bugün

babe, i'm gonna leave you.
Canım çok yanıyor istemeyerek ayrılmak ne koyuyor insana ne seviyorum ben onu dünden beri aglamaktan canım çıktı göz yaşı kalmadı artık canımı kimse bu kadar yakmadı ona kavusamadan gitti hasrettim hasret gitti canım yanıyor geberiyorum adete insan sevdiğine bunu yaparmı be.
Senin için üzülüyorum hayalini kurduğun şeye ulaşabilecek zekaya ve azme sahip değilsin. Kafan sadece şeytanlığa çalışıyor. Kendini oyalamaktan başka bir şey yapmıyorsun ve ilk virajda ben iniyorum diyerek karakterini de gösterdin. Senden ne köy olurmuş ne de kasaba.
Niyetim kimseye sataşmak değil.
"aşka en yakın duygum sensin sevgili dostum."

Ama bu nedir?
Ha iki tarafın da sevgilisi veya sevdiği yoktur. Dostluktan önce biri tavrını net belli etmiştir, eyvallah.

Ama diğer türlüsüne tahammül edemiyorum.

işBu yazı bir o'na yazılmamıştır.
https://youtu.be/0E9IPvNQgfY
Dinliyor olsa iyi olurdu.
Son zamanlarda troll takılmak hobi oldu. *
Ciddi olmaya değer bir şey yok nasılsa.

Neyse. Herkes iyi ve mutlu olsun.
Bu yazı okuyan herkese ithafen yazılmıştır.
insan kimi, ne şekilde üzebileceğini, kim için neler ifade ettiğini kestiremiyor bazen.
Herkes mutlu olsun da.
Yazık oldu, onca zamana, yazık oldu onca hayale, yazık oldu onca rakı sofrasına. Arkama baktığımda gördüğüm koskoca bir boşluk. Sahi ne zaman arkana baksan kimi görürsün?
Keşke o gün tanışmasaydık.
yani, çok diyeceğim bir şey yok. hatta gecenin şu saati olmasa ve çakır keyif olmasam böylesine bir dramayla kimsenin okumayacağı random bir entry yazmam.

ama şu an yazıyorum, yapacak daha iyi bir şeyim de var mı, tartışılır.
evdeyim. belki yarın öbür gün abimle antalya'ya gideriz para mevzuları düzelirse.
seninle gideriz sanıyordum. kısmet değilmiş herhalde.
şimdi takılıyorum işte, biliyorsun evdeyim zaten tüm gün korona morona. mekanlar da can sıkıyor artık, iki biraya 100lük oluyorsun.
telefonun camını kırdım yanlışlıkla, cebimden düştü.

bu kadar. bunlar oldu yani merak ediyorsan.
etmiyorsun, biliyorum. drama yapmak için söylemedim. olabilir, birisi birisini merak etmeyebilir.
ben hep edersin sandım.
ayrılma sebepleri aşikar, lafım da yok. gelip sana çok kötüyüm beni geri al diye yalvarmadım da. gururumu koruyabildim ayrılırken, kavga da etmedik zaten.
özlüyorum seni. veya seni özlemediğim zamanları bekliyorum diyelim.
tabi ne beklediğim de önemsiz, ne olacağı da.
hayat neyse o babish, olayları olduğu gibi kabul etmek lazım.
en nihayetinde sen hayatına devam ediyorsun, iyi ki de öyle yapıyorsun. alıyorum haberlerini. mutluluklar dilerim.
ben gecenin üçünde kendi melankolimde takılırken sarhoş sarhoş sözlüğe seni anlatan bir entry giriyorum.
mukadderat, mukadderat.

bu kadar.
Bu kadar yakın olduğunu bilemezdim. Bilseydim ağırlık yapan tüm fikirlerimi hatta etimin koparabileceğim yerlerini atar öyle koşardım sana. Tek önemsediğim o ışığıyla kör olduğum gövden mi? Ruhunun kutusu mu? Değil. Ayarsız bir kuvvetle saçımdan ayak parmaklarıma kadar doladığın, kendine bağladığın o harfler silsilesinin genzimden yakarak geçen muazzam tadı! Ben bu tadı öldüğümde cennette sunacaklar sanırdım. Bütün ölü şairlerin toplanacağını ve ancak o zaman bu güruh halinde harflerin gerçek bir manaya varacağını sanırdım.

En güzel zamanında yakalanmış bir manzara, en barışçıl günlerini yaşayan bir dünya, yere yapışıp parçalanacağım anda yumuşak bulutlara dönüşen topraksın. Ben nasıl huzur bulmayayım canımı yakışında?

Elin olsun. Saçımda. Başımda. Omzumda. Sırtımda. Güven versin. Neşe versin. Gurur versin. Umut versin. Senin elinden içeceğim yaşamın geri kalanını belli. Elin olsun. içimde. Dışımda. Kıvrılan belimde. Kavrulan dilimde. Sustursun. Konuştursun. Elin olsun ama. Görkemiyle her seferinde büyülendiğim güzel ellerin.

Aklımdan geçen her şey güzelliğine takılıyor. Derdimi anlatırken tökezliyorsam bundan. Sana aşık olurken zerresini bile bilemediğim güzelliğin. Şeytanı da meleği de kıskandıran keskin çelikten, kıvılcımlar saçan dilin.
Göğsümdeki kemikleri tek tek acımasızca çatırdatan kokun. Cehennem alevlerinin ancak sıcağını söndürdüğü ağzın. Bir evrende çoktan başka bir şekle bürünmüş bir varlığın, en temiz sularla beslenmiş dutlardan can alıp yarattığı, insanlığın artık asla şahit olamayacağı yumuşaklıktaki masal ipeği saçların.

Sana sordum çok kez, aynaya bakıyor musun, diye. Verdiğin cevaplardan asla tatmin olmadım. Ve şimdi seni haklı buldum. Ben de karşına geçmiş bir ayna olsaydım, hem çaresizliğimden (bu kadar güzel olamazdım) hem kıskançlığımdan (bu kadar güzel olamazdın!) seni gösterirken yetersiz kalırdım.
Uzun yazıları okumaz, uzun konuşmaları dinlemezdin o yüzden uzun uzun yazmayacağım.

Umarım idrak etme sorununu haletmişsindir.
düşünmesem de okuyor.
Profil sayfasına girip yazdıklarımı deli gibi okumayı kessen? Seri eksilemiyorsun diye bilmediğimi mi zannettin? Kaşıntı yapıyor varlığın.
O zaman yazamam işte.
Onlar ben etmez. Ezbere bilemezler seni ve anlayamazlar her halini bunu unutma. Kaç yaşıma gelirsem geleyim hangi konumda olursam olayım hep aklımın bir kenarında olacaksın bunu da unutma. O yara izine bakınca bende açtıklarını da daima hatırla.
(img:#2070095)
Bugün annem seni sordu.
O kadar zaman geçmesine rağmen bittiğini söylememiştim, lafı açılmamıştı.
O mu kaldı, bitti dedim. Kızdı, üzüldü.
Sadece beni değil hepimizi kandırdı o, diyemedim. Hayatımda gördüğüm en büyük yalancı, diyemedim. Sadece bitti dedim.
Sadece bittin zaten, yalan da söylemedim.
görsel
Sevişelim mi?

Pompa ❤️❤️
Aslında balık baştan kokmuş ama ben burnumu tıkamışım. Gerçi hala seni görünce bi heyecanlanıyorum.
o halti yiyorsun bari yuzume baka baka hala saklamaya calisma. insan herkesten once kendisine biraz saygi duymali. bir de ilaclarini ic...
Gerçekten hayatta şansımın döndüğü yer sensin sanmıştım. Keşke hayatta şansımın döndüğü yer olsaydın.
rihanna feysden meşaz attım

artık cevaplasan diyorum.
Ne aşklar ne sevdalar var amk. Düşe düşe bana da allahın duygusuzları denk geliyor.
Sana hiçbir zaman bakmaya cesaretim olmadı, konuşmaya da öyle. sessizce uzaktan izledim seni öyle. her gülüşünde, seni gördüğüm her yerde mutlu oldum kalbim yerinden çıkacak gibi küt küt attı. O güzel saçlarına dokunup, koklayamadım. Dört seneden beri sana olan sevdamı olmayacağını bile bile susturamadım. Hep kıskandım seni, tenine değen rüzgardan bile kıskandım.

Senin mutlu olmanı çok istiyorum ileride ben değil de başka biriyle olduğunda kahrımdan ölsem bile bir şey yapamayacağım çünkü Senin mutlu olmanı çok istiyorum.

Al dudaklarından öpemedigim, kokunu içime çekemediğim, rüzgarın savurduğu saçlarını okşayıp gözlerinin içine seni seviyorum diyemediğim her güne lanet okuyacağım.

Ben seni her zaman seveceğim senin benden haberin olmasa bile ben seni hiçbir zaman unutamayacağım.

Ben şimdi sana olan sevgimi kalbime canım yana yana gömeceğim.

Kendine iyi bak sevdiğim, elveda.