Hiç haber vermeden, bir mail dahi atmadan benim orada artık kaydımın olmadığını girişimi yapmaya çalışırken suratıma vurandır. küstüm sana sözlük. halbuki mail atabilirdin.
ekşi sözlük'teki ateistler bugün entry girmeyeceklermiş, toplaşmışlar ve böyle bir karar almışlar. şimdi girdim de sözlüğe pek ipleyen yok ve bu duruma da sevindim. demek ki ekşi'de hala adam gibi adamlar var.

benim kutsalıma; allah'a, peygambere ve kitabıma saygı duymayıp laf eden ve bunu çekinmeden paylaşan beyinsizlerin entryleri şikayet edilmiş ve polis de bu beyinsizleri sorguya almış. şimdi yakındıkları şey de, neden ip adresleri verilmiş ve neden bildirilmemiş. eğer adamsanız böyle bir günlük triplere girmek yetmez size, hesabınızı sildirir siktirir gidersiniz. ama değilsiniz ki, birkaç gün sonra her şeyi unutur, yine beyinsizliğinize ve yavşaklığınıza devam edersiniz.

son söz: allah sizlere hidayet versin. evet, kutsala saygı duymayıp, hakaret ettiğiniz için beyinsizsiniz.

edit: ne kadar da ekşi hayranı adam varmış, allah akıl fikir versin ne diyim.
beni 9 senelik yazarken sırf şamata olsun diye hiç gerek yokken uçurmuş sözlük. bir sürü bilgi içeren yazı yazmama rağmen. ateistlere verdiğim ayar sonrası modarotorlere "atalım aga bunu burdan bu ne yaaaa başımıza belamı olsun istiyorsunuz" gibi mesajlardan bıkan yönetimin yaptığı eylem. Ama alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste. şimdi birbirlerini yemesini sigaramı içip izliyorum.

(bkz: ekşi sözlük sen kocaman bir çılgınsın)
an itibariyle belki de girilen entry sayısı olarak uludağ sözlüğün ilk kez geçtiği ve böyle giderse daha çok geçebileceği sözlükcük, yazarların site sahıbısına 'biz mal mıyıkta alınıp satılak' diye başkaldırdığı sözlüktür.
son günlerde yazarları ifade vermeye çağrılan sözlüktür. ayağınızı denk alın, hükümet sağolsun her an sıra size de gelebilirdir.
satıcının ölümü oyununun oynandığı yer. ve satıcının tek başına kalması gereken yer. umarız tüm ekşi yazarları bu oyunun sonunda ssg ye bakarak hulusi kentmen gülüşü yaparlar.

not: yazarı değilim ama çaylak modumu da siliyorum. adımın o kepazeliğin içinde bulunmasını istemiyorum.
normal sol frame akışı ve yazar sayısı göz önüne alınırsa; içinde bulunduğu eyleme katılımın azımsanmayacak derece olduğu farkedilebilen sözlük.
ekşi gibi kalabalık ve kozmopolit her ortamda olduğu gibi birilerinin başı yanarken mekan sahibi bir yana yan masada oturanlar bile olayi siklememiştir.
yönetimin yaptığı *kaypaklık karşısında pek çok yazar şu an grevde. hatta başta efendisiz olmak üzere değerli birçok yazar kendilerini uçurdular. sağcı-solcu, yobaz-laisist demeden önemli yazarlar bunlar. yani konu siyasal değil. ama ne oldu? binlerce grev kırıcı varmış sözlük'te, bunu gördük.

bu grev kırıcılar nasıl tipler? geneli am-göt-meme-sik-sok türü başlıklar açanlar. bilgi kırıntısı içermeyen geneli troll'lük yaptığının farkında bile olmayan tipler. maç, konser başlıklarına yüzlerce giri yazmaktan öteye herhangi bir özelliği bulunmayan tipler. eski/önemli yazarlar giderse ekşi sözlük'ün hâlihazırda var olan nitelik sıkıntısı hepten tavan yapar. girilme/okunma oranları düşer. bu da ssg ve kanzuk gibilerin ceplerine giren parayı oldukça düşürür. eylem gene başarılı olur. yönetim de kaypaklık yaptığıyla kalır.

ulan, makina'da inci sözlük'ün kurucusuyla dalga geçiyorduk; adama dün hak verdim. ssg cidden adam değil.
bir de greve katılmayanların orospu çocuğu olmalarını açıklığa kavuşturalım:

herhangi bir iş yerindeki grev kırıcı ile şu anda ekşi sözlük'teki grev kırıcılar arasında fark yoktur. yazarların haklarını alma yolunda yaptıkları bir eyleme alenen köstek olunuyor. bunun adı her iş yerinde olduğu gibi ekşi sözlük'te de grev kırıcılıktır.

grev kırıcının sözlük karşılığı da orospu çocuğudur.
kanunların uygulanmaya başladığını gördüğümüz sözlük. inşaallah bizim sözlüğü de kontrol ederler de insanlara, inançlarına hakaret edenler siktirolup gider. özgürlük deyince küfür etme özgürlüğünden bahsediliyor. oysa özgürlük kafana göre takılınca küfür yememe özgürlüğüdür. eyleme katılmayanlar mecburi mi sana katılmaya. senin dilediğini yapmak, rahat rahat insanlara küfredebilmek isteğin için mi yazar olduk?

herkes kendine göre fikirlere sahip. özgürlük herkesin fikirlerine olur, küfürlerine değil.

internet ortamında "emek verdim" denmesini anlamam. insanları kimse zorla "sen sözlüğe emek ver" diye zorlamıyorlar. herkes dilediğini dilediği anda yazıyor. insanların duygusal bağlanmalarını anlamıyorum. çok cahil toplumların özelliği olsa gerek. oysa kendini birşey zanneden eğitimliler bu işin alasını yapıyor. benzerini oyunlarda da görüyoruz. keyif alarak oynuyor, sonra hile yapıp ban yiyor o kadar emek verdim diye çıkıp ağlıyor.

internet ortamında emek verecek kadar durmak hatalı bir eylem veya söylem. zevk alarak, eğlenerek yaptığın bir şeyi emek olarak niteleyemezsin. aynı şeyi evliliklerde de görüyoruz. eşinle kavga ediyorsun ben bu birlikteliğe şu kadar emek verdim, saçımı süpürge ettim. ya verdiysen emeği isteyerek verdin, kendin için verdin.

zaten yaptığın emek vermekse arada sevgiden, bağlılıktan bahsedemessin. işi karşılıklı bir ticarete dökmüşsün demektir. ben emek verdim, dilediğimi yaparım mantığı saçma.

birini seviyorsunuz o da sizi seviyor. gezip tozarken her şey iyi. ama gün geliyor ilişki değişiyor , biri diğerinin yaptıklarına karışıyor, ben sana emek verdim, ben senle yattım, ben sana erkeklik yaptım gibi şeylerle karşılık aranmaya başlıyor. insanlar birbirleri üzerinde hak iddia edemezler. insani ilişkiler başkası üzerinde hak meselesine gelmişse orda bir sorun vardır.

emek vermek yalan bir söylem. ancak evliyalar emek verirler. diğerleri ancak aldığının karşılığını verirken buna emek diyenler olur.
kutsal mutsal olmayandır.
yönetimin sonuna kadar haklı olduğu yer. ayrıca özgürlüğü savunurken greve katılmayanları 'orospu çocugu' ilan eden ergenleri görmemizide sağlamıştır. yazar özgürlük adına dine, devlete ve kişilere küfür edemez. ederse bu şekilde cezalar verilirmesi kacınılmaz olur. eksi sozlük yönetimininde eli kolu bağlıdır bu durum karşısında. hukuktan, demokrisiden ve özgürlükte anlamayan birkaç yazarımsının olayları büyüterek olay çıkarmaya çalıştığı mekandır an itibariyle. 'nefret söylemi' ile de güzel bir uygulama başlatmışlardır. uludağ sözlükte'de hakaret ve bu tarz küfürlerin engellenmesini sağlayan bir proje bekleriz.
demirden korka korka trenin en lüks vagonunda seyahate kalkışan yazarlar bulundurmaktadır bünyesinde. evet onların hepsi bu yaptıklarından dolayı yavşaktırlar.
az önce babam geldi yanıma. hadi dedi aç şu ekşi sözlüğe bakalım bir. açtım bak dedim böyle bir şey dedim. gelen cevap şu:

b:hani lan kelimeler nerde?
ç:...
b:kelimeler nerde lan ne biçim sözlük bu?
ç: sen normal türkçe sözlük mü aradın yani.
b: ne biçim iş olum bu kelime yok bişey yok. söyle onlara tasnifini yapsınlar ben c harfine gelip bakayım cezmi,cingöz bilmemne diye.
ç:... (konuşamıyorum azizim)
acaba düşünüyorum da bu kadar kötülediğimiz sözlüğün başına gelenlerin bizim başımıza gelme ihtimali ne kadar uzak? *
ve acaba düşünüyorum da ekşi sözlük kapatma davasında tv' lerde tırım tırım gezinen ssg böyle bi olayda tek kalemde kullanıcı bilgilerini vermişken bizim yöneticiler ne yapar? ne kadar bizi korur. ne kadar koruyabilir. kim bizi önemser?

son olarak entrylerimiz göndermeden artık 2 kere düşünmemizde fayda var diyorum. *
zamanında hoştu ancak günümüzde ergenlerin cirit attığı bir reklam panosu konumunda. ssg nin nanelerine girmiyorum.
--spoiler--
demirden korka korka trenin en lüks vagonunda seyahate devam etmek yavşaklıktır.
--spoiler--
dün gece okuduğum bi başlıkla beni benden alan sözlüktür.

22 haziran entry girmeme eylemi miydi neydi, bi başlık açılmış. soruşturma geçiren yazarlara destek amaçlı açılan bi başlık. eylemi organize edenler ne düşündüyse artık. 22 haziran 00:00-00:03 arası sadece o başlığa otuzdan fazla entry girilmiş. gecenin ilerleyen saatlerinde çoşmuş başlık. bi grupta (muhtemelen eylemi organize edenler) pusuda bekliyor, kim başlığa entry girerse basıyorlar eksiyi. sadece o entryede değil. yazarın geçmiş entrylerinede basıyorlar.

soruşturma geçiren yazarlar, ssg den avukat tutmasını istemişler. ssg de sallamamış bunları. adam haklı aslında. sen önüne gelene küfür edeceksin, sonra yok bizim bilgilerimizi niye savcılığa verdin, yok hani biz özgürdük vs. ağlıyacaksın.
tamam özgürsünde, küfür etmek mi senin özgürlük anlayışın. küfürbaz haydoların dikkatine: aynı durum burası içinde geçerli. kanunlara göre sözlük sahibi, admini, sorumlusu herkimse artık. savcılık bişey diyorsa, bişey istiyorsa vermek zorunda. millete küfür edip sonra vay efendim ben bilmiyordum demeyim, üzülürsünüz.
zorunlu tanım: 1999 yılında kurulmuş aktif bir sözlük.

--spoiler--
lanet olsun traş makinamın başlığı yok! amk ya kaybetmiş geri zekalı herif iki yüz milyonluk makinaydı allah kahretsin
--spoiler--

bildiğim kadarıyla elli milyonluk makina yok zaten. *
aldığımız duyumlara göre ifadeye çağrılan yazar sayısı 150'yi geçmiş.

savcılık iş yükü yaratmamak için bölüm bölüm alıyormuş.

tutuklananlardan biri 3 gündür gözaltındaymış ve anne babası 3 gündür çocuktan haber alamıyormuş.

peki tüm bunlara üzüldüm mü?

hayır.

az bile buldum. daha büyük acılar da çekmelerini istiyorum çünkü bunu çoktan hak ettiklerine inanıyorum. çünkü 12 yıldr burada yazılanlar, insanlara "formatına uydurularak" yakıştırılanlar yüzüdnen mahvolan hayatlar gördüm. herkes hayata karşı benim kadar güçlü ve umursamaz duramadı.

sevdiğim bir arkadaşımın bu topluluğun içinde yaşadıkları yüzünden bunalıma girdiğini ve intahar ettiğini gördüm. kızcağızın cesedi bir hafta istanbul boğazında bulunamadı.

ekşi'de insanların inançlarına, hayatlarına, yaşamlarına zarar vermek amacıyla saldıran ve bundan keyif alan ne kadar insan varsa, yaşı kaç olursa olsun, acı çeke çeke olgunlaştırılmasını ve yaptıklarının bedelini ödemesini istiyourm. yaşı kaç olursa olsun...

çünkü, toplum insanları ekşi'de okuduklarıyla linç ederken, bu yazılanları küçük çocuklar yazdı diye okumadı. Hiçbir yazarı da yazdıklarının altına "bakın bunları yazıyorum ama benim yaşım 13, 14, 15" diye yazmadı. Gayet yetişkincilik oynadılar. yetişkin olanları ise çocukça davrandıklarını ama davranışlarının hayatları söndürdüğünü tüm uyarılara rağmen görmezden geldi.

o zaman şimdi acı çekme zamanıdır.

sevmedikleri herkesi uçurup arkasından zevk çığlıkları atarken söyledikleri gibi:

dont shot! let them burn.

ve tüm bu yaşananlarda, yıllarca yapılanlardan, kaybolan hayatlardan, acı çeken insanlardan, biten,yiten gencecik hayatlardan birazcık pişman olan sözlükçüler varsa, ön yargılarını, egolarını, ukalalığını bir kenara koyup, şu abi nasihatini dikkatle okumasını tavsiye ediyorum.

yaşamlarınızı mahvetmekten önceki son çıkış bu, bir daha sizi uyaran bir abiniz olmayacak:

http://sivrikose.com/cont...mokrasi-ve-ozgurluk-diyen
son zamanlarda fıkralık bir halleri vardır.

leylekle eşşek aynı uçakta yan,yana otururlar.
leylek ikidebir hostes düğmesine basar hostes buyur deyince yok bişey ibnelikten bastım der.
eşşeğin hoşuna gider oda basar.hostes gelince ibnelik işte der. birkaç tekrardan sonra
durumu pilota haber veren hostes,atın ikisinide emrini alarak ikisinide uçaktan atar.
leylek uçmaya başlar fakat bizim eşşek hızla irtifa kaybetmeye devam eder.
eşşeğin düştüğünü gören leylek sorar,
senin kanatların yok muydu?
eşşek "yok tabi" der.
leylekten cevap:
ee madem kanatların yok, o zaman ibnelik senin neyine.
artık çöküşe geçmiş olan sözlüktür.
polislerin bazı yazarları ifadeye çağırmasıyla tatlılığı gitmiş, adı gibi ekşileştikçe ekşileşmiştir. artık nutella bile ağızlarının tadını yerine getiremez.
son dönemde uludağsözlüğün gerisinde kalmış sözlük.

biraz daha bilgi içerikli yazılar yazdığımız taktirde yazar olmayan insanların ilk tercihi biz olacağızdır.