bugün

adidas ın süperstar modelinde bu konsepte sahip çok güzel bir ayakkabısı vardı 2004 yılında.
Elipsoid toplarla akılda kalan bombastik anime.
Hala izliyorum ben YouTube'dan bu çizgi diziyi. Çalan fon müzikleri ağlamaklı adrenalin dolu bir hale sokuyor insanı. (bkz: genzo Wakabayashi) hala idolüm.
oyunun fragmanı yayınlanmış. müthiş duruyor. ateri'deki şigaya benziyor.

http://www.sondakika.com/...mani-yayinlandi-12840488/
Topa iki bölüm vuramayan orospu evladıdır.
bazı maçların en aşağı yirmi bölüm sürdüğü çizgi filmdi. bir de bir keresinde yanlış hatırlamıyorsam çekilen şutun sertliğinden ötürü tuttuğu topla birlikte içeri girecek olan kaleciyi tsubasa tutup engelliyordu. sonra ne olmuştu hatırlamıyorum tam ama sanırım engellemişti.
hayatımdaki en mutlu anlardan biri bunun atari oyununda ( yanılmıyorsam captain tsubasa 1 di ) misaki'yi paris kulesinin altında keşfettiğim ve takıma dahil ettiğim andı. sıfır yalansız söylüyorum bunu başardıktan sonra mutluluktan üstümü başımı giyip dışarı çıkıp yaklaşık o yaş adımlarıma göre 20 dakika koşarak varabileceğim uzaklıktaki toprak sahada maç oynayan abimin yanına gidip haberini vermiş sonra eve sevinçten gülerek geri dönmüştüm. öyle bi karakterdi tsubasa ve tüm oyunları bizim için.

not. yaş 9-10 falan.

https://www.youtube.com/watch?v=C-ZuEypnwh0

0.03-0.12 ya da 0.29-0.42 arasındaki oyunlardan biriydi sanırım.

ayrıca şunu da belirteyim. ben bu oyun sayesinde o yaşlarda japonca yazı yazıyordum. 1 defterim vardı komple japon harfleri doluydu sayfaları ahaha. çünkü adaptör ısınınca atariyi kapamak zorundaydık patlayacağına inandığımız için. ben de sabahtan akşama kadar oynuyorum oynuyorum örneğin 10 bölüm geçtiysem ertesi gün yine sıfırdan başlamam gerekiyordu adaptörü çektiğimden ötürü. birgün giriş ekranındaki japonca seçenekleri denerken karşıma japon alfabesi çıkmıştı böyle uzunca bi şey. alt alta 4-5 satır yan yana 25-30. atmıştım hafızaya oyunda böyle bi şey olduğunu. sonra oyun başlama ekranındaki seçenekleri kontrol ederken japonca kelimeler görüyordum yine. en sonunda ulan acaba bunlar bi işe mi yarıyor diyip o kelimeleri kaydetmeye başladım. yine adaptörü çektiğim bigünün ertesi sabahı o kelimeleri önceden öğrendiğim japon alfabesinde tek tek girmeye başladım defterime bakarak. sonra bi baktım en son kaldığım yerden devam edebiliyordum. o günden sonra kaldığım yerden devam edebilmek için deftere hep japonca yazılar yazmaya başladım * lol. zeki piçin tekiydim sanırım.
yanlış bir ana karakter seçmiş çizgili filmdir. kojiro hyuga gibi hem hikayesi güzel hem de çalışkan ve gerçekten kazanmak zorunda olan bir karakteri "kötü" adam ilan edip tsubasa gibi şımarık ve zengin bir veledi başrol yapmaları kanıma dokuniy.

bence büyük hıyarlık. kimse kusura bakmasın.
Adamın dibidir.Kazandığı transfer ücretini bonservisi zartızurtu sonuna kadar hak eder.rabbim muzaffer eylesin suphanallah.
Bir fizik öğrencisinin çözümüne göre sahanın uzunluğu 18 kilometre, Tsubasa'nın hızı ise saatte 150 kilometre. Şili'nin '24 Horas' adlı televizyon kanalının haberine göre Tsubasa'nın boyunu 1,70 m olarak alan fizik öğrencisi, ufukta görünen mesafeyi ve dünyanın merkezindeki açıyı hesapladı. Hesaplama sonucuna göre Tsubasa ve arkadaşları diğer kaleye gitmek için saatte 150 kilometre hızla koşuyor. Çizgi romanın yazarı Yoichi Takahashi'nin ilham aldığı Barcelona takımı maçlarını Camp Nou Stadı'nda 105 metre uzunluğundaki bir sahada oynuyor.
yeni versiyonu ile geri dönüyormuş. japonya da yeni fragman yayınlanmış. sanırım 30 yaşından sonra çizgi film izlemeye geri döneceğiz.

https://www.youtube.com/watch?v=0b50NhSdGLo
Tsubasa yenilenmiş bölümleri ve yeni bölümleri ile yeniden ekranlarda olacak.

ilk fragman yayınlandı bile!

https://youtu.be/m-kAsIOK4WI
defans oyuncularının atak yapan oyuncuya sürekli süpürme çekmeye çalıştığı heyecan dolu anime. *
orta sahayı bi bölümde geçiyodu amk.
kardeşimle beraber izlediğim japon animasyonu.bütün film boyunca topun ağlarla buluşmasını beklersiniz,yarım saate ağlarla buluşurdu.wakabayashi aklımda kalmış,nefret ederdim.giriş müziğini ezbere bilirdim.yanılmıyorsam japonlar filmini ya da dizisini yapmadı.bir dönemin efsanesi olmuştur.
Japonların 2002 de başarılı olmasını sağladığı ve Filippo inzaghi nin futbolcu olmasında payı olduğunu söylediği çizgi filmdir.
Garip olansa hep Brezilya ve Almanya yı ilk sıraya koymuşlardır. Kendileri 3. Olacak şekilde ayarlamışlardır. Ama kader, Japonya Türkiyeye elenmekten kurtulamamıştır ve Türkiye bu iki takımın ardından Dünya Kupasında 3. Olmuştur.
barcaya transfer olan oyuncudur.
Arapça öğrendi bir nesil bu oyunla.
3 bölümde santradan kaleye kadar koşamayan, sanki dünyanın yarısı sahaymış gibi eğimli sahalarda maç yapan, bilerek direği vurup geri dönen topa röveşata atan efsane anime karakteri arkadaşımız... saygıyla anıyoruz.
bi captain price değildir.
Kojiro hyuga nın sikerttiği topçu.
En sevdiğim çizgi film karakterlerindendi. Hele o rövaşataları, direkten zıplayıp gol atmaları falan çok iyiydi.
Bu çizgi filmin hollanda da gösterilmediğini biliyor muydunuz.

Şimdi anladınız mı adamlar neden "total futbol" oynarken bizde hep "yıldız oyuncuya dayalı sistem" var.
nasıl bir sahaysa o koştukları tayyibin istanbul-ankara arası yaptığı hızlı tren yolu gibi amk. koş koş bitmiyor tabi ben küçükken değil 17-18 yaşlarında izlemiştim ama olsun.
Uğruna kaç adaptör yaktığımı bilmediğim atari oyunudur.