kemalist rejimin astığı hocalar8
- vallahi de kemal'in düşmanıyım10
- anın görüntüsü13
- dünyanın en güzel kızıyla karşılaşmak10
- kıza iğne batıran türbanlı14
- kendini bir görsel ile anlat22
- aziz yıldırım ve ali koç'un canlı yayına çıkması39
- uludağ sözlük köpek avlama timi18
- allah'ın bizi yobazlarla imtihan ettiği gerçeği8
- saraca silsüpüroğlu12
- hafta içi avm kafelerinde oturan menopoz karılar13
- kızılcık şerbeti 2 nci sezon finali11
- aktroll yazarları donuzlayıp umursamamak10
- evlendikten sonra çok daha iyisiyle karşılaşmak21
- xdearm10
- herkesle iyi geçinmek18
- sözlükte kendinize yakın hissettiğiniz kişiler10
- sarılma ihtiyacı9
- aşkım ben hiç osurmuyorum bizde genetik diyen kız16
- gizli samyelin moderatör olması13
- kuresel ikinma'nın sevgilisi19
- dünyanın en güzel kızını tarif et16
- icardi190540
- sekse doymuş erkek12
- dem parti'nin tc kürdistan da işgalci açıklaması9
- en ilginç bilgiler11
- gizli samyel13
- küresel ıkınma9
- dinlilerin dinsizlere sürekli lakap takması12
- namaz kılmayan türk değildir12
- dem parti'nin valiyi ölümle tehdit etmesi8
fotoğraf bir tutkudur. fotoğraf sınırsız bir yaratıştır. fotoğraf şekillerle konuşmaktır. fotoğraf sonu gelmeyen bir keşfediştir. fotoğraf eleştirmek ve daha iyisini amaçlamaktır.
sanat olmadığı iddia edilen sanat. aslında fotoğraf tiyatrodan sinemaya geçiştir. kendine has bir estetiği vardır. bu yüzden sanattan sayılabilir.
(bkz: noah kalina)
(bkz: jonathan keller)
zaman geçtikçe çevreye kadraj gözüyle bakmanıza sebep olan, uğraş, elinizle makinanız dolaşırken bir çok yeni insanlarla tanışmanızı sağlayan büyü..
(bkz: röntgenci)
(bkz: Niko Guido)
kazım öz imzalı 2001 yapımı 66 dakikalık film.
(bkz: chema madoz)
Aşktır, hayattır, sevgidir; Bakmayı, görmeyi öğrenmektir;
dünyayı hapsedebildiğim, hapsederken özgürleşti(r)diğim, yeni bir dünyaya eskimiş bir küreden bakabildiğim....
hayatın değişen yüzüdür fotoğraf.*
hayatın değişen yüzüdür fotoğraf.*
zamanın dondurulmuş hali olsa da o dondurulan an'ın her ayrıntısını bünyesinde saklayabilen bir gizem..
herkesin çekeceği fotoğraf farklıdır.çünkü kimse her şeyi aynı şekilde görmez.bu yüzdendir ki fotoğraf bir algılama biçimidir.
en büyük hırsızlıktır. bir düğmeyle zamanı çalarsınız.
dondurulmuş ışık, zaman, mekan ve algı dörtgenidir.
gerçeğin yalnızca bir yüzünü yansıtan sanat.
fotoğraf kelimesi, yunanca photo ışık ve latince graph iz bırakmak sözcükleri birleştirilerek oluşturulmuş bir bileşik isimdir. kelime anlamı, ışık ile yazmaktır
buz, buzluktaki..
yönetmenliğini kazım öz ün yaptığı başrollerinde feyyaz duman ve nazmi kırık ın oynadığı 2001 yapımı orta metraj bir türk filmi...
--spoiler--
Bir savaşın karşıt saflarına giden iki gencin tesadüfen çakışan öykülerinin filmidir "Fotoğraf". ikisi de aynı otobüsle, yan yana koltuklarda ve gidiş nedenlerini birbirinden gizleyerek yol alırlar. Aralarında yolculuklara özgü bir tanışma, bir sıcaklık gelişir. Paylaşılan yol, sigara ve sıkıntıdan kalan bir iz, yoğun savaşın cephesinde, dostluğun düşmanlığa dönüştüğü fotoğrafın üstünde bir ezgi olarak devam eder. Donuk bir kare haline gelen o an, vücuda yayılan bir virüs gibi iletişim yollarından, büyük bünyeye yayılmaya başlar.
"Fotoğraf", dostluk olasılığı, militarizm, kirli savaş gerçekliği ve gözlerden uzak yaşanan acıların topluma bırakacağı silinmez lekeler üzerine tartışmak isteyen bir film.
--spoiler--
--spoiler--
Bir savaşın karşıt saflarına giden iki gencin tesadüfen çakışan öykülerinin filmidir "Fotoğraf". ikisi de aynı otobüsle, yan yana koltuklarda ve gidiş nedenlerini birbirinden gizleyerek yol alırlar. Aralarında yolculuklara özgü bir tanışma, bir sıcaklık gelişir. Paylaşılan yol, sigara ve sıkıntıdan kalan bir iz, yoğun savaşın cephesinde, dostluğun düşmanlığa dönüştüğü fotoğrafın üstünde bir ezgi olarak devam eder. Donuk bir kare haline gelen o an, vücuda yayılan bir virüs gibi iletişim yollarından, büyük bünyeye yayılmaya başlar.
"Fotoğraf", dostluk olasılığı, militarizm, kirli savaş gerçekliği ve gözlerden uzak yaşanan acıların topluma bırakacağı silinmez lekeler üzerine tartışmak isteyen bir film.
--spoiler--
anılarımızı geleceğe taşıyan resimli kağıtlardır.
içinde dünya vardır;
gülümseyerek susanlar ve nazım hikmet deyince aklımıza hemen amiral willamson gelmiyor mu 66 santimetrekareye gülen o fotoğraflardan ankara gazetelerinde.........amerika bütçemize 120 milyon lira hibe etti, yüz-yirmi-milyon-lira...........gene o ankara semalarından hariçten gazeller okunmamış mıdır peki hiç tarihimizde? elbette okunmuştur, sular bütün köprülerin altından akmıştır dolaşmıştır da fotoğraflardaki dünyalara giren, yirmisekiz kavramla cümle kurmayı estetikle birleştiren nice vatan fedaileri kendilerini, kara puntolu başlıklarını o sularda yıkamayı bilmemişlerdir. demek ki insanoğlunun bir fotoğrafta da olsa içine girdiği dünyadan çıkarken beraberinde getirmesi gereken sonuçlar vardır. yoksa ansiklopedinin dizlerin üstüne verdiği kızıl izler ertesi sabaha geçecek, sevgilinin sabah ereksiyonu heyecanında morluklara dönüşecektir. girip çıkıp da artema olmamak adına "ben fotoğraf sanatını öğrendim", "ben fotonun kristal berraklığında süzüldüm" demek de gülümseyen yüzlere, en az "fotoğraf sanatçısı ve biothermal feylesof inside" stickerlarının elimize yakıştığı kadar yakışacaktır.
**** ***** *****
fotoğrafın içindeki dünyalarda hazmı keşfeden sağlıklı beden sahipleri hazmettikleri şeyleri ne yazık ki fotoğrafın dışına çıktıktan sonra sağa sola bırakmalarıyla, izmir efelerinin çayda çıra oyunlarına konu olmuşlar, toplumsal bir eğlence, folklorik bir esans halinde kaynaşmışlardır kültürümüze. öte yandan deprem günlerindeki fotoğraf dünyalarından anımsadığımız ped dağıtan kızılay görevlileri üzerine düşeni yapsaydı, o artan pedler sözlükte ihtiyacı olanlara dağıtılsaydı fazla fazla, kanamalar context dışına da taşmazdı berrak fotonların gölgeleri gökyüzünden sendromlara devşirirken kendini ey bilge kişi seni kan tutar ibrahim sadri şiirselliğinde....................
**** ********* ***********
her fotoğraf bambaşka dünyalara açılan bir penceredir örneğin. bazen "gerçeğin sadece gerçeğin söylendiği" bir dünya olur, bazen "zamanın derinliklerindeki dünya" da olur. ama bir dünyadır hep. çünkü dünya hayattır. hayat beyazda, güneşte, içimizde ta içimizde* bir yerlerdedir, baktıkça yaşanır, durdukça anlaşılır olandır hayat. o yüzden bakıp bakıp üzerine konuşmak gerekir günlerce, çünkü neden? çünkü sindirim sistemi faaliyeti engellenemez, yenilen bitirilen şeyler bir şekilde çıkmak zorundadır, ister entrye ister gizli bakınıza, fışkırır hayat damarlarımızdan.
gülümseyerek susanlar ve nazım hikmet deyince aklımıza hemen amiral willamson gelmiyor mu 66 santimetrekareye gülen o fotoğraflardan ankara gazetelerinde.........amerika bütçemize 120 milyon lira hibe etti, yüz-yirmi-milyon-lira...........gene o ankara semalarından hariçten gazeller okunmamış mıdır peki hiç tarihimizde? elbette okunmuştur, sular bütün köprülerin altından akmıştır dolaşmıştır da fotoğraflardaki dünyalara giren, yirmisekiz kavramla cümle kurmayı estetikle birleştiren nice vatan fedaileri kendilerini, kara puntolu başlıklarını o sularda yıkamayı bilmemişlerdir. demek ki insanoğlunun bir fotoğrafta da olsa içine girdiği dünyadan çıkarken beraberinde getirmesi gereken sonuçlar vardır. yoksa ansiklopedinin dizlerin üstüne verdiği kızıl izler ertesi sabaha geçecek, sevgilinin sabah ereksiyonu heyecanında morluklara dönüşecektir. girip çıkıp da artema olmamak adına "ben fotoğraf sanatını öğrendim", "ben fotonun kristal berraklığında süzüldüm" demek de gülümseyen yüzlere, en az "fotoğraf sanatçısı ve biothermal feylesof inside" stickerlarının elimize yakıştığı kadar yakışacaktır.
**** ***** *****
fotoğrafın içindeki dünyalarda hazmı keşfeden sağlıklı beden sahipleri hazmettikleri şeyleri ne yazık ki fotoğrafın dışına çıktıktan sonra sağa sola bırakmalarıyla, izmir efelerinin çayda çıra oyunlarına konu olmuşlar, toplumsal bir eğlence, folklorik bir esans halinde kaynaşmışlardır kültürümüze. öte yandan deprem günlerindeki fotoğraf dünyalarından anımsadığımız ped dağıtan kızılay görevlileri üzerine düşeni yapsaydı, o artan pedler sözlükte ihtiyacı olanlara dağıtılsaydı fazla fazla, kanamalar context dışına da taşmazdı berrak fotonların gölgeleri gökyüzünden sendromlara devşirirken kendini ey bilge kişi seni kan tutar ibrahim sadri şiirselliğinde....................
**** ********* ***********
her fotoğraf bambaşka dünyalara açılan bir penceredir örneğin. bazen "gerçeğin sadece gerçeğin söylendiği" bir dünya olur, bazen "zamanın derinliklerindeki dünya" da olur. ama bir dünyadır hep. çünkü dünya hayattır. hayat beyazda, güneşte, içimizde ta içimizde* bir yerlerdedir, baktıkça yaşanır, durdukça anlaşılır olandır hayat. o yüzden bakıp bakıp üzerine konuşmak gerekir günlerce, çünkü neden? çünkü sindirim sistemi faaliyeti engellenemez, yenilen bitirilen şeyler bir şekilde çıkmak zorundadır, ister entrye ister gizli bakınıza, fışkırır hayat damarlarımızdan.
güncel Önemli Başlıklar