bugün

artık olmayan program.
Gay değilseniz jürilik iş başvurusu yapamayacağınız programlar.
düşünüyorum bu gün ne giysem. neyse boş koy kot tişört spor ayakkabı giyeyim bari.
Eline ne geçerse giy çık işte temoz olsun yeter.
özürlülerin izlediği program.

bu konuda çok netim aga. saçma salak moda programları , kadınlar için yapılmış sabah programlarını , magazin programlarını izliyorsan sende bir sıkıntı var demektir.
Bir gün de değişiklik yap hiç bir şey giyme.
Kurtul şu hayatın sakilliğinden sıradanlığından.
diye düşünmem çünkü etek ceket ve topuklu ayakkabı üçlüsü iş için en uygunu.
Edit: sikindirik bir moda programı.
salaş bir tarza hayır demeyeceğim durumdur.
her sabah kendimle sıkı muhalefet girdiğim bir konudur. Ama sonunda ben galip geliyorum iç sesim değil *
Tabi ki insana yakışanı başka ne.
Yapmış olduğum bir hatadır. Nasıl oldu kimin gazına geldim bilmiyorum tam moda tasarım bölümünü kazandığım ve okumaya karar verdiğim bir dönemde git de türkiye de modacı olunca en fazla ne olunuyor u anla dediler sanırım. Allahtan elenmedim de iki kez turu geçip ayın galasına kaldığım ay yayından kaldırıldı. (bkz: hakan akkaya nın uyuşturucu skandalı) neyse pişmanım sözlük affet.
üniversite 1. sınıfın ilk günlerinde aklına takılır mütemadiyen.

sonra ne giydiğinin sen bile farkında olmazsın zaten.
havayla doğru orantılı olarak cevap verilmesi gereken sorudur. zira mevsim ne olursa olsun dışarıda hatrı sayılır derecede ısıtan bir güneş varken beline kadar gelen o çizmeleri çekmek neyine kurban olduğum.
izleyenin aklından şüphe ettiğim program.
geçen günlerde ders çalışırken sıkıldım tv'yi açtım. bir iki gezindim falan yok, bakacak bir şey bulamadım. kanallar yemek programları ve giyim programlarının istilasına uğramış. merak ettim nedir bu giyim programları diye birini izlemeye başladım.

biraz izledikten sonra bünyemde kanser emareleri görünmeye başladı. nasıl program lan bunlar? 200 liraya ayakkabı bakıp ''çok ucuz yaa''diyor, alışveriş yaparken yüzünde 'ben bu işi böyle yaparım' havası takınıyorlar. sanki istanbulun fetih planını yapıyor haspa. o kadar geziyor sonra alakasız elbiseleri giyinip podyuma çıkıyorlar. diğerleri de puan veriyor. sırasıyla yaptıkları yorumların özeti yanına 1-2 kelime eklenen ''konsepte uymamış''dan fazlası olmamasına karşın sanki orjinal bir tespit yapmış edasıyla söylüyorlar, vay arkadaş...

1-konsepte uygun bulmadım, çantasını benden özenmiş.(çirkef mod)
2-bunun gibi bir renk değil de daha pastel bir renk alsaydın keşke(ortamın einstein'ı)
3-takıların abartı herhalde, elbisen konsepte uymadığını söyleyebilirim sanırım.(kararsız mod)
4-konsepte uysa güzel olurdu fakat elbisenin rengi güzel değil zaten ama konsepte uygun da değil aslında.(ağır mal)

sonra puanlamalar yapılıyor ''kim 1. olur'' diyorlar.

1-ben olurum çünkü elbisemi çok beğendim.(!!!!)
2-adaletli davrandılarsa ben olurum gibi geliyor(einstein farkını adaletten bahsederek gösterdi)
3-insanlar beni sever o yüzden adaletli puanlama olursa ben olucam galiba.
4-adaletli davranılabilirlerse! ben olabilitemin olduğunu düşünüyorum.

bu ne ya??? yaşları da 20-26 arasıydı 5 kişi vardı 1'i biraz konuşmayı biliyor. 1 tanesi kısmen mantıklı geriye kalan 3 tanesi harbi ağır maldı. ne cümle kurmayı biliyor. ne mantık yürütebiliyor. böyle gençlik mi olur??? bir çoğu öznel fikirlerini yarışmanın dayanağı sanıyor, farkın ne sorusuna ''çünkü ben en çok benim elbisemi beğendim'' diye cevap verir mi bir insan??? veriyorlar!!! senelerdir sorarlardı ''giyinmesini biraz bilen, kendine bakmaya çalışan kızlar neden salak, boş konuşan erkeklerden hoşlanır'' diye. elde ki malzeme buysa olağan karşılıyorum artık. vallahi yazık ya. 20-25 dakika izledim arada güldüm arada üzüldüm.

***

-yaa böyle yeşile dönük kırmızı bir elbise arıyorum.
+buyrun bu var(oha artık bu renk bile var)
-ama şeyy bunun düğmeleri mavi. bana sarı olanı lazımdı.

***

ha s. ktir be.

not: vay arkadaş ''bügün ne giysem'' ismini görünce giydirdim ama yanlış programa giydirmişim, benim bahsettiğim program ''bana her şey yakışır'' mış. *
her jenerik müziğini duyduğumda, içimden eşşeğinkini giyin diye geçirdiğim yarışma.
peki babam böyle pasta yapmayı nerden öğrendi? Sorusuyla birlikte anamızı öper yıllardır.
her sabah sevgiliye sorulan kaçınılmaz sorudur. adam bıkmıştır artık.
Cevap: tayt. Yarın da tayt giycen amk ne bu hava?
3. olan türbanlı kıza, baş örtüsü takıyorsan vücut hatlarını da ön plana çıkarmamalısın demek isterdim. o türban bir şeyi simgeliyor değil mi?. ama maşallah kızın kalçası göğsü bel oyuntusu ön plandaydı.

http://bilgibirikimi.net/...2/ay%C5%9Fedo%C4%9Fan.jpg
Samanyolunda benzeri yayınlanabilecek bir program. (bkz: bugün ne örtsem)
Bu akşam hakikaten güzel bir galaya sahiplik yapan ve şaşırtıcı ama 5 ülkeye formatıyla örnek olan, satışıyla paylaşıma açılan türk televizyon tarihi için önemli bir program.
(bkz: tanım cepte)

yayınlanmaya başladığı günden bu yana tesadüf ettiğimde, bazen ivana sert'in konuşmalarına kulak kesilmek, bazen hakan akkaya'nın o aforizmalaşacak ucu zehirli oklu eleştirilerini dinlemek bazense kızlarımız ne alemde, ne giyiyorlardan ziyade nelere zaman ve para harcıyorlar diye baktığım programın gala gecesi yayınını kesintisiz izledim. Kızların güzelliği şık giyinmek, tarz sahibi olmak kavramlarının şampiyonunu seçtirmekten ötelerdeydi ve bir güzellik yarışması izleniyor gibi etkiledi. Ciddi anlamda güzel denilebilecek kıyafetlerle salındı bu güzel kızlar podyumda. haute couture çalışılan nadide elbiseler de vardı ve juri üyeleri tarafından da gerekli takdiri topladı bu elbiseleri hazırlayanlar ve sunan kızlar.
özel bir takdir çerçevesi de var edildi programda Rana Özmutlu ve ayşe doğan için. Cesaret ve özgüvenden dem vuruldu yorumlarda.
gereksizdi. Çünkü cesaret ve özgüven yaşsızdı bana göre. bir kadın bir şeylere cesaret etmeyi önemserdi evet ama kadın içgüdüleri giyinmek hususunda daha fazla oran verirdi bir oranlama yapılsa idi cesaret ve giyinmeye. ve bu kadın bu gece iyi giyinen en iyi giyinen kadın olmak istedi. ben sanmıyorum ki* bu iki kadın herhangi bir mesaj kaygısı içindeydi. ne rana özmutluda cumhuriyet kadını olma mesaj kaygısı ne de ayşe doğanda türbanlı kadının günümüzdeki yükselişine vurgu mesaj kaygısı vardı.

fakat türkiye bu gece ya dünyalaştı ve bu oylamayı eurovisionlaştırdı ya da türkiye hakikaten cumhuriyet kadını ve türbanlı kadın yarışını bir kez daha ve ilk kez böyle bir programda ifşalaştırdı.

pratikte bu gece, gece tabiriyle türban kadını kazandı, evet insanların gözünde başörtüsünün karışılmaması gerekliliği canlandı, evet dinini ve gereklerini her yerde her koşulda yaşayabilmenin üniversitelere kamu kurumlarına ve dahi meclise girilebilmekten geçeceği canlandı. Canlandı çünkü son yıllarda bu durum gayet canlı. cana can katmak oylattı insanlara ayşe doğanı.

pratikte bu gece, gece tabiriyle cumhuriyet kadını kazandı, evet insanların gözünde 1923 ve sonrası canlandı, evet insanlar 'son balo'yu hatırladı, evet insanlar cumhuriyet balolarını cumhuriyet kadınını canlandırdı tekrar gözünde. canlandırdı çünkü eskilerde kalmak üzere bu kadınlar artık, artık şapka ve eldiven geçmiş zamanın hanımefendi aksesuarları olarak kalmak üzere, artık cumhuriyet baloları yok, artık türban her yerde düşünceleri oylattı insanlara rana öztürkü.

oyladı türkiye bu gece, oylanılmadığı kadar oylandı bu konu bu gece.
hayırlı uğurlu olsun şık giyinebilen kadınlarımız ülkemize.
çağla şıkel'in sabah programlarında göbek atan paçozluktan iyi bir sunucuya dönüştüğünü gösteren bir gala gecesi yaptılar bu akşam, takdir ettim. bir de biraz kilo alıp saçlarını da koyultsa dadından yenmiycek.

yarışmanın sonucuysa baştan belliydi. rüküşlüğü daha önceki kıyafetlerinde de görülebilen tek bir türbanlıyı finale taşır, 30 saniyede bir cumhuriyet kadını olduğunu vurguladığın tonton teyzeyi sms'e sokarsan ortalık böyle kan gölüne döner, şıkır şıkır kızlar kurban edilir..

sonuçta birinci olması gereken kız ikinci olmuş, saçını upuzun yapmış sanat eseri ilk üçte bile yok, özlem miydi neydi şık bir marjinal harcanmış...
yarışmanın cumhuriyet kadını 80 yaşında bir teyze tarafından kazanıldığına tanık olduk akşam akşam. o sevindi, eğlendi bu yaşta. biz de sevindik onun için, tamam da jürinin de dediği gibi bir onur ödülü verilip sms oylamasına hiç sokulmasa olmaz mıydı bu sürekli cumhuriyet kadını olduğu vurgulanan teyze?
3. olan hanım kızımız ise bana şu hayatta ilk kez iyi ki laiklik var dedirtti. hatta bunun aksini savunmama rağmen kamusal alanlarda türban olmamalı kuralı çok da yanlış değil mi acaba diye düşündürdü. böyle şeylere hiç takılmayan ben, bu akşam gerçekten söyledim bunu. beyaz bir pelerin giymiş ve beyaz eldiven takmış kızla beraber sonunculuğu paylaşması gereken türbanlı ablamız cemaat tarafından 3. yapıldı. sırf türbanlı diye bu kadar kılıksız ve rüküş bir kadını 3. yapan zihniyet daha kimleri nerelere kayırmaz ki?
maskeyle katılan kız çok güzel giyinmişti, terzisini alkışlamak gerek. kuğu gibi saçlarını upuzun arkadan toplayarak sarkıtmış minyon bir kız vardı bir de, favorimdi. çok güzel kızlar vardı, finali böyle olmamalıydı.
bir de şenay akay vardı, çok mu iyi bir manken yoksa çok mu kötü? karar veremedim.
galasinda yuruyen biri var eski mankenlerden. dovecek gibi yuruyor. itici.