bugün

Tribune girmeden icinlen bira muhabbettini.

FAA diye haykirmak gibi.

Faa bilmeyenler bakabilir.
2003 ❤️
çekirdek aile ile bayram sabahı kahvaltısını.
ister klişe ister başka bir şey deyin ama kendimi.
Masumiyet dolu çocukluk ile akşamdan kalma gençliğimi.
her anımda yanımda olan, birlikte gülüp-eğlendiğim, bilgisine ve kişiliğine hayran olduğum, bir gün bile görmeyince deli gibi özleyip aradığım, bir tanemle, dedemle yaşadığım her anımı çok ama çok özlüyorum. bu kelimeyi daha önce hiç bu kadar derinden kullanmamıştım, 'özlemek'. daha önce hiç kimseyi ve hiçbir anımı bu kadar özlememiştim. oysa ne çok şey barındırıyormuş bu sözcük. bu kelimeyi ilk kez bu kadar çok kullanıyorum, özledim, hem de çok özledim.
o ciddi görüntüsünün altında yatan çocuk ruhu, benimleyken hep ortaya çıkardı. öylesine kafa dengi, öylesine açık fikirli, öylesine destekleyici, öylesine hayran olduğum biriydi ki, ne kadar yazarsam yazayım, kelimelerle ifade etmem olanaksız.
öylesine dürüst, öylesine gerçekçi, öylesine başarılı ve öylesine sevilen birini daha görmemiştim ben. hayatım boyunca onunla ilgili tek bir kötü anımı hatırlamıyorum, ona layık bir torun oldum hep, onu hiç üzmedim ve birlikteyken sadece güldük, eğlendik. hiç üzülmedik. ama yokluğunda üzülüyorum, özlüyorum çünkü. sonra diyorum ki kendime; 'üzülmene dayanamazdı, hep gül isterdi'. gülümsüyorum. gidişiyle bile sözleriyle tebessüm ettiren, öylesine mükemmel biri ki, neyse, öyle işte, keşke hiç gitmeseydin ama doğa-kanun. bir yanım sensiz hep buruk ama sen gittiğin yerde çok mutlu ol bir tanem, dedem, her şeyim.
Aklımı.
kendimi...
Bana geçmişte iyi gelen ve mutlu eden tüm etmenleri özlüyorum.
şaşırabildiğim, içten gülebildiğim ve heyecan duyabildiğim eski günlerimi.

yaş ilerledikçe bu duygular yerini, " aaa çok şaşırdım, hahhahhahha, vallahi çoh heycanlandım" şeklindeki yapay tepkilere bırakıyor.

muhtemelen şu vakitten sonra bu duyguları ancak kıyamete tanıklık edersem yaşarım. çünkü görmediğim bir o kaldı.
Anneannemi ve onunla geçirdiğim zamanları. Hayatımın en dertsiz tasasız günleriydi. Canımız nereye isterse oraya gider, canımız ne isterse onu yerdik. Birbirimizin neşe kaynağıydık. Tatlı dillim, güler yüzlüm ey ceylan gözlüm...

" Ben ağlarsam ağlayıp, gülersem gülen.
Bütün dertlerim anlayıp, gönlümü bilen.
Sanki kalbimi bilerek, yüzüme gülen.
Gönlüm hep seni arıyor, neredesin sen, neredesin sen?"
Çocukluk günlerini.
psikolojik sorunlarımın olmadığı günleri.
Hero'yu çok özlüyorum, bana kitap okumasını, bana yazdığı şiirleri, dinlediği şarkılarda aklına gelişlerimi ama en çok da beni sevme şeklini çok özlüyorum ve biliyorum bir daha hiçbir canlı tarafından onun kadar sevilemeyeceğimi. Seni çok özlüyorum Hero.
Anneannem ve dayımın daha genç ve sağlıklı oldukları ve yaşamı sevdikleri eski zamanları, onlarla biriktirdiğim güzel anıları.
Anneannem artık 90 yaşına dayandı aklı hiçbir şeye ermiyor yaşlılığa bağlı beyinsel zaafiyeti var, dayım ise 3. Felcini geçirdi sağlık olarak çok kötü durumda ikisi de son zamanlarını yaşıyor.
2013 yılını. Çocuktum ama o sene, hayatımın en güzel son dönemiydi.
asalet. Eskiden insanlarda bir asalet varmış gerçekten. hedefe uçan kuşmuş sanki biz bilmiyoruz birilerinin sana kanat olup uçurduğunu. Bir atasözü var buraya tam uyuyor ama gidip uyuyacağım.
sıcak havalarda evin içinde çıplak gezmeyi. evet.
Uzun adamı. Ben daha şimdiden özlemeye başladım.... Yok lan, şaka şaka.
Okuldan eve gelip zoey 101, icarly izlediğim zamanları özlüyorum. O sıralar babaannem hayatta idi, her cuma namazı çıkışında rahmetliye giderdik bize köfte patates kızartması ve en sevdiğim çorbayı yani mercimek çorbası yapardı ve halam ile amcamlarla aramız iyiydi -halamın yüzünü yıllardır görmüyorum bir ev mevzusu yüzünden kardeşini silip attı maalesef-
çocukluğumu özlüyorum hiç bir şeyden habersiz kötülük nedir bilmeyen sadece ailenle vakit geçirebildiğimiz dertsiz tasasız zamanları çok özlüyorum.
çekirdek aile ile pazar sabahı kahvaltılarını.
Uzun saçlarımı.
Çocukluğumdaki dertsiz tasasız, tek sorumluluğumun okula gitmek, ders çalışmak olduğu, huzurlu, gelecek kaygısı duymadığım, güzel çocukluğumu özlüyorum.
Hiçbir şeyi özlemiyorum. Hiç mi mutlu olmadın da o mutluluğu özlemedin be yavrum.