bugün

biraz fable, biraz mass effect'e benzetilmiş, bioware'in yeni oyunudur.

http://www.scroll.com.tr/17031/dragon-age-2-ozellikler
yapımcı firmaya göre, sinematik görüntülere daha fazla yer vereceklermiş. bu mükemmel bir haber. lakin ryo oyunları arasındaki en güzel diyalog sahnesine sahip oyundu ve bu oyunda da, kendi karakterimizin de sesini duyabileceğiz. bakalım bioware bu dediklerinin ne kadarını gerçeğe dökecek.
öyle bir trailer yayınlamışlar ki insanın ağzının suyu akıyor.. çok deli oyun olacak.

http://www.youtube.com/watch?v=8Xx0pU-B_yA
dead space 2 içersindeki kod, aktive edilerek isaac eşyalarına erişilebilecek oyun.

http://dragonage.bioware.com/addon/
daha ilk oyunu bitiremeden çıkacak oyun... lan, bilgisayar ilk oyunu zor kaldırdı (o da yeni parçalarla) bakalım bunu nasıl oynayacağız.

crpg'lerin zevkli ama bir noktadan sonra sıkmaya başlayan (ilk oyunun bitmeme nedeni) havasından sıyrılması umuduyla.
beğenmediğim oyundur. trailer ile uzaktan yakından alakasıda yoktur. crpg oyunlar çabuk sıkabilme özelliğine sahip. ayrıca grafiklerin o kadar mükemmel olmamasına karşın hayvan gibi sistem gereksinimi istemektedir.
ilk oyuna göre rezalet olan seri konu yoktur konsol üssünde bile anlatılmıştır ayrıca adamlarına kolayca level atlatabiliyorsun çok rezil olmuş kıydılar dragon age'e ya, bioware'a yakıştıramadığım oyun olmuştur origins'in kemikleri sızladı ve inventory eşyalarına yıldız vermek nedir ya?

http://www.konsolussu.com/2011/03/1521/
spoiler olabilir belki
origins'ten kötü olmasını tamamen ea'ya bağladığım oyundur. yoksa kurgusu çok iyiydi oyunun. adamların yarattıkları evren zaten başlı başına harika. bir de olayların gelişimi (yani varric'in anlatması) beni eğlendirdi doğrusu. bazı yerlerde hikayeyi abartması ve bunun oynayışınıza etki etmesi gerçekten eğlendiriciydi. skill ağacı sistemi de birinci oyuna göre güzeldi. fakat skill efektleri için aynı şeyi söyleyemem. ben birinci oyunda morrigan'ın attığı bir büyünün sesini duyduğumda irkilmiştim. bu oyunda pek öyle bir şey olmadı. gerçi beni bu oyunda en çok ürküten şey örümceklerin ansızın ekranda belirmesi oluyordu. dövüş sistemi daha çok aksiyona dayalı olmuş. pek fazla taktik yapmak da gerekmiyor. bir-iki boss'ta taktik yapıyorsunuz, ya da karakterden karaktere geçip koordine ediyorsunuz. onun dışında pek yok. zaten doğru stat'lara verirseniz ve item'larınız iyi olursa, pek zorlanmıyorsunuz. diyalog sisteminin mass effect 2'deki gibi olması güzel gelişmeydi. tekerlek yöntemi güzel ve kolay anlaşılır. yalnız animasyon ilk oyuna göre kötü. bunu üzülerek söylüyorum. çünkü ben tam bir sinematik manyağıyım. hiçbir sinematiği bir salise bile atlamayan biri olarak, bunu üzülerek belirtiyorum. birinci oyundaki dudak hareketleri, mimikler on numaraydı.

umarım dragon age 3 çok daha iyi olur. olmasa da, alacağım ve oynayacağım. değişen bir şey olmayacak. bioware yapacak da biz mi oynamayacağız...*

farewell.*

edit : bethany çok tatlı ama lan.
dragon age oyun serisinin bir parçası. traileri izlerken sandalyeden düştüm.
oynadım. bitirdim. sıra geldi hakkında yazı yazmaya...

bir kere ilk oyun gibi olmasa da bazı bölümlerde oyunun fazlasıyla kastığını söylemeden geçmeyeyim.
ikinci bir konu ise oyunun başından kalkamadım. ben ki aralıksız bir-iki saâtten fazla aynı oyunu oynayamayan adamım, beni bile başına kilitledi.

geçelim oyun içi konulara:

---dikkat spoiler olabilir---

1- dragon age origins de dahil çoğu crpg'nin en kötü yanı görevler biriktikçe hesabını tutamamak ve bir noktadan sonra ipin ucunu kaçırmaktı. bu yüzden ne oyunlarım yarım kaldı. hah işte, bunda o dert yok. haritayı açtığınız anca görev nedeniyle gitmeniz gereken yerler gösteriliyor.
2- oyun crpg'den çok hack and slash havasında. en azından ben öyle duydum. diablo havası aldım desem yalan olmaz.
3- oyunda yan görevler ana görevlerden daha önemli olabiliyor. pek çok yancıyla ana görevler değil yan görevlerde tanışıyorsunuz. farkında olmadan atladığım bir yan görev nedeniyle isabela'yı hiç görmedim. düşünün. bir de sebastian diyorlar... o kim lan?
4- bazı karakterlerle duygusal yakınlaşma fazla kolay oluyor. arkadaşlığımız artsın diye iki yürek verdiğim anders dudaklarıma yapıştı. sepetledim ibneyi hemen.
5- rogue oynadığım için oyunun en güzel kadını ile başbaşa kaldım. define aramaya çıkarken, "templar götleri bulur, alırlar" diye yanıma aldım. öldü. reload edip bu kez yanıma almadım, korktuğum başıma geldi. meğer anders denen ibne yanımda olmalı ve onu warden'a çevirmeliymiş. bunu öğrendiğimde save'imi yitirmiş, gazetelere hükümsüz ilanı vermiştim.
6- hiçbir sınıfı ezmemişler. hepsinin ayrı güzellikleri var.

rogue oynamanın tadına vardığım oyundur. elde çift bıçak önüme geleni sünnet etmek büyük zevk. hele hele duelist-assassin build'iyle tam bir ölüm makinesi oluyoruz. arada varric'le de oynadım, bir ara okçu açmayı düşünüyorum. uzaktan çatır çatır... feci!

warrior oynaması tatsız ama kesinlikle her takımda bir tane olmalı. bunu da qunari ile savaşırken anladım. rogue oynadığım için kendi adamımın canı az. zaten amacı uzun savaşlara girmek değil en kısa yoldan karşısındakini indirmek. neyse... varric ve merrill de düştü. üç buçuk ata ata elimde kalan son takım arkadaşıma, aveline'e döndüm. kılıç-kalkan ekibinden olduğundan canı bul, savunması yüksek. rogue'un onda biri kadar anca vuruyor. doğal olarak çatışmalar uzuyor. uzayan çatışmalarda sigara gibi kanser ediyor ve karşısındakileri yavaş yavaş bitiriyor.

mage'ler daha çok bölgesel saldırı için varlar. öldürmekten çok rakiplerin canlarını indirmek içinler. her takıma bir tane de bundan gerek. healer'a gerek yoktur. doğal olarak anders'ı takımda tutmak da anlamsız.

7- en iyi takım şu üyelerden oluşmalıdır:

rogue**: oynamak için en eğlenceli adam. "yok, ben başka sınıf isterim" derseniz isabela'yla aranızı iyi tutun.

rogue*: bununla da oynamak güzel olabilir ama istemezseniz elinizde kapı gibi varric ve oyunun en sağlam silahı bianca var. varric'in seviyesi yükseldikçe bianca o kadar güzelleşiyor. sonlara doğru +150 vuran bir canavara dönüşüyor.

warrior: bu arkadaşlar takım savunmasının bel kemiği durumundalar. bir nevi takımın bülent korkmaz'ı yani. o nedenle kılıç kalkanlı biri her takıma gerek. oynamak pek tat vermediğinden aveline'i salık verip geçiyorum.*
mage: oyunu en kolayda oynadığım ve heal'a gereksinim duymadığım için anders ibnesi çok gereksiz. bana sorarsanız bethany'yi korumaya bakın. olmadı merrill de gayet iş görür.

8- takım arkadaşlarınızı umursayın. ufak görevlerde onların işlerini yapın. böylece oyun sonuna geldiğinizde size kıçlarını dönmezler. bu konu özellikle aveline için önemli. aranız iyi olunca kadın tüm dünyaya karşı gelebiliyor. çatışmalarda ne kadar yararlı olduğunu daha önce de anlatmıştım zaten.

9- oyundaki en güzel iki hatundan biri bacınız bethany (mage seçerseniz oyun başına nalları diker. yapmayın, etmeyin, kıymayın). diğeri ise cassandra. cassandra'yı da yalnızca ara filmlerde görüyoruz. çok ayıp bioware; illâ merrill ya da isabela denen çirkinlerle mi takılmak zorundayız? gerçi merrill allahlı kadın, hep yanımdaydı ama blood mage işte.

10- oyunun son filminde leliana'yı görmek güzeldi. özlemişim hatunu.

---dikkat spoiler olabilir---
Aveline adlı karakteri içeren oyun.
oynamayı düşünenlere morrowind, the elder scrolls iv oblivion, the witcher veya the witcher 2 oynamalarını önerdiğim oyun. cık olmamış. 11 kasımda the elder scrolls v skyrim çıkacak zaten.
--spoiler--
oyunun artıları :

+ anders,isabela,zevran,leliana vb. tanıdık isimleri görmek oyunu oynamak için resmen ayrı bir neden sunuyor.
+ companion diyalogları güzel olmuş özellikle isabela'nın içinde bulundugu diyaloglar koparma garantili.
+ varric çok iyi düşünülmüş ve onun ağzından anlatılanları oynamamızda güzel.
+ ilk oyuna göre birkaç spell effect'i gelişmiş,güzelleşmiş*
+ ana karakterin konuşturulması da güzeldi.

eksileri :

- companionlar çok yetersiz kalmış bence, yani ben yalnizca varric ile bile rahat bitirebilirdim oyunu.
- diyaloglar çok sikko olmuş maximum 4 tür konuşma şekli olması olmamış hiç.
- origins'teki gibi persuade intimidation gibi şeylerin eksikliği farkediliyor.
- romance olayı ilk oyuna göre yetersiz.
- mekanlar.. yoksa mekan mı demeliydim ?
yani koskoca oyunda 200'e yakın görev var* ama yalnizca 1 tür cave,dungeon,house grafiği var.yani originsteki detay manyaklığından sonra bunu hiç yakıştıramadım.
- hikayedeki sorunlardan da bahsetmek lazım, mesela ilk oyunda koskca ferelden'i blight'tan kurtarmak için canımızı dişimize takıp çalışıyorduk, da2'de kıçıkırık kirkwall ve 3 4 farklı "dungeonımsı" yerlerden başka gidecek mekan yok.
- companionlarla yalnizca görev alınca veya gift falan çıkınca konuşmak çok saçma olmuş ayrıca konuşmak için illa eve falan gitmekte olmamış yani.
- zorluk derecesini hiç ayarlayamamışlar, yani casual çok çok kolay hiç ölmeden kesinlikle bitirilebilir ancak şöyle garip bir durum var ben high dragon'u hard'da kesemedim 2 3 deneyişte ancak nightmare'e gecince 20 dakikada temizledim nasıl oldu hala bilmiyorum ya oyundan kaynaklanıyor ya da benden *
- ırk seçememekte bir eksiklik gibi sanki yani benim için pek problem yok ancak elf sevenler için kötü bir özellik,ayrıca originsteki karakterin tipini falan ayarlama çok yetersiz.
- sonra şu experience olayı tamamen bulşit, yani cok kolay kesilen moblardan normal üzeri experience, daha zor moblardan baya az experience geliyor.
- görevlerin yapılması çok kolay yani hatta şöyle açıklayayım :

1) ünlemi bul
2) quest infoyu okumadan,haritadan ok çıkarılmış yere tıkla
3) mapten oku takip et görevi tamamla
4) quest giver'a geri dön.

yani origins gibi bir efsane rpg'nin ardından hiç olmamış.

sonuç olarak eksileri artılarından çok ancak oynanabilecek bir oyun.

eksilere önemli bir ekleme :

---------- ölürken patlayan düşman nedir yani ? -----------

--spoiler--

evet bu kadar yani aklıma gelenler daha yok mu? var ama şimdilik bu kadar.
bildiğin rezillik.
kendisi hakkında 500 sayfa tartışan bebe oyuncular mevcuttur bazı oyun sitelerinde. o halde bir partizanlık vardır bunun hakkında. oyun dünyasının geldiği içler acısı hali gösterir bu bize. sen böyle bir fiyasko böyle bir rezilliğe imza atıcaksın. 3-5 tane sümüklü bebe çıkıp "çok güzel" diye 500 sayfa osuracak. yazık...

değil 500 , 2 sayfa bile konuşmaya değmeyecek vasatlıkta , özensizlikte bir oyundan bahsediyoruz.

-hikaye zaten 1 de çok süper değildi. iyice rezil durumda.
-oynanış. bildiğin shooter. karakterin sıfatında hayır yok bir kere. hani traliler ını izleyen bir eşşek bile anlardı bunu. süper kaslı , süper yakın savaş , süper çift el , süper büyücü , her şey in en süperi anasını satim. neyse oyunun içeriği de öyle içine edilmiş vaziyette. dragon age hızını 50 ile çarpın. ışık hızında oluyor bitiyor her şey.

-işin en güzel tarafına geleyim. "artık oyuncular yani müşteriler böyle oyun istiyor o yüzden hızlandırdık , basitleştirdik , sıçtık içine" diyen dallamalar resmen yamulup kalmıştır. oyun dragon age in 4 te 1 i kadar bile satamadı. hani nereye kaçtınız 500 sayfa oyunu yalayan ergenler? hani neredesiniz? demek ki esas oyuncu kitlesi ölmemiş. sadece sesi çıkmıyor bu arkadaşların. sesi çıkanlar bu bebeler. onlarında sayısı azmış neyse ki.

sonucunda bioware isimli vasat firmanın bir diğer fiyaskosu.
bir diğer içine ettiği seri olarak (bkz: mass effect 3)
işin bir diğer iyi tarafı da artık 3 leme 4 leme diye başlayıp son oyuna kadar bile dayanamıyorlar direk 2. de sıçıyorlar. yoksa 3 de batırsalardı nasıl olur du? düşünsenize dragon age 2 , baldurs gate 2 gibi efsaneyi ileri taşıyan bir oyun olsaydıda dragon age 3 yerine bu dışkı çıksaydı? daha da üzülürdük. iyi artık. paragöz ea çok çabuk batırıyor bizi de uğraştırmıyor.
Dünyanın en boktan devam oyunudur. Hatta en boktan değil en iğrenç, götoş, amcık, sikik devam oyunudur. Dragon Age: Origins gibi bağlayıcı, güzel bir oyundan sonra bok yemeye çıkarmışlardır. başka bir açıklaması yok. bakın age of empires 3 bile bundan iyi devam oyunudur. Net.
Sırf Fenris için katlandığım oyun.
Tıpkı Origins'te olduğu gibi bunda da premium içerikler çevirilmemiş.