bugün

akp döneminde halka sorulmadan o kadar çok iş yapıldı ki, dünyadaki en iyi yönetim biçimi olan cumhuriyeti mi soracaktı atatürk, osmanlı tarafından 6 asır cahil bırakılmış ve okuma yazma bile bilmeyen halka, adam isteseydi kukla padişahı tahtında bırakır, kendi de arkadan yönetirdi, o ise evrensel bir yönetim şekli olan ve dünyadaki gelişmiş her ülkenin uyguladığı cumhuriyeti ilan etti. onun takipçileri de koşullar oluştuğu ve ülke hem kültürel hem de ekonomik anlamda kalkındığında da çok partili hayata geçme koşullarını hazırladılar.

bugün avrupa ile aramızdaki fark cumhuriyetin onlarda 100 sene evvel ilan edilmiş olmasından kaynaklanmaktadır.
"Siz birine hediye alırken ne alacağınız söylüyor musunuz?" diyerek aklınızdaki bu düşünceyi sildiğim soru.
+ Millet iceworldu kuruyom.
- Atam kalabalığız cumhuriyeti kur.
kendi özgürlüğü uğruna baş kaldırı yapan millete demokrasi lazımdı.

oldu padişahın kendi zevkleri uğruna yine bir savaşa girelim o zaman. düşünün az.
sevgili az muhterem çok götveren yazarlar, cumhuriyet olmasa zaten seçim hakkınız olmuyor. ille onun bunun evlatlığı yapıcam diyerek olmayan kuş beyninizi gösterip durmayın.

edit: bunların çaylaklığını niye bir kaç ay daha uzatmıyorsunuz, leş kokulu kusmuklarını görmek zorunda kalıyoruz.
birbirinin götünü elleyen şeyhlere ve müritlerine soruldu, yunanistan'ın tarafına geçip sevri desteklediler. bu yüzden sonrasında sorulma gereği duyulmadı.
Bunu düşünmezler sonra da referandum ile gelen başkanlık sistemini beğenmezler. Yok artık iki başlılık.
“Halka sorulmayan” bir sistemden “ halka sorulan” bir sisteme geçerken “ neden halka sorulmadı?” Demek...

Yılın gerizekalısı seçildiniz.Ödülünüzü herhangi bir pet shop’dan alabilirsiniz.
Anlatmasi 100 yil sürerdi ve kurucularin o kadar zamani yoktu.

Keske ata kralligini ilan etse idi o zaman daha fazla dedeniz armut gibi sallandirilirdi.
Ulan bu nasıl bir paradokstur. Halka sorulması için cumhuriyetin gelmiş olması lazımdır. Halka sorulmadan cumhuriyet olamazsa cumhuriyet diye bir lafzın olması namümkündür.
demokrasiye zorla mı geçildi güzellikle mi? ne güzel bir soru. 1945'de, 1950'de türkiye'de "demokrasiye geçelim" diye halk baskısı mı oldu? gösteriler, protestolar mı oldu? istese ismet inönü o oturduğu cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturmaya devam edemez miydi? demek ki atatürk ve inönü'nün amacı demokrasiye geçmekmiş. demek ki halkın belli bir eğitim seviyesine ulaşmasını bekliyorlarmış. demek ki burda nankörce "1923'de 1950'e seçim olmadı, nedenn" diye ülkenin kurucularını zan altında bırakmamak lazımmış.
Ama erdogan baskanlik sistemini halka sorarak referandum araciligi ile getirince kotu oldu degil mi. En azindan erdogan referandum yapiyor. Oysa ataturk oyle mi?
okudum tarihi. 1939'da 1945'e kadar ikinci dünya savaşı var. savaş bittiği yıl, 1945'de bittiği gibi devlet tarafından demokrasiye geçiş çalışmaları başlıyor. istese inönü o koltuktan kalkmazdı. ispanya'da franko ölene kadar oturdu, kim ne dedi? bu ülkenin gerçek demokrasi kahramanı ismet inönü'dür.

bir de tutturmuşlar 1945'de yapılan seçim "açık oy kapalı sayım"mış, öyle seçim mi olurmuş. ülkede rejim değişecek, önden bir denemesini yapmak devlet adamı sorumluluğunun gereği değil midir? biz şirkette birşey kuracağımız zaman bile testini denemesini yapıyoruz. 1950'den itibaren de seçim olması gerektiği gibi yapıldı. inönü 1950 seçimine de kaybedeceğini bile bile girdi.
Yarraklara bak hele. 600 sene halka sorulmadan yönetilen devlete laf etmiyorlar, yeni kurulmuş, yönetimini anca oturtan, sistemini yeni kuran taze cumhuriyete 27 yıl neden seçim yapılmadı diye bok atıyorlar.

Keşke zaman makinesi olsa da şu osmanlı manyaklarını göndersek 300 400 yıl geriye, hem biz rahat etsek, hem de onlar analarının hörekesini bi görseler..