bugün

Hırsızlık yapma, kötü söz söyleme, zina yapma anlamında bir öğüt.
uc ana ogeli alevi-sufi tandansli ozlu soz.
devamında gözüne, kulağına, ayaklarına da sahip ol şeklinde eklemeler yapılabilecek mana dolu söz.
pir sultan abdal sözü.
Eline, diline, beline hakim olma kuralı Alevilerin yaşamları boyunca uymaları zorunlu ahlak sisteminin adeta simgesidir. Eline bağlı olmak elinle koymadığını almamak, diline bağlı olmak gözünle görmediğini söylememek ve beline hakim olmak haram olan cinsel ilişkiye girmemektir. Bu kural Alevi toplumunun çok güçlü ahlak sisteminin özetidir ve Alevi Yolu Dedelerimizin deyimiyle kıldan ince, kılıçtan keskindir. Yolun bu kurallarına uymayanlar düşkün sayılırlar. Düşkünler toplumdan soyutlanırlar, işledikleri hatanın durumuna göre değişik şekillerde cezalandırılırlar.
delikanlılığın kitabı dedikleri saçmaliğin en has gerçek versiyonu. kısa ve öz.
"Eline beline diline hakim ol" özdeyişi her ne kadar, alevi anlayış ve yaşam kurallarından biri olsa da; aslında daha derin anlamı olan bir atasözüdür. Eline, iline, ülkene; beline, beldene, yaşadığın bölgeye; diline, konuştuğun dile, Türkçe'ne hakim ol, sahip çık anlamında açıklanırsa daha farklı anlaşılacağına ve daha da derin anlamlı olacağına inanıyorum. Aslında bu çok derin anlamlı atasözümüzün açıklaması da budur; bu olmalıdır.
yapılan alevi mitingiyle alakalı olarak mümtazer türköne'nin kaleme aldığı , ayrışmaların ortadan kaldırılmasına yönelik ,sağduyulu ve bilgi kokan yazısının başlığıdır.

Eline, beline, diline

MÜMTAZ'ER TÜRKÖNE

Alevî inancının bu üç kelime ile veciz bir şekilde özetlediği dinî ahlâk, müesses bütün dinlerin ortak paydasıdır. "insan eline, beline ve diline hakim olmalıdır." insanların birbirine saygısı ve sevgisi, güveni ve huzuru, dengeli bir toplumsal hayat bu üç altın prensip üzerinde yükselir. Alevî inancı hakkında kulaktan dolma yalan-yanlış bilgilere sahip olanlar, doğrusunu bu üç prensibi takip ederek öğrenebilir.
Bütün dinler, sağlıklı ve dengeli bir toplum hayatını sürdürecek kurallar vazeder. Dinler tarihi bazen toplumu bir arada yaşatabilmek için toplumsal ihtiyaçların dinî kurallara dönüştürüldüğünü anlatır. Ortalama dindar bir Alevî'nin dünyası, tıpkı Sünnî inancınki gibi, kişinin toplumla sağlıklı ilişkiler kurabileceği sağlam çerçeveler sağlar. Dindar bir Alevî'nin elinden, belinden ve dilinden emin olabilirsiniz.

Dinler bütünleştirmek, kavgayı, ayrılığı sona erdirmek için; siyaset ise bölmek ve ayırmak için var. Bir Anadolu inancı olan Alevîlik, bu topraklarda yüzyıllar boyu baskıya maruz kaldı. Sebebini Alevî inancında veya Sünnî itikadında değil, siyasî kavgalarda aramak gerekir. Şah ismail ile Yavuz Selim arasındaki rekabet (Reha Çamuroğlu'nun "ismail" romanında parlak biçimde özetlediği üzere) bu siyasî gelişmelerin başlangıcıdır. Yeniçeri Ocağı'nın yıkılmasıyla birlikte Bektaşîliğin gözden düşmesi, Alevî-Bektaşî inancının devlet katında gördüğü ayrımcılığın ikinci siyasî sebebidir. Öyleyse çözüm arayanlar için bu uzun tarihten çıkartılacak bir sonuç var: Alevî sorunu, dinî olmaktan önce siyasî bir sorun. Yani? Siyaset eliyle çözülmeli.

Hafta sonu Ankara'da binlerce Alevî-Bektaşî'nin katılımı ile gerçekleştirilen miting, çok uzun bir tarih içinde bir ilki ifade ediyor. Alevîler, başka bir isim altında değil, ilk defa Alevî sıfatıyla bir araya geliyor ve taleplerini sıralıyorlar. Alevî kimliğinin bir azınlık inancı olarak saklandığı, gizlendiği uzun bir tarih artık geride kaldı. Alevîlerin bu ileri aşamayı, başka bir şeye değil demokrasinin ve özgürlüklerin gelişmesine bağlamaları gerekir.

Alevîlerin dile getirdiği taleplerin neredeyse tamamı siyasî. Şu ayrım önemli: inanç adına dinî talep dinî muhatap arar, inanç adına siyasî talep ise devleti ve siyasî iktidarı hedef alır. Diyanet işleri Başkanlığı, Alevîler hakkında hüküm vermemeli. Üstelik, Diyanet işleri Başkanlığı'nın kaldırılmasını talep etmek, Siyasî Partiler Kanunu'na göre bir siyasî partinin kapatılma sebebi. Temel eğitimde verilen din derslerinin kaldırılması için anayasanın değiştirilmesi şart. Bu taleplerin muhatabı devlet iktidarı ve anayasa düzeni. Mecburi din eğitiminin (bu bir eğitim değil, bütün dinler öğretiliyor gerekçesine rağmen) kaldırılmasını talep etmek, haklı bir talep. Ancak bu talebin, Sünnî çoğunluk için "dini öğrenme özgürlüğü" talebini haklı kılacağı gözden kaçmamalı. Yani, mecburî din derslerini kaldıralım, ama isteyene dinini istediği gibi öğrenme ve öğretme hakkı tanınsın. Diyanet işleri Başkanlığı'nın kaldırılması karşılığında, Sünnî çoğunluğa kendi dinî organizasyonlarını oluşturma hakkını tanımak gibi.

Alevîlerin, Alevî-Bektaşî inancına dair taleplerine "din ve inanç özgürlüğü" adına saygı göstermek hepimizin görevi. Yine Alevî-Bektaşî inancının siyasete alet edilmesine karşı çıkmak da öyle. Pazar günkü miting, bölünmüş bir Alevî toplumu görüntüsü sergiledi. "Dini siyasete alet etmek" Alevî din istismarcıları için de geçerli. O zaman Alevîliğin bir kavga konusuna dönme riski var. Mitingin başından sonuna kadar her fırsatta, katılmayan Alevî gruplar ve önderler aleyhine konuşmalar yapılması, sloganlar atılması "diline hakim olmak" düsturuna aykırı değil mi?

Miting öncesinde provokasyon uyarıları vardı. Artan siyasî gerilime bir de Alevî-Sünnî gerginliğinin ekleneceği korkusu taşıyanlar uyarılarda bulunuyordu. Mitingin cereyan şekli korkuları boşa çıkardı. Alevîlerin kendilerini ifade edebilmeleri Türkiye için olumlu bir gelişme. Bu ifade biçimine saygı ve anlama çabasıyla yaklaşmak da hepimizin görevi ve sorumluluğu olmalı.
ortaokulda hazırlık sınıfında şimdi hangi dersin hocası olduğunu hatırlamadığım zatın söylediği cümle. eline ve diline kısmının anlamını verip beline kısmı için ortaüçü bekleyin demişti. ve gerçektende açıklmadı hiç. tabi biz küçücük çocuklar başlamıştık ne olduğunu aramaya.
yanlışlıkla anneme demiş bulunduğum söz öbeği. (bkz: zamanı geriye almak istemek)
Tayyip erdoğan'ın işgüzarlığından nasibini almış Türk ahlaki düşünüdür ve genel olarak Alevi kültüründe bulunur haliyle.

Öncelikle Tayyip erdoğan'ın belirttiği gibi kendisi Türk değildir haliyle Tayyipte Türk ahlakından bahsedilemez.
Sonrasında Diline Tayyip sahip olmuş mudur? Medya karşısında ona buna küfreden, üslubunun ne kadar bozuk olduğu bilinen biri özel hayatında büyük ihtimal tabiri caizse tuvalet gibi ağıza sahiptir. Eline sahip olmuş mudur? gemicikler, Ülker, ihaleler ve nicesi Haliyle eline de sahip olmamıştır. Beline sahip olsa ne olur olmasa ne olur artık. Beline sahip olmamak öncelikle kendini belki çevrendeki bir iki kişiyi daha etkiler ama eline ve diline sahip olmamak adamın üzerine kul hakkı geçirir kul hakkı. Bunu Allah bile affetmez. 70 milyonun da affedeceğini sanmıyorum.
deniz baykal ın uymadığı düsturdur. *
gururla taşıdığım alevilik kimliğinin en güzide sözlerinden biridir.

bugün tayyip bizim kitabımızda eline diline beline sahip ol yazar demiş...şunu bilsin ki bizim felsefemiz fetullah gülenin eteklerini yalamaya, tarikat şeyhlerinin dizlerinin dibinde yaşayıp onları para havuzlarında yüzdürmekle eşdeğer değildir.onun kitabı bizimkiyle aynı değilidir.biz tanrıya inanırız o paraya tapar!kitabım dediği banka cüzdanıdır.bildiğim hiçbir banka cüzdanında bu söz yazmaz.böyle konuşuyor konuşsun iyi hoş..ama unuttuğu bir şey var: chp'liler veya diğer solcular ya da bu sözün sahibi aleviler ve bektaşiler...ellerine, dillerine sahip olurlar bi şekilde ama böyle devam ederse saydıklarımın hiçbiri tayyipe karşı bellerine sahip olmayacaktır!
yıllardır babaannemin mutfak duvarında arşiv niyetine sakladığı bir şiiri paylaşayım ;

sahip ol

cemiyet içinde diline, sahip ol.
rezaletten kork eline, sahip ol.
bela istemiyorsan, beline sahip ol.
komşunla iyi geçin, dölüne sahip ol.

sefaleti düşün, işine sahip ol.
adamını tanı, dostuna sahip ol.
seçmesini iyi bil, müşterine sahip ol.
kirletme çevreni, kendine sahip ol.

sözünü tut, itibarına sahip ol.
yolunu sapıtırsan, dinine sahip ol.
batırır fahişe, kapılma, evine sahip ol.
akıl çok kıymetli, beynine sahip ol.

elinde varsa, bey, efendi derler.
yoksul düşme, alay eder gülerler.
bir iyilik eder, bin söz söylerler.
elinde variken, varına sahip ol. *
hacı bektaş-ı veli'ye ait olan sözdür.

görünen manaları dışında şu manalarıda ihtiva eder:
eline hakim ol: iline yani memleketine hakim ol. toprağını koru demektir.
diline hakim ol: lisanına hakim ol, onu koru gözet demektir.
beline hakim ol: zürriyetine hakim ol, veledi zina atası olma demektir.

bugün hemen hemen hepsine el uzatılıyor. hacı bektaş-ı veli asırlar evvelinden bugünü haber veriyor. işte aydın olmak, alim fadıl olmak, büyük olmak.
kendine yapılmasını istemediğin bir şeyi başkasına yapma sözü ile en sevdiğim deyişler arasındadır.
Aleviliğin temel felsefesini yansıtan söz. kimileri hacı bektaş-ı veli'ye kimileri ise ahi evran'a ait olduğunu söylemektedir. neticede bir alevi önderi tarafından söylenmiş harikulade bir sözdür.
sadece alevilerin değil, herkesin yaşam felsefi olması gereken cümle.
" hırsızlık yapma, kötü söz söyleme, zina yapma anlamında bir öğüt. " olarak açıklanır.
bu doğru değildir. uydurmadır. doğrusu şudur:

"Elini/ilini (ülkeni) sana veren benim.
Dilini (Türkçeni) sana veren de ben.
Belini (soyunu/neslini) var eden yine ben.
Ben olmasam yoktun.

"Eline, diline, beline sahip ol"... ülkene, türkçene, nesline/kültürüne sahip ol.