bugün

tutukluğunu bi an evvel üzerinden atması gereken yetenekli ama mal kaleci. olum milli takıma da çağrıldın, az topla lan kendini.
yetenekli olduğu tartışılmaz ama her maçta saçma sapan goller yemekten kendini alamıyor. son braga maçında gözükmüştür ki bir rüştü ruhuna sahiptir.
topla giden futbolcuyu peşinden kovalamak gibi. yiyeceği yanlış zamanda yanlış bir gol her şeyi mahfetmeye yetecektir.
cenk gönen = özgüven

ama bu özgüveni ona maçlarda handikap yaratabiliyor, önünde çok uzun yıllar var..

slovakya maçı aday kadrosuna da seçilen kalecimizdir.
üzülerek söylüyorum ki taraftarımızın son 2 yıldır misyon edindiği linç kültürünün son dönemdeki en büyük kurbanı. uzun uzun yazacağım merak eden okur.

öncelikle cenk'in reflekslerini ve türkiye standartlarında var olan potansiyelini görmemek aptallık olur. belli bir potansiyele sahip kalecilerin o seviyeye ulaşması için gerekli iki şey ise psikoloji ve sürekli oynaması. biz cenk'e hangisini sağladık 2 yıldır?

volkan yıllardır absürt goller yemesine rağmen var olan potansiyeli ve kurtarışlarıyla taraftarı ve camia hep arkasında buldu. en kötü zamanında bile ya da milli maçta ıslıklandığında bile ona sahip çıkan tonla insan vardı. bunun en büyük örneği beşiktaş'ımızın futbolcusu egemen korkmaz. o bile sahip çıktı.

ya da tolga zengin... son dönemdeki üstün performansı haricinde daha önceleri de izledik tolga'yı. bu kadar göze batmamıştı. sebebi ise çok basit. şenol güneş tonla hata yapsa da ona gerekli özgüveni ve formayı ona her zaman verdi. tolga zengin iyi bir performans gösteriyor olabilir. ancak oyunu bu kadar kötü başlatan ve çok fazla top sektiren bir kaleci beşiktaş'ta olsa kim bilir nasıl yerden yere vurulacaktı bunu da düşünmek gerek.

gelelim eleştiri oklarının son dönemdeki gözde ismi cenk gönen'e. ne schuster ne carvalhal ne kısa dönemde tayfur havutçu kendisine sürekli formayı verdi. rüştü sakat olmadığı dönemlerde 2 maçta 1 formayı her zaman aldı. genç bir kalecinin ara ara oynayarak kendisini geliştirmesini beklemek ne kadar doğru? hatalı gollerden sonra ne volkan kadar ne tolga kadar sahip çıkıldı ona. ertesi hafta hocası yedek bıraktı -eğer rüştü sakat değilse- taraftar sosyal medyada yerden yere vurdu. adam kendisine gerekli olan morali ve özgüveni sürekli kendi kendine sağlamak zorunda kaldı. genç bir kaleciye gerekli olan iki şeyi bu kulüpte net olarak bulamadı şu ana kadar cenk gönen.

tabii ki hatalı goller yedi. ama rakiplerinden ne fazla ne de az. itiraf etmek gerekiyor ne tanju'nun ne necip'in ne veli'nin ne de cenk'in ihtiyaç duyduğu desteği sağlayabiliyoruz bu gençlere. bu yüzden potansiyellerine ulaşamadıkları takdir de biraz da suçu kendimizde aramak gerekiyor. içlerinden en umutlu olduğum adam ise tabii cenk gönen. çünkü o ihtiyaç duyduğu desteği kendi kendine sağlamanın bir yolunu bulmuş.
maç kaybettiren kaleci.
maç sırasında verdiği karardan dönmemesi gerektiğini idrak etmesi gereken file bekçimiz.
ısrarla ilk 11'de görev verilmesi gereken 'genç' kalecimiz. kendisinde ısrar edilmezse, o özgüvenini, biz de cenk'i kaybederiz. bu kadar net. bu adamdaki refleksler ve yüksek potansiyel, futbol cahili bir insanın bile farkedebileceği şeyler. ama nedese bu adamın 24 yaşında olduğu ve kalecilikte olgunluk için bu yaşın oldukça küçük olduğu unutuluyor. dinamo kiev maçında kendisini yerlere göklere sığdıramayanlar, şimdi yerin dibine sokuyor. sadece biraz daha sabır. biz zaten ne kaybettiysek hep sabırsızlıktan kaybettik. hem hoca hem oyuncu bakımından geçerli bu. her hatasında 'takımdan gitsin' demek yerine, necip, veli ve tanju'yla birlikte en çok destek verilmesi gereken isimdir kendisi. bir gün avrupa'da bir takıma transfer olur ve düzenli şekilde forma giyip, performansını çok yukarılara çekerse, ah vah deriz arkasından.
her maç bir bombası banko olan kalecimiz.ama olsun kesinlikle ısrar edilmeli.
yakı$ıklı olduğu için 100 tane de hatalı gol yese ısrar edilmelidir denecek futbolcu.
rüştü'nün yanında olmasa hiç bir cacık olmayacak kaleci.
volkan demirel'in ilk yıllarını hatırlatan kaleci.

kafada 4 kilo jöle, beyinde ''numaralı tribündeki kız beni kesiyor valla'' düşüncesi, oynadığı oyuna %100 ters bir özgüven.

fenerbahçe arada serdar kulbilge'yi denese de genel anlamda volkan'da ısrar edip onu kazanmayı başardı. volkan da jölenin modasının 10 yıl önce geçtiğini fark etti tabii ki.

hatun tavlamak için rock grubu kuran liseli mantığıyla kaleci olmuş gibi duran bu cenk elemanı yetenekli birine benziyor ancak, mental olarak aydın yılmaz vol.2. zamanla düzelir belki.
birilerinin ciddi biçimde uyarması gereken kaleci. yediği her hatalı golden sonra, "tamam, moral bozmak yok, hadi hadi golü yedik unuttuk" tavırlarında. tamam kimse yediğin hatalı gole kafasını taksın istemez ama sürekli bu tavırlar da rahatsız edici. ha bir de unutması gereken çok gol olunca ifrit ediyor adamı.
atletico maçında kendisine büyük iş düşecek olan genç eldiven. yine bi sakatlık yapıp sikmese bari bizi.
hakan arıkan'dan daha iyi rüştü'den daha kötü olan kaleci.
ne yaptığını hala tam bilmeyen beşiktaşın genç kalecisi.
8 mart 2012 atletico madrid beşiktaş maçı esnasında göstereceği güzel performans sayesinde sol framede fırtınalar estirmesini beklediğim genç eldiven. aksini düşünmek dahi istemiyorum.
atletico maçında, ilk yarıdaki net gollük 2 pozisyondaki kurtarışlarıyla, beşiktaş'ı hezimetten kurtaran kalecimiz.
bugünkü maçta yediği golle hiçbir zaman iyi bir kaleci olamayacağını 108. defa ispat etmiştir. keşke bu kadar kritik bir maç öncesi saçını fönleterek zaman kaybedeceğine, her top çarptığında yamulup yön değiştiren sağ ayak bileğini biraz geliştirip güçlendirmek için zaman harcasaymış! yazık...
bugün 2 gollüğüne beşiktaş'ın kalesinde duran orta saha oyuncusu. o golleri de bilerek yedi hemen oyuna geçmek için.
milli takıma alınmama nedeni atletico maçında anlaşılmıştır.
bjk-a.madrid maçında falcao kafaya çıkarken armut gibi topu eline bekleyen dolayısıyla aptalca bi gol yiyen kalecidir.
yetenekli midir değil midir bilmem ama kesinlikle tecrübesiz bir kaleci.
15 mart 2012 beşiktaş atletico madrid maçında 2. golde hatayı yapmasaydı tur gelecekti. dakika olmuş 80 küsür. evet.
bugünkü golleri kurtarabilirdi. acemilik diyoruz da nereye kadar. elin herifi 18-19 yaşındaki kaleciye teslim etmiş kaleyi. çocukta bizdeki en tecrübeli türk futbolcudan özgüvenli duruyor. biz daha 20 li yaşlardaki adama genç muamelesi yapıyoz. bir de sonrada niye milli takımda yok muhabbeti dönüyor.
--spoiler--
at panpa, bi golün lafı mı olur - Kaleci Cenk
--spoiler--