bugün

nasil biz hirvatcada merhaba demek oldugunu biliyorsak, bazi hirvatlarda türkçede dışkı anlamına geldigini bilir. hırvat bir arkadaşla bu konuyu konustugumuzu animsiyorum. boktan muhabbetten bu olsa gerek!
televizyonda sansürlenen kelime. dışkı da sansürlensin madem. dışkı, bok aynı şey lan.
her türlü durumda kullanılabilecek pis kokulu tatsız tuzsuz bir nesne.
(bkz: bok atmak)
(bkz: bok yemek)
(bkz: bokunu çıkarmak)
(bkz: bok gibi kokmak) vs vs
bazen doktorlara yapılandan bir tutam götürülmesi gereken oluşum.

(bkz: gaita)
yemelisin bu boku.

hakediyorsun fena halde.

zorladığın, beni olmam için zorladığın $u bok var ya.

ahh ah. akıllanmayacaksın değil mi hiç sen ?

bir zamanlar, bir bok yemek için ne kadar da boka battıydık.

sonraları sana çok çok ağır gelsede o an o boku yiyebilmek için ne de yırtmı$tın kıçını.

" bok yiyin, kurtulu$ boktadır!!1 " mottosuyla ortalıkta ta$akları sıvazlayarak dola$an bir ben.

ve " bu boku yediğimden beri hazım zorluğu ya$ıyorum " diyen bir sen.

ah, o kasvetli günün hayatımızın en güzel günü olacağını nereden bilebilirdik ?

ve sonra sonra o günün hiç ya$anmamı$ olmasını dileyeceğimizi.

--

$imdi nefes alıp verdiğinden bile emin değilim sevgilim.

ne güzel de bakıyordu gözlerin o boku yerken.

bir gün iki yabancı oluvereceğimizden habersiz.

gülüyordun! hiç vermediğin bir ifadeyle o yüz hatlarına.

sırıtmaya yakın, mutluluk denizinde kulaçlarını daha fazlasına istermi$cesine atıyordun.

niye bebeğim ?

niye boka çevirdik bizi ?

niye hazmedemedik bu boku ?

$imdi kucağımı açsam, seni gördüğümde.

ko$tuğunu tahayyül etsem.

ko$up gelir misin hakkaten kollarıma ?

yoksa kalabalıktan göremediğim yeni tokmakçın mı belirir aniden kadrajda ?

her ne boksa,

yemeseydik hiç...

ke$ke sarfetmeseydik o güzel söz öbeklerini.

sarfettiğimizde gözlerimizin içinde olu$an o huzur hali,

varolmasaydı hiç.

yoktu ki zaten!

kendi yarattığımız masalı anlatmı$tık sadece birbirimize.

vesaireler birikti cümlelerimde..

ve evet, ya$amasıydık hiç o günü..

yemeseydik,

bir kucak dolusu bok.
(bkz: olsa da yesek)
bdsm yaşamını benimsemiş insanların birçoğunun yediği insan dışkısı.
(bkz: gübre)
(b)asma
(o)rtasına
(k)okar!
genelde ingilizce öğrenenlerin book=kitap derken türkçedeki malum kelimeyi telaffuz etmelerine ve bunu utanarak sıkılarak söylemelerine neden olan harfler bütünüdür.telaffuz hatasını düzeltirken de sıkıntı doğurabilir.
(bkz: boook değil buuuk)
Bşınıza istemediğiniz bir olay geldiği zaman afiyetle yediğiniz besin maddesi...
insanların konuşma dilinde hiç haz etmedikleri şeylerin yerine kullandıkları söz.
karikatür mecmualarında çizilen üç dört lüle halinde ve üzerinde sinek dolaşan, üşüdüğünüzde ucu çok sert olan, kah katı kah sıvı+katı kah da sulu sepken şeklinde dübürden dış ortama duhul eden besinlerin posası.
canliligin devam etmesi icin vucuttan surekli cikmasi gereken sey.
(bkz: ot)*
(bkz: misafir gidilen evde klozetin devrilmesi)
(bkz: herkes sıçar mankenler bile)
besinlerin oksitlenmiş kalıntısı anlamına gelmektedir.*
yüzde 40'dan fazlası ölü bakteri parçalarından oluşan bileşim, dışkı, feçes...
soyadı "bök" olan bir arkadaşımın yaka kartına büyük harflerle yazılmış şeklidir.
kibarcası kaka olan sözcüktür.
istisnasız her yere atılandır.
matematikte "b bileşke k" anlamına gelen şey.
(bkz: bok taşır insan içinde bu büyüklük niye)
kaka.

real madrid'di tenzi ederim.