bugün

hala orjinal oyun olmadan malum sitelerden indirip hata alınıyormu merak ettiren oyun. bilenler aydınlatsın.
Türkiye kupası grup kuralarında "yok artık ebesinin amı" dedirtmiştir.

görsel

utanmasa barcelona'yı falan çekecekti.

edit: bir de oyuncu sadakatinden falan bihaber olan oyundur. volkan daha büyük takıma gitmek istiyorum diye trip atıyor şu anda.
fm2005'tan beri bu oyunun bağımlısı olan biri olarak hayatımda bu kadar saçmalık ötesi bir football manager oyunu oynamadım. şöyle ki;

- 3-0 önde olduğun maç bir anda 3-3 oluyor.
- kalecinin topu defans oyuncusuna verirken top sırtına çarpıp rakip forvet kapıyor ve gol yeniliyor.
- serbest vuruşu 6 olan adam sana adeta Pierre van Hooijdonk gibi gol atıyor.
- ilk temas 3 hız 7 olan adam kanattan adeta Gareth Bale gibi gidiyor.

sonuç; uninstall

bu oyuna para vermeye veya malum ortamlardan indirmeye niyeti olan dostlara kesinlikle verilen paraya, beklenen zamana değmeyeceğini söylemek isterim.
akhisar'ın 10 kişi kalmasına rağmen fenerbahçe'yi eze eze yenebildiği, yarrakolastik oyun.
transfer mekanikleri sıçan oyun. wilfred bony'e 15 milyon isteyen vitesse, teklifi yaptıktan sonra fiyatı önce 20'ye çektti. sonra 17.25'e indi. "sikerim sizin oynar başlığınızı lan" deyip antlaşmadan çekilmemin üzerinden çok geçmeden 10 milyon euro'ya oyuncuyu sattı. ya ben lan neyse ya.
kulüpte siklenmemeye başladığım oyun. taiwo ile 2-3 kişi kavga ettiğinde adama sahip çıkıp kadroya geri sokmamla beraber basında "oyuncularınızın güvenini kaybettiniz." falan fıstık sorular geldi. dedim bir takım toplantısı yapayım. uzun uzun konuştum, gelen cevap "bu günlerde toplantı yapmak moda oldu heralde." o kadar amk. vay lan. lan dürzü, seni pafa kadar yollamazsam ben de göt çocuğuyum kaptan gibi senin amına korum lan :(
adam marke etmenin nasıl olacağını bulamadığım tasarım özürlüsü oyun. "sen bunu tut" şeklinde bir adamı nasıl görevlendireceğimi bilen varsa mesaj kutusunu ışıklandırması çok iyi olur.
football manager serisinin tartışmasız en hayal kırıklığı yaratan versiyonudur. bir sezon içerisinde aynı golü on kez atabilir on kez yiyebilirsiniz. ayrıca transfer olayları oldukça saçma olmuş ve eskiden üzgün oyuncunun performans düşüklüğü ve kolay kolay moralinin düzelmemesi gibi gerçeklikler bu oyunda yok. üzgün bir falcao'yu kırk maçta oynatabilir ve kırk maçta otuz üzeri gol atmasını zekle izleyebilirsiniz. ve sonra kasıla kasıla 'falcao'nun morali veya mutluluğu beni ilgilendirmiyor performansı bu şekilde oldukça üzgün kalabilir' diyebilirsiniz. ayrıca oyuncuların sakatlık vb. gibi nedenler olmadan özelliklerinin aniden düşmesine de hazır olun derim. oyunun olumlu yanlarına gelecek olursak küçük takımlarım genç ve başarılı oyunculara çok yüksek fiyat biçemedikleri bir oyun olmuş. eğer siz teklifinizi yapar ve reddedilirseniz oyuncu isyan eder ve mantıklı bir fiyata alırsınız. bir diğer iyi özellik ise her cm ve fm serisinde olan tek başına takım sırtlayabilen oyuncuların bu oyunda çok fazla olmaması.
tek başına takım sırtlayacak oyuncular arayanlar için: ronaldo, messi, falcao, matias schelotto, mateo kovacic, ben arfa, hulk ve tabiki de robben.
ucuz iyi oyuncular içinse: iyi bir pazarlıkla erick torres, kondogbia ve victor wanyama
keyif yapmak için oynanacak menajerlik oyunu.

yalnız şöyle bir durum oldu ve sinirim bozuldu.

west bromwich' i yönetirken orada ikinci sezonumda fabbrini' yi transfer etmiştim. çok da iyi bir sezon geçirmişti sonra üçüncü sezonumda m. united' a gittim ferguson' un bıraktığı koltuğu devralmak için.

neyse aradan bir sezon geçti ben tanınmışlığımı artırdım, kupalar kazandım ve geldik 4. sezona. transfer döneminde bu eski öğrencim fabbrini' nin chelsea' ye gitme durumu oldu.

ben bunu 8.5m' e almıştım chelsea' ye 21m' e gitti. bende dedim çocuğa destek çıkayım böyle " fabbrini her menajerin çalışmak istediği topçu" vs. falan.

peki bu ipne ne yaptı? dedi ki " benim için daha önemli olan menajerleri dinlemeyi tercih ederim cart curt" lan dürzü benim sayemde buralara gelmişin şimdi g*tün kalkmış geçmişini hatırlamıyorsun bile.

işte o kadar işsiziz ki böyle meselerle uğraşıyoruz. *
periyodik olarak sövülmesi gereken football manager serisinin net en kötü oyunu.haram olsun 80 lira.
uzaktan şut yeteneği 18 olan tekniği 17 olan , gücü 15 olan zihinsel özellikleri almış başını yürümüş oyuncumun 34 maç boyunca kaleyi bir kere adam gibi tutturamadığı oyundur , aynı oyunda uzaktan şutları 9 olan rakip takım ortasahası 35 metreden topu çatalıma takar.
kuyt bu oyunda ilah olmuştur adeta.
internetsiz oynanmayan oyun. sadece bende mi bilmiyorum ama bu işlerden pek anlamam. bugüne kadar oyunları yükler oynardım bu güncelleme diyor. hay sokayım o kadar para verdik. allah'tan öğrenci indirimiyle aldım.
Ofansif orta saha oyuncularının bir sike yaramadığı oyundur. Wesley sneijder, diego, ganso denemediğim adam, taktik, varyasyon kalmadı. Ya çift Forvet oynayacaksın, ya da orta alanda dmc mc mc 4-3-3 sistemi uygulayacaksın.

Ayrıca nordin Amrabat'ın çılgın attığı oyundur da.
oyunun bug'ı fenerbahçedir.

90'a yakın gol atıp, toplam 15 civarı gol yediğim bir sezonda bile minimum üç gol yiyorum heriflerden.

nasıl psikopat bir scout ekipleri varsa, bedavaya adam alıp 30 milyon £ gibi rakamlara satıyorlar.

türkiye'nin porto'su olmuş vaziyetteler.
ligi olsada oynasak dediğim oyun.
tek başıma yeterince oynadığımdan sarmamaya başladı. olusturulamamis uludağ ligini olusturalim diyorum.
arayüzü harbiden kafa siken oyundur. çok karmaşık bir arayüz 2012 nin arayüzü süperdi bide maç ekranıda karmaşık ama çözeceğiz inşallah.

Not: bir fakir olarak korsan aldım , hatta korsan bile almadım indirdim.
futbolcu dışarı çıkan topu almaya giderken top toplayıcı topu içeri atar ama futbolcu bunu görmez ve topun olmadığı yere topu almaya gider. (bkz: oyun motoru bozmuş)
bir anda oynayıcısı patladı. sebebi crack çıktı fakirler coştu.
parama kıyıp aldığım sonra pişman olduğum saçma ötesi oyun. 2005 ile başladım oynamaya tüm serileri oynadım 2008 ve 2012 gözbebeklerimdir diğerleri de idare eder işte. ama bu oyun en kötüsü. hatta serinin tek kötü oyunu bu. uzak durun.fm 2012 mis gibi. carlos fierro der giderim.
topun gidişi yüzünden 3d oynamayıp 2d oynadığım oyundur. top kayıyor futbolcular buz pistinde sanki.
cm 01 02'den beri tüm oyunları oynamış ve fm delisi olmuş biri olarak diyebilirim ki serinin en kötü oyunudur.

bu oyuna 80 lira bayıldım lan bir de.
arayüzle, oyun tekniğiyle, görsellerle bozmuş oyundur. Ama transferleri başkana, futbol direktörüe falan bırakmak güzel bir seçenek en azından benim açımdam öyle, bir de türkçe olmuş ama çeviri pek parlak değilk bazı yerlerde yine de fm candır.

Not: oyun orijinal çıktığı gün aldım.
büyük bir heyecanla yüklediğim oyundur. her neyse efendim hemen alt ligden bir takım kapıp başlıyorum serüvene. gözüme Bucaspor çarpıyor. o kadar kaliteli bir kadrosu yok, transfer bütçesi nerdeyse yok gibi. ama büyük umutlarla alıyoruz ve başlıyoruz.

transfer yapmak için resmen yırtınıyoruz. bütçemizin hiç bir oyuncuya yetmediği gibi sözleşmesi bitmiş olan oyunculara bile sözleşme önermekten aciziz. yok kardeşim para yok kulüpte. madem öyle, bizde yapmayız diyerek transfer yapmadan sezona giriyoruz. takımın sezon sonu için medya tahmin 10. biz yinede yönetime "merak etmeyin play-off'a kalacağız" diyerekten sezona giriyoruz. kimsenin beklemediği bir performans gösteriyoruz. ligin 3. maçında manisaspor'a yenildikten sonra 13 maçlık bir seri yaparak coşuyoruz. ve bu seriden sonra, bakıyorum ki takımda sorunlar çıkmaya başlıyor. ve böylelikle galibiyet hasreti dönemine giriyoruz. lider bucaspor yavaş yavaş ikinciliğe ordan dördüncülüğe ve beşinciliğe kadar düşüyor. arada bir aldığımız galibiyetler bizi play-off'a götürmek için yeterli oluyor. diğer yandan türkiye kupasında ilginç bir performans gösteriyoruz. ilk önce, körfez sk çıkıyor karşımıza. net skorla geçiyoruz. sonra orduspor... tehlikeli bir takım. aslında o kadar korkulacak bir takım değil fakat bizim kadromuz için bizi ezebilecek güçteler. beklenmedik şeyler gerçekleştirip 4-0 geçiyoruz ordu'yu da. ve karşımızda antalyaspor. yenersek gruplara kalacağız ve buda büyük bir başarı. pek oynatmadığım yedek duran, zafer çevik adlı arkadaşı as oyuncu sakatlandığından dolayı bu maça alıyorum. ve aldığıma pişman etmiyor. 30 metreden son dakikalarda 90'a asarak bizi gruplara taşıyor...

gruplar çok sıkıntılı. ama yinede diğer gruba düşmekten ise bu grubu tercih ederdim. niye mi ?

fenerbahçe
galatasaray
beşiktaş
kartalspor

-unutmadan kartal bu grupta 0 çekti. yazık diyorum kendilerine.-

bizim grubumuz ise

gençlerbirliği
gaziantep
adana D.S
bucaspor

adana bizim ligte. kendisiyle ligde yaptığımız maçta 2-1 koymuştum fakat yinede bizi zorlardı. diğer maçlardan ise hiç umudum yoktu nerdeyse. ikiside süper ligin orta sınıf takımları. en azından aklımdan geçen senaryo şöyleydi. adanayı evimde yenip deplasmanda beraberlik alarak 4 puan elde ederiz. diğer gençler ve gaziantep'ten de beraberlik alsam 6 puan eder. bir tane süpriz galibiyet yeterli olacaktı. fakat yapamadık. adana'ya evimizde ve deplasmanda mağlup olarak bütün umutları yitirdik. geriye kalan maçları'da yedek çıkarak lige yöneldim.

ligde işler farklı yürüyordu. o çöküş döneminden sonra, hafiften ayaklanmıştık ama ligin başlangıcındaki buca yoktu. oyuncular, kendi seviyelerinden yüksek takımlarla mücadele ettiklerinden yorulmuşlardı ve alınan yenilgilerden morallar çökmüştü. kupa maçları bittikten sonra ayaklanıyoruz ve geriye kalan 14 maçtan, 2 mağlubiyet 6 beraberlik ve 6 galibiyet ile sezonu 5. olarak bitiriyoruz. play'off'da adana d.s ile karşılacaktık. bize gruplarda çakan takım. umudum vardı, yoktu değil fakat zor gibiydi.

ilk maç evimizde. güzel bir avantaj. 1-0 yada 2-0 yenip üstüne yatmayı planlarken. 2-0 yenilip hüsrana uğruyoruz. deplasmanda ölümüne saldırıyoruz fakat 2-1 mağlup dönüyoruz ve terfi hayallerimizi bitiriyoruz. o kadar önemli değil bence. medya tahmini 10 olan bir takımı 5. sıralara taşıdık. zorlandık, yendik yenildik ama bir şeyleri başardık.

her neyse, oyuncularımı değerlendirmeye gelince. şüphesiz en büyük katkısı olan oyuncum, irfan başaran'dır. kiralık olarak takımda bulunuyordu. her maç oynattım ve her maç başarılı oldu ve sezon sonunda 7.50 gibi bir ortalamayla bitirdi. bu arada unutmadan söyleyeyim. anadolu takımların'da çok rahat oynayacak bir oyuncu bence. bizim takımda kalite olmadığından yıldızı parlayamadı fakat önüne bitiriciliği sağlam bir bir santrafor koyup kanatlarada koşan adamlar koyarsanız, hücum hattınızı kolay kolay durduramaz defanslar. çünkü irfan öyle bir adam ki, hem kanatların ceza sahasına girip gol atmasını sağlıyor hemde, havadan alttan köşeden bir yer bulup santrafora top taşıyor. neyse diğer adamımız mehmet batdal.

ligin başları... coştuğumuz zamanlar... irfan-mehmet ikilisi takımı taşıyordu. tek forvet olarak çıktığımız maçlarda mehmet'ten başka forvet oyuncumuz yoktu. o yüzden fazla yormamaya çalışıyordum. antrenman gücünü azaltarak sakatlanma ihtimalini düşürüyordum. mehmet, efsaneleşiyordu. gelen geçene 1-2 tane sallarken, türkiye kupası döneminde başlayan çöküşümüzde, mehmet düşüşe geçti. resmen ligin ilk yarısında efsane olan mehmet, ikinci yarısında, dandik bir santrafor'dan farksız hale gelmişti.

seneye takımda tutmak istediğim kesin 2 oyuncudan biriydi irfan ile mehmet. fakat ikisi de bizi sattı. sezon sonunda sözleşmesi tamamen bitmiş olan ve boşta olan mehmet'e sözleşme önerdim. yüzüme bakmadı. diğer yandan irfan biraz daha iyi kalpliydi. düşük bir sözleşme istiyordu fakat biz bunu bile ödeyemiyorduk. bütçe yerlerdeydi. az buçuk lig geliriyle, hiç bir şey yapamıyorduk. her neyse irfan'da mehmet'de gitti. beni en çok üzen, birinci lig'de ezeli rakibimiz olan ve şampiyon olarak üst lige çıkan tavşanlı'nın mehmet'i almasıydı. mehmet batdal... transfer dönemi başlar başlamaz imzayı basmıştı tavşanlı'ya. ama 1-2 sene sonra çıkmayı planladığım süper lig'e çıktığımda, tavşanlı'dan ve mehmet'den intikamımı alacağımdan emindim.

neyse, 2. sezona atılıyoruz. yegane amacımız süper lige çıkmak. şampiyonluk'ta gözüm yok. süper ligden güçlü rakipler düştü. gençlerbirliği, kasımpaşa ve elazığ. bizi zorlayabilirler.

bu arada, mehmet'in ve irfan'ın yokluğunda, orta saha ve santrafor desteği için arayışlara başladım. 3 santrafor ve 1 tane sağ kanat aldım. takımı çift forvet oynatıp, daha çok gol bulmamızı sağlayacağım, zira, 1. sezon sonunda 34 maçtan 15 galibiyet, 12 beraberlik ve 7 yenilgi ile bitirmiştim. dikkat çekerim, mağlubiyet sayımız az olmasına rağmen deli gibi beraber kalmışız, bunun sebebi gol bulamamamız. sezonun 2. yarısında mehmet'in boş kaleye kaçırdıklarıyla, galibiyetleri fazlaca kaçırmıştık. neyse efendim, 2. sezona büyük bir heyecanla giriyoruz. bakalım neler olacak.
yazı eğlenceli kılacak oyun. evet.
eski serilerinden bu yana olan ligin dibindeki teneke oyuncuların şampiyonluğa oynayan takımlara top göstermeden maçı söke söke alması saçmalığının değişmediği oyundur.