bugün

Martin heidegger'in varlık ve zaman adlı eserinde kendisinin ontik-ontolojik önceliğini ortaya koyarak, varolanların varlığının soruşturmasını yapmaya teşebbüs ettiği dasein kavramının özünde descartes'in "düşünüyorum, o halde varım" yargısından hareketle var olduğunu ortaya koyduğu ben'e tekabül ettiğini iddia eden yaşlı teyzedir. Bu teyzeler hemen hemen her yerde; Pazarda,banka kuyruğunda,çamaşır sepeti satın alırken karşımıza çıkabilir.
Argümanını sağlam temellere oturtabilmek için gün arkadaşlarıyla söyleşen teyzedir. Ne diyorsun teyzecim sen?

Edit: düşündüm de şaka maka mantıklı konuşan teyzedir.
Ayıp eden teyzedir.
Alıp bu teyzeye şeker haplarını beşer onar tane vereceksin ki descartese adeta hakaret etmek neymiş görsün şıllık.

Lan mesele ne?
Hem bu nasıl teyze?
Ne dediğini iyi bilen teyzedir. Dere başında evlenilecek gelinlik kızlar arasında tartışmalara yol açar.
Doğru bir teyzedir.
ben kazein diye biliyorum.
Şüphe etmediğim an, yokum demektir. Şüphe eden bir ben'in bilincinde olmam çünkü. Teyzenin ifadeleri böyle.
Descartes ile heidegger arasında bir fark bulunmadığını ifade edecek kadar ileri gitme cüreti de gösterebilir. Geliniyle bu yüzden kavgalıdır.