bugün

üç günlük dünya; dün bugün yarın...

neydi bize öğretilen şey? düne dair ne varsa geçmişte kaldı bugün yeni şeyler söylemek gerek.

bugün ise dinlenmem gerek, bugün yine çok hastayım;

bugün bugün bugün..

yo yoo yarın yaparım ben o işleri!

erteledik yapılacak işleri yarına biz.

biz hep erteledik yapılacak işleri;

bizim yerimize başkası bir şey yapmadı,

hiç yapmaz da zaten niye yapsın ki, seni senden daha fazla seven kimse var mı ki tanrı'dan başka?

hep tanrı'ya gördürdük işlerimizi biz, hep allah'a emanet yaşadık, hep allah'a emanettik çok şükür ki allah bize bizim o'na ve kendimize davrandığımız gibi davranmadı.

o bizi hiç yalnız ve çaresiz bırakmadı, o bizi hiç onulmaz yaralarla imtihan etmedi.

allah vardı, tanrımız rabbimiz vardı, onurumuz vardı ve hiçbir problem yoktu.

yeter ki kırık dökük ruhumuzu başka kırık dökük ruhlarla yamayıp bir tek ruh elde edene kadar eksik parçaları bulabilene kadar.
...

dünya bir gündür o gün bugündür bugün 24 saattir

korkma çok çabuk geçer hiç anlamazsın bile...
Buna bazen insanın inanası gelir bazen de gülüp geçesi.
dünya bir gündür o gün bugündür bugün dili çatallı, nefesi ateşli, kelimesi zehirli bir yılandır,

zaman en adil kuludur allah'ın ve zaman seni olanların dışında bırakmaz.

allah'a kul olmanın tadını alırsın ölü yattığın tabuttan.
dünya bi gündür o gün bugündür
su gelir gümbür gübür
gelde yar beni güldür.
böyle düşünen insanlar ''bugününü yarın ölecekmiş gibi yaşa.'' ilkesini bernimsemişlerdir.
(bkz: carpe diem)