bugün

kendi başlığında bile ezik gebeşlerce laf atılan spor kulübü.
http://www.youtube.com/watch?v=-MMxujxAQQM

tüyleri diken diken eden sözler ve muhteşem bir klip, özellikle 2.10 ve 2.52'ye dikkat, tekrardan duygulandım gece gece...
kadınıyla, erkeğiyle başarıdan başarıya koşan (spor) kulübü.
play off'lardan önce küme düşürülecek şike kulübü.
sanılanın aksine bank asya'ya değil 2 küme birden düşürülecek olan, türkiyede şike denilince akla gelen şikeyle özdeşleşmiş kulüp.
28 mart 2012 tarihinde Euroleague (Kadınlar) Yarı Final a grubunda Beretta Famila Schio takımını 74-58 yenen spor kulübüdür.
fenerbahçe'nin başına bu çorabı örenlerin fenerbahçe'yi kurtarmak için nasıl çırpındıklarını görünce ne kadar büyük olduğunu tekrardan anladığım kulüp.
(bkz: fenerle kimse başa çıkamaz)
görsel
laciverdin yanında olmayan sarıdan, kocasından sonra kalkan karıdan, ağustosta ekilen darıdan hayır gelmez.
uludağ sözlüğe ne zaman girsem, otomatik olarak ellerim "fenerbahçe" başlığını aratıyor, ne yalan söyleyeyim. yine bir kaç şey yaazasım daha doğrusu sorasım var. daha önce de sorduğum sorular olmuştu ama sadece destek mesajı aldım 2 arkadaştan. karşıt fikir yöneltip efendice tartışacak her kişiye kapım açık. elimden geldiğince derli toplu ve maddeler halinde yazmaya çalışacağım.

1- rte'nin açıklamaları

"kişilerle kurumları ayıralım"

oldu canım. bir kere herkes bilsin ki -en başta da sen bil rte- hiçbir fenerbahçeli, kişilerle kurumların ayrılmasını is-te-mi-yor. en azından istememesi lazım. kimsenin fenerbahçeliliğini sorgulamak haddime değil elbet ama böyle bir şeyi isteyen, bir göz atsın fenerbahçeliliğine. zira "kişilerle kurumları ayıralım" demek "aziz yıldırım şike yapmıştır" demektir, alenen fenerbahçe'ye "şikeci" damgası vurmak demektir. o yüzden fenerbahçeli olmayan arkadaşlar "rte, fenerbahçe'yi kurtarmaya çalışıyor" gibi bir düşünceye aman kapılmasınlar. rte, orada fenerbahçe taraftarına mesaj yollamıştır. "aziz yıldırım'ı verin, biz de fenerbahçe'yi aklayalım."

sevgili rte;

biz senin mihnetine muhtaç değiliz. biz senden bir orta yol bulmanı da istemiyoruz. zaten davayı getirdiğiniz hal ile, orta yol bulmanız da mümkün değildir. önünüzde iki tane yol var;

a) "aziz yıldırım ve dolayısıyla fenerbahçe şike yapmıştır" deyip fenerbahçe'yi küme düşürmek,

b) "biz bir siyasi komplo düzenledik ama elimize yüzümüze bulaştırdık. ne aziz yıldırım ne de fenerbahçe şike yapmamıştır" deyip fenerbahçe'yi aklamak.

yok efendim "kişilerle kurumları ayıralım" yok efendim "fenerbahçe'yi küme düşürmeyelim ama puanını silelim" vb cümleler, tarafımızca kabul görmemektedir ve de görmeyecektir.

dipnot: nihat özdemir'i "58. madde değişmeli" açıklaması yüzünden asla affetmeyeceğim, hatta affetmeyeceğiz ancak şu süreçte birlik olmamız gerektiği için susuyoruz, daha doğrusu duymazdan geliyoruz. sükutumuzun ikrardan geldiğini sanmayın sakın.

2- michel platini

ben hayatımda bu adam kadar kaypak olanını nadir gördüm sanırım. bunu da öyle anlık bir sinirle falan yazmıyorum. bu adam, biz kendimizi bildik bileli hep kıçını yırttı "futbol özerk olmalı, siyaset spora karışmamalı" diye ki haklı da. ancak; sen çıkıp "siyaset spora müdahil olmasın" diyeceksin ama türkiye'deki uefa kongresi'ne gelirken, istanbul'u pas geçip ankara'ya gideceksin ve rte ile "akp genel merkezi" nde görüşeceksin, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu demezler mi adama? başbakanlık konutu'nda görüşmesini bile bir yere kadar anlarım - hoş, onu da anlamam ama anlarım- fakat akp genel merkezi'nde görüşmesini anlamam arkadaş. bu ne demek? platini; türkiye cumhuriyeti başbakanı recep tayyip erdoğanla görüşmemiştir, akp genel başkanı recep tayyip erdoğanla görüşmüştür demek.

şimdi buradan farklı bir noktaya gidelim;

rakip taraftarların "başbakan, fenerbahçe'yi kolluyor" önermelerine,

bir an için bunun doğru olduğunu varsayalım -biz inanmıyoruz böyle bir şeye ama sizin o güzel hatrınız için doğru sayıyoruz- fenerbahçe; rte aracılığıyla platini'yi ayağına getirtecek kadar güçlü ise, bu uefa ne menem bir kurumdur ki fenerbahçe'yi doğrayabilecektir?

hatta ve hatta uefa; kurum başkanı, bir siyasi partinin genel başkanının ayağına gidecek kadar elden ayaktan düşmüşse, o elindeki meşhur sopasıyla, tüm türk takımlarını sıra dayağından nasıl geçirecektir?

o yüzden naçizane düşüncem ve tavsiyem; diğer rakip taraftarlarının, uefa'ya güvenmemeleridir.

yine dipnot: cas davası namusumuzdur, isteklerimiz yerine getirilmediği taktirde çekilemez. çeken yöneticiye/yöneticilere, varsa eğer hakkımı helal etmem.

3- medya (hıncal uluç'a göre fenerli, biz fenerbahçelilere göre liseli medya)

şahsen her türlü pisliğin, medyanın başının altından çıktığına inanıyorum ve bu inanışım da, liseli medya oluşlarına inanmamdan dolayı değil.

bugün tüm taraftar forumlarını gezdiğinizde, herkesin medyaya saldırdığını ve kendince haklı tarafları olduğunu görüyorsanız, bu kadar insan yanılıyor olamaz arkadaş, çıban başı medyadır.

9 ay boyunca "fenerbahçe şike yapmış" diye bağıran ve iddianame yayınlandığından bari iddianameyi neredeyse 7/24 tartışan medya, aziz yıldırım'ın savunmasına "içinden cımbızla cümle seçerek" yer verirse, galatasaraylısı "diline galatasaray'ı dolamış" demekte de haklıdır, bütün diğer rakip takım tarafları "bu mu yeri göğü sallayacak savunma?" demekte de haklıdır.

ve aynı medya, kasti olarak çeviri "hata" ları da yapmaktadır. bakın; gianni infantino "yargının elinde deliller var gibi görünüyor" dedi. dikkat "gibi" . adam kesin bir cümle kurmadı. ama aç gazeteleri bak "infantino yeterli delil var dedi" manşetleri her yerde.

aziz yıldırım o yeri göğü sarsmayan(!) savunmasında, birebir şu cümleyi kurdu: "Yine Savcı son maçımız olan Sivasspor maçını kaybetmemiz veya berabere kalmamız ve şampiyon olamamamız halinde bu soruşturmayı açmayı düşünmediğini belirtmiştir."

hangi gazetede okudunuz bu cümleyi? ya da hangi tv kanalında duydunuz? fenerbahçe spor klübü'nün resmi sitesine girip "aziz yıldırım'ın savunması" kısmına bakarsanız görebilirsiniz bu cümleyi. (sayfa 60)

gazetelerde yayınlanan tek şey; aziz yıldırım'ın strum graz-galatasaray maçını seyrettirmesi oldu.

adam o maçı "bu iki takım da şikecidir" demek için yayınlamadı ki. "şike sahada yapılır ve futbolcu yapar" demek için yayınladı. tdk'nın sitesine girip "şike yapmak" yazın karşınıza çıkacak sonuç "danışık spor karşılaşması yapmak" olacak. zaten şikenin bir diğer anlamı da "danışıklı dövüş" tür. aziz yıldırım'ın görüntülerini yayınladığı o maç danışıklı değil miydi allah aşkına?

4- uefa-fifa-tff

yine sevgili(!) infantino "uefa, sadece kendi organizasyonlarındaki usulsüzlüklere bakar. tff'nin alacağı karara saygılıyız ve müdahale etmeyiz" demiştir ama güzide medyamız bu cümleye de yer vermeyi pek tercih etmemişlerdir sağolsunlar.

mösyö platini, olympique lyonnais-dynamo zagreb maçı için "hakem ve gözlemci rapoları temizdi, araştırmaya gerek duymadık" diyerek zaten kendi ayağına sıkmıştır bence. bugün tv 8 de erdal hoş vardı, zaman gazetesi'nin yazarıymış ve de trabzonsporluymuş. "platini o cümleyi kurdu ama 'eğer başka delil yoksa' dedi" diye bir cümle kurdu ki doğrudur. ancak, üstlerinde oynama yapılabilme imkanı olduğu için tüm dünya hukuk sistemlerinde başlı başına delil olarak kabul edilemeyen ses ve görüntü kayıtları üzerinden - ki bu davada sadece ses kayıtları var görüntü kayıtları yok, emenike'nin para sayarken görüntüleri vardı hani nerde? - fenerbahçe'yi küme düşüremezsin. onu geçtim, hiçbir takımı küme düşüremezsin. şimdi bu cümlemi okuyunca herkesin aklına ilk olarak "juventus" gelecek, ki doğrudur.

juventus; napoli savcılığı tarafından, apar topar 3 hafta içinde küme düşürülmüştür ancak aralık 2006'da mahkeme kararını açıklamıştır: “incelemeye alınan konuşmalar ve ilgili delillerde şike, şike teşebbüsü yönünden aykırılık bulunmamıştır.”

ve juventus, italya futbol federasyonu'na dava açtı. 444 MiLYON EUROLUK TAZMiNAT DAVASI. şimdi fenerbahçe'nin; bu kadar yüksek meblağlı olmasa da, 100-150 milyon euro civarında bir tazminat davası açtığını düşünün bakalım tff'ye, ne olur o tff'nin hali? fenerbahçe'nin 9 aydır küme düşürülemeyişinin gerekçelerinden biri de budur. hatta fenerbahçe "adli yargılamayı bekleyelim" derken aslında tff'ye iyilik yapmaktadır ama medya sağolsun, bunu da istediği gibi çarpıtmaktadır.

gelelim işin fifa kısmına;

bahreyn'in endonezya'yı 10-0 yendiğini ve fifa'nın o maç için soruşturma açtığını bilirsiniz. eğer bunu biliyorsanız; fifa'nın, o maçın hakemini de ifade vermeye çağırdığını bilirsiniz. dönelim bakalım türkiye'deki şike soruşturmasına. "bank asya maçları da dahil olmak üzere 19 maçta şike yapıldığı tespit edilmiş ve delillendirilmiştir" deniliyor ama ifade vermeye çağrılan tek hakem, aziz yıldırım'ın ezeli ve de ebedi düşmanı, emekli hakem erman toroğlu.

ondan sonra "fenerbahçe taraftarı, bu soruşturmanın bir şike soruşturması olduğuna neden inanmıyor?"

bilmem, neden inanmıyor acaba?

mehmet ali aydınlar;

herkesin öfkesini kazanmış bir durumda. hem de istisnası herkesin. fenebahçelisi, galatasaraylısı, beşiktaşlısı, trabzonsporlusu, velhasılı kelam herkes kızıyor ve herkesin de kendince haklı tarafları var yine.

bakın; mehmet ali aydınlar'ı türk futbolunun başına musallat eden fenerbahçe değildir, "n'olur tff başkanı olun" diye kapısında yatan galatasaray beşiktaş ve trabzonspor'dur. o yüzden benim nazarımda, bu 3 takımın bugün "mehmet ali aydınlar şöyle, mehmet ali aydınlar böyle" diye ağlamaya hakkı yoktur.

play-off sistemi yüzünden de bir kızgınlık var, özellikle de galatasaraylı taraftarlar tarafından, ki onlara da hak vermiyor değilim. normal şartlarda, şampiyonluklarını ilan etmişlerdir. ancak;

a) play-off sistemini türk futbolunun başına musallat eden fenerbahçe değildir, lig tv'dir.

b) eğer şartlar normal olsaydı, eğer bu şike soruşturması olmasaydı, play-off olmayacaktı belki ama fenerbahçe de, emenike'yi, niang'ı, lugano'yu, santos'u kaybetmemiş, bunların yanına da moussa sow'u -ve belki de diarra'yı- eklemiş olacaktı, ki böylesi bir durumda hangi takım haftalar öncesi şampiyonluğunu ilan ederdi diye de sormadan edemiyorum, yine bu güzide ligin normal şartlarda(!) oynandığını varsayarak tabii.

o yüzden diyeceğim odur ki; mehmet ali aydınlar ve play-off için, kendi yönetimlerinize kızın, fenerbahçe'ye değil.

5- aziz yıldırım

eğer ki aziz yıldırım için, iş hayatıyla ilgili bir suçlamada bulunsaydılar, belki inanırdım, belki inanırdık. ki o da belki. ama aziz yıldırım'ın şike yaptığına hiçbir fenerbahçe taraftarını inandıramazsınız. ali şen'in şike yaptığına bile inandırırsınız belki ama aziz yıldırım'ın asla. bugün "18 kere şampiyon olup 20 kere kutlayan takımdır" , "türkiye kupası'nı 30 yıldır alamayan takımdır" "bursa'dan gol haberi mi var? 2-2 mi?" diye taşak geçiyorsunuz ya, hah işte bunu, aziz yıldırım'ın şike yapmamasına borçlusunuz.

ha ama şunu da belirteyim, şu noktadan sonra hiçbir fenerbahçe taraftarı, aziz yıldırım'a isnad edilecek hiçbir suça inanmayacaktır, o hale getirdiler soruşturmayı.

şimdi biz çıkıp "madem şike yaptık, neden içeride sadece fenerbahçeli yöneticiler var? neden tüm rakip futbolcuların idari tedbirleri kaldırıldı?" deyince "onlar 6222 sayesinde tahliye edildi" diyorsunuz ya -hani aziz yıldırım için değiştirilen yasa- "aziz yıldırım, çete suçlamasından içeride yatıyor" diyorsunuz ya;

bir an için bu suçlamanın da doğru olduğunu varsayalım.

eğer ki aziz yıldırım; şike yapmak amaçlı suç örgütü kurduysa veyahut kurduğu bu suç örgütüyle şike yaptıysa, neden bu kadar insan tahliye edilmiştir?

şikeyi bireysel olarak yapmak çok hafif suçtur da, örgütlü olarak yapmak mı çok ağır suçtur?

yok eğer aziz yıldırım, şike yapmak için suç örgütü kurmamış da, başka çıkarlar sağlamak için suç örgütü kurmuşsa, neden bir allah'ın kulu da çıkıp "fenerbahçe şike yapmamıştır. aziz yıldırım şu şu şu gerekçelerden dolayı örgüt kurmuş" dememektedir?

arkadaşlar;
baylar, bayanlar,
taraftar gözlüklerinizi bir an olsun kenara bırakın ve olaya öyle bakın

bu akp, % 50 oyu böyle sağladı.

bir kurumu ele geçirmek mi istiyorsun?
tepesindekine çamur at;
halkın gözünde itibarını düşür,
al aşağı et,
yerine allah korkusu olan(!) , pir-ü pak(!) birisini getir,
minnet kazan,
topla oyları.

akp-cemaat anlaşmalı çalışan iki kurumdur.

akp; "kafası koparılacak adamlar" listesini cemaat'e sunar, cemaat de "bağımsız yargı" aracılığıyla kafalarını koparır.

ya allah aşkına; "özel yetkili mahkeme ne menem bir şeydir ki şike davasına bakmaktadır?" diye sordunuz mu hiç kendi kendinize?

eşşek gibi kanun maddesi var "şike olaylarında asliye hukuk ve ceza mahkemeleri yetkilidir" diye

o zaman nedir bu fethullah'ın özel savcıları, özel hakimleri?

bu adamlar;

anayasa mahkemesi'ne böyle diz çöktürdüler,
hsyk'ya böyle diz çöktürdüler,
yargıtay'a böyle diz çöktürdüler,
tsk'ya böyle diz çöktürdüler,
ama fenerbahçe'ye diz çöktüremediler.

ha biz bunu söyleyince "komplo teorisi üretiyorsunuz" diyorsunuz, eyvallah.

o zaman biri bana şu sorunun cevabını versin.

"aziz yıldırım'a; iş hayatı üzerinden bir suç isnad hüküm giydirmek ve fenerbahçe kongre üyeliğini düşürüp yerine istediğin adamı başkan seçtirmek dururken, fenerbahçe şike yapmıştır demek neden?"

bunlar sandılar ki "biz aziz yıldırım şike yapmış deyince bütün fenerbahçe taraftarı o'na sırt döner, biz de rahatça istediğimiz adamı fenerbahçe'nin başına geçiririz" ama yanıldılar.

ve o geçirilecek kişi kimdi biliyor musunuz?

mehmet ali aydınlar.

gs-bjk-ts neden adamın kapısında yattı sanıyorsunuz?

adama gittiler;

"gel tff başkanı ol. fenerbahçe'ye operasyon düzenlenecek. aziz yıldırım şike yapmıştır denecek ve ayıklanacak. sen de bu süreçte fenerbahçe'yi küme düşürmezsin, 10-12 puan silersin, taraftarın gözünde yücelir mayıs ayındada o çok istediğin fenerbahçe başkanlığı koltuğuna oturursun" dediler, adam da koşa koşa tff başkanı oldu.

yoksa fenerbahçe'nin kadın voleybol takımının sponsoru olan mehmet ali aydınlar'ın tff başkanlığıyla ne işi olur? biri bunun mantıklı bir açıklamasını yapsın bana...

6- türkiye'de futbolun genel durumu

aklı başında hiçbir insan çıkıp da "futbol tertemiz" diyemez, buna biz fenerbahçeliler de dahil.

bir kere, türkiye'de futbol, ta en tepeden şikeli dizayn edilmiş.

bir kişi, aynı anda iki klübe kongre üyesi olabiliyor.

bakınız: levent kızıl (bursaspor başkanıydı aynı zamanda da fenerbahçe kongre üyesiydi, ki hala fenerbahçe kongre üyesi olsa gerek)

mecnun odyakmaz (sivasspor başkanı ve fenerbahçe kongre üyesi)

ilhan cavcav (gençlerbirliği başkanı ve galatasaray kongre üyesi)

nedim türkmen (orduspor başkanı ve galatasaray kongre üyesi)

çıkıp "biz fenerbahçe/galatasaray kongre üyeliklerimizden istifa ettik" diyorlar ama şahsen ben inandırıcı bulmuyorum. gerçekten istifa etmişlerse de, kendilerini tebrik ediyorum.

gelelim 58. madde değişikliği önerisine, yani 26 ocak 2012'ye

o güne kadar "58. madde değişmesin" diye yırtınan hemen hemen herkes, neden o gün "58. madde değişsin" diye oy kullandı?

neden yıldırım demiören'i de, sadri şener'i de, nedim türkmen'i de "evet" oyu kullandı?

neden mehmet ali aydınlar bank asya klüplerine "madde değişikliğine evet derseniz, fenerbahçe'ye verilecek para cezasını sizlere dağıtacağız" diyerek rüşvet teklif etti? - ki görüyorsunuz sürecin işleyişini, 3 temmuz 2011'de fenerbahçe küme düşüyordu, 26 ocak 2012'de ise para cezası ile yırtıyor. aman ne büyük minnet.

mehmet ali aydınlar neden 30 ocak 2012'de istifa etti? bu sorunun cevabını adım gibi biliyorum. fenerbahçe taraftarının gözünde asla ama asla kahraman olamayacağını anladığı için.

kendi takımı da iddianamede yer alan yıldırım demirören, nasıl oldu da 229 oyun 221'ni alarak tff başkanı oldu?

sadri şener, neden yıldırım demirören'e evet oyu verdi?

nedim türkmen, neden yıldırım demirören'e evet oyu verdi?

neden galatasaray delegeleri de yıldırım demirören'e evet oyu verdi?

galatasaraylı arkadaşlarım "biz yıldırım demirören'e oy vermedik" demesinler hemen. galatasaray delegesi olup da yıldırım demirören'e oy vermeyen tek kişi, adnan öztürk. zaten geri kalan ve yıldırım demirören'e oy vermeyen 7 kişi de, bursaspor'un delegeleri zaten.

aylarca kupa isteyen sadri şener, neden sustu? sadri şener'in susmasıyla "hes santralleri" nin bir bağlantısı var mı?

"bizi sıra dayağına çeker haaaa" denilen uefa, yıldırım demirören'in tff başkanı olmasına neden göz yumdu?

yurtiçisiyle yurtdışıyla; tüm futbol camiası; şikeci (!) , pislik (!) fenerbahçe ile neden aynı safta yer aldı?

faruk çelik çıkıp "allah'ın adaleti varsa bursaspor şampiyon olur" dediğinde "fenerbahçe'ye oh olsun" diyenler;

faruk özak "gaziantespor-trabzspor" maçı öncesi gaziantep'e gidip "trabzonsor'un şampiyon olmasını istiyorum" deyip gaziantep'e stad sözü verirken "fenerbahçe'ye oh olsun" diyenler,

mehmet ali şahin "karabükspor-trabzonspor" maçı öncesi karabük'e gidip "şampiyonluğu trabzonspor hakediyor" deyip karabük'e stad sözü verirken "fenerbahçe'ye oh olsun" diyenler,

sizin fenerbahçe'yi şikeden mahkum etmeye hakkınız var mı?

bunlar yaşanırken sessiz kalan ama tam aksi olsa; bu açıklamaları rte, fenerbahçe maçlarından önce fenerbahçe lehine yapsaydı ve stad sözü verseydi, ortalığı yangın yerine çevirecek olan fenerli (!) medya,

senin fenerbahçe'yi şikeden mahkum etmeye hakkın var mı?

"fenerbahçe, sivasspor'a yenilseydi soruşturma açmayacaktım" diyen fethullah'ın savcısı mehmet berk ve o'nun yazdığı iftiranameyi kabul eden hakim mehmet ekinci,

sizin fenerbahçe'yi şikeden mahkum etmeye hakkınız var mı?

"kişilerle kurumları ayıralım" deyip bize "aziz yıldırım'ın kellesini verin, ben de fenerbahçe'yi aklayayım" diyerek şike teklif eden recep tayyip erdoğan,

senin fenerbahçe'yi şikeden mahkum etmeye hakkın var mı?

son söz hz. isa'dan gelsin

"ilk taşı, günahsız olanınız atsın."

edit: verdiğim bilgilerde hata varsa, düzeltiniz.
Şu rezil şike iftiralarını gördükçe, niçin kendi gazetesini çıkarmasın dediğim kulüp. 30 milyona yakın Fenerli, makul bir fiyatla bu gazeteyi uçurur, hem de hakkında yapılan onca iftiraya karşı bir antidot olur. Ama "troll" bir gazete olmamalı. Her yönüyle nitelikli, her yaştan gruba hitap etmesinin yanında "self-audit", kendi kendini denetleme özelliğine sahip olmalı. Mesela taraftara şov olsun diye Ercan Saatçi veya Hıncal Uluç benzeri yazarlara asla ve asla prim verilmemeli.

Sözcü gibi bir gazete sıfırdan buralara geldiyse Fenerbahçe niye böyle bir şey yapmasın? Yasal bir engel olduğunu düşünmüyorum o zaman dergiye de izin vermezlerdi.

Fenerbahçe TV ile bütünleşikli bir politika daha da şukela olurdu.
şikenin hala iftira olduğunu zanneden taraftarlara sahip kulüptür. şike artık kanıtlanması gereken bir durum değil, kanıtlandı. millet fenerbahçe'nin götünü kurtarmak için seferber ediyor kendini görmüyor musunuz, hiç mi televizyon izlemezsiniz amk?

şike yapıldığı kesin. "kime ceza verelim?" sorusunun cevabı aranıyor şu günlerde. gözler kör, kulaklar sağır olursa anlaşılmaz tabii.
başkanının ölürken bile galatasaray diyeceği kulüp. iş oraya gidiyorda.
bir sevdadan daha ötesi.tarif edilemeyen aşk.
hiç bitmeyecek sevda türküsü. taraftarıyla bir bütün olan kulüp. ve her zaman en büyük kulüptür ve en büyük olmaya da devam edecektir. rakipleri ne kadar kıskansalar da...
Torunlarına kupa bırakmayı hedefleyen başarılı takım.
önüne çıkan tüm engellere rağmen hala dik duran ve yıkılmayan takımım.
Tek eylence.
soru: "aziz yıldırım ve fenerbahçe şike yaptıysa, tek başına mı yaptı? neden içeride tek bir futbolcu yok? çıkartılanların idari tedbir kararı neden kaldırıldı?

cevap: çünkü 6222 değişti -hani aziz yıldırım için değişen (!) yasa- o yüzden onlar serbest kaldılar. ayrıca aziz yıldırım şike suçundan yatmıyor ki (!) çete kurmaktan yatıyor (aslında bu cümleyle fenerbahçe'nin şike yaptığı iddiası en baştan çöküyor ya, neyse)

soru: aziz yıldırım çete kurduysa bu çeteyi niçin kurdu? banka soymak için mi? şike yapmak için mi?

cevap: olayı çarpıtıyosunuz efenim bıdı bıdı bıdı bıdı bıdı...

ey canına yandığım türkiye'm...

aziz yıldırım'a isnad edilen suç "çıkar amaçlı suç örgütü kurmak"

bu "çıkar" da "şike"

"şike" yok bknz: "aziz yıldırım şike suçundan yatmıyor ki" savunması

"çıkar" yok ama "amaçlı suç örgütü" var...
Turkiye'nin en buyuk takimi.
Şaibeler icersinde olan acınası takım. Durum vahim gogoycu fenevliler.

Welt: denizlisporluyum.
yöneticilerin tüm beyanatlarında galatasaray dediği takım. yahu biz süreç hızlı işlesin diyoruz, avrupa yolu kapanamaz diyoruz ama fenerbahçeli yöneticiler çıkıp mahkeme savunmalarında bile ''galatasaray' a da bakın, o da yaptı'' diyorlar. fenerbahçeliler eksi, galatasaraylılar artı verecekler buna o önemli değil, ben başka takım taraftarlarının objektif yorumlarını önemsiyorum bu konuda.
içindeki pisliklerden kurtulması gereken klüp.
fenerbahçe demek aziz yıldırım demek değildir, fenerbahçe demek can bartu demektir, lefter demektir, halit kıvanç demektir. *
not: GALATASARAYLIYIM.
1- 9 aydır fenerbahçe'yi diline dolayanların "galatasaray'ı dillerine dolamışlar" diye bok attığı takımım

2- başkanı'nın ağzından çıkan savunmayı; medyanın traşlayıp işine göre servis ettiği, bunun sonucunda da diğer rakip takım taraftarlarının haklı olarak "bu mu bomba etkisi yaratacak savunma?" diye sorduğu takımım

3- 9 aydır hiç kimsenin tarafsız konuşmadığı ve asla da tarafsız konuşmayacağı aşikar.

4- kişilerle kurumlar ayrılmaya başlanmış bile.(ki biz de hiçbir zaman fenerbahçe = aziz yıldırım demedik. fenerbahçe = sarı lacivert çubuklu dur bizim için) o zaman rte'ye neden kızıyorsunuz ki sevgili rakip takım taraftarları?


Fifa'nın Resmi Sitesinde Övgüler Dizilen Türkiyenin En Büyük Takımı.

--spoiler--
Başlığı Yükseklerde uçan sarı kanaryalar olarak atmışlar. Tarihimizden taraftarının fanatikliğinden bahsederken avrupa ve asya kıtasını birleştiren istanbulda kurulu bir takım olduğu, gs ile aramızdaki ezeli rekabeti, gsnin avrupa bizi asya kıtası takımı olduğumuzu, ülkemizde ki futbol tutkusunun din gibi oldugu gs nin genellikle böle daha a,rstokrat bir takım olurken Fenerbahçenin halkın takımı yada işçi kesiminin takımı oldugu Atatürkün takımı olduğundan bahsetmiş.
--spoiler--