bugün

Cemaat ile AK parti savaşında dün Emin Çölaşan alenen tarafını ilan etmişti. Bugün de Sözcü Gazetesi'nin bir diğer yazarı Necati Doğru aleni olmasa da bir ilan yapıyor.

Erdoğan'ı eleştirmek niyetiyle kaleme aldığı yazıda 'sınırları aşarak' ağır bir benzetmeye imza atıyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanı için 'diktatör' diyen Necati Doğru, Erdoğan'ın Esad'a benzediğini yazdı.

işte o yazıdan bir bölüm;

Zalim Esad'a benzedi!

Suriye diktatörü Esad'a zalim diyordu.
Koltuğu bırakıp gitmeyen, halkına kıyan zalim Esad'a benzedi.
Harun diye geldi.
Karun oldu.
Zalimleşiyor.

Esad'ın yakınları, kardeşleri, bakanları, bakanlarnın oğulları Suriye ülkesinin "hesap sorulmaz, mahkeme edilemez yiyicileri" olmuştu.
Türkiye'de aynısı yapıldı.
Yönetmenlik değişti.
Polis esir alındı.
Savcıya zincir vuruldu.
"Benim Valim (!)" diyordu.
"Benim Valim (!)" yargıya amir yapıldı.
(...)
Suriye'nin başında Beşşar.
Türkiye'nin başında Beyefendi.
iki ülkede de aynı yönetmenlik.
iktidar hortumculuk yapabilir.
Başbakan yeğeni karakol basabilir.
Savcı habersiz takip yapamaz.
***

11 yıl sonra tıpkı zalim diktatörlerin başvurduğu yöntemlere sanlıyor. Bakanın şehir rantı yiyiciliği suçlamasıyla gözaltına alınmış oğlu 5 bin TL değerinde ithal malı, marka mont giyerken Karadeniz şehirlerinde yoksul halk çocuklarına kefen giydirip, "Kefenimizle geldik, ölümüne seninleyiz" diye bağırtıp kendini alkışlatıyor.
Bakan oğluna 5 bin liralık mont.
Halk oğluna 5 kuruşa kefen bezi.
Tıpkının tıpkısı diktatör tablosu.

Kynk:http://www.internethaber....agir-benzetme-622819h.htm