bugün

ciddi ciddi diyosun yani? *

birini gerçekten sevmek, birini sevmekten farklı bir şey değildir. eğer birini seviyorken bu hissiyat gerçek değilse zaten sevmiyorsunuz demektir, yani birini ha sevmişsin ha gerçekten sevmişsin; aynı şey. gerçekten bak. *
yazmamış kimse ama, sikilmektir sevmek.

öyle bir şeydir ki, seversin birini, deliler gibi seversin. sonra o sana hiçbir şey söylemeden çeker gider. nereye gitti, neden gitti hiçbir bilgi alamazsın. öylece yok olur ve gider. o gider ve giderek -belki bilerek belki bilmeyerek- hayatınızı siker, cehenneme çevirir ve arkasına hiç bakmaz.

aşık olmak gibi bir şey değildir bu. aşk gelip geçicidir, kalıcı olan ise; sevgi. birini sevdiğin zaman gerçekten, o'nun için gözünü kırpmadan ölmeyi göze alabilirsin. o'nun bir sözüyle dünyaları bir araya getirebilirsin, ya da o'nun bir gözyaşının içinde milyonlarca defa boğulabilirsin. böyle bir şeydir sevmek.

saçmalıktır sevmek. o kadar büyük bir saçmalıktır ki, ancak birini sevdiğinde anlar insan ne kadar saçma bir işe bulaştığını. ve gariptir, bir kez başladıktan sonra hiçkimse vazgeçmez saçmalamaktan, çünkü o saçmalık dünyanın en güzel şeyidir o insanlar için.

yani demek istediğim o'dur ki. siz siz olun, hiç kimseyi gerçekten sevmek gibi bir hataya düşmeyin. çünkü siz seversiniz, o'nun için ölmeyi göze alırsınız, ama o gider. öylece yok olur ve gider. o gider ve giderek -belki bilerek belki bilmeyerek- hayatınızı siker, cehenneme çevirir ve arkasına hiç bakmaz.
sevginin lay lay lom veya hopa şinanay olmadığının göstergesidir. %100 dana etinden mamul sucuk misali salt sevgidir, ciddi ciddi sevmektir, mizaha yer yoktur. *
beynin istemsizce, en az yarısını sevilen kişiye adaması.
hiç hoş değil. gerçekten sevmeyin, sevenleri uyarın. hazır yapılmışı var annem, sever gibi yapıyorsun o çok kalender oluyor bak.
(bkz: #6996450) işte tam olarak bu halde olmaktır.
Suratta her daim Erol Evgin gülümsemesi bırakan olay.
birini gerçekten sevmek kendinden vazgeçmektir.. kıyamazsın ona, kızamazsın kızsan bile hemencecik geçer bir sözüyle bir lafıyla.. yaptığı hatalar için hep onun haklı çıkacağı bi neden bulursun dokunulmazdır o gözünde ne yapsa ne etse bitanedir.. sen gerçekten seversin ama çoğu zaman sevmez o seni, senin onu sevdiğin gibi bunu bilerek sev seviceksen.. eğer gerçekten seversen, o bunu kullanadabilir bir oraya çeker bir diğer tarafa oyun hamuru olursun seversen, o çok sevdiğin seni ne şekle sokarsa o olmak zorundasındır.. eğer onunda seni gerçekten sevdiğine eminsen herşeyini ver ona canını bile, ama sevmiycektir zamanla anlıycaksın kardeşim.
eğer yaşamı gerçek kılabilecek kadar seviyorsan, sevmenin gerçekliğini anlayabilmişsindir.eğer birini gerçekten seviyorsan yaşamına sevginin anlamını yüklemişsindir.* *
üşüdüğümü hatırlıyorum bir de ılık bir ses...
sanki bir anda sanki ebedi..
sankilerin en güzeli.
ne kadar garipse o kadar doğal,
sevmek sevilmek gibi ama daha ışıklı,
daha kıpır kıpır, daha içten...
bir anda nizamî bir hayat,
birden değişen renkler,
aniden çıkan değişiklikler,
o kadar ani ki o kadar güzel..
bulutları şekere benzetmek gibi,
balı kaşıkla değil parmakla yemek...
ünlemler bu kadar anlam yüklü olmamalı!
soru işaretleri nereye dağıldı?
iki nokta..
virgülleri sırayla vurmak istiyorum tek tek...

sevdiğinin kokusunu duymak birden,
derin derin içine çekmek...
çay karıştırırken dalıp gitmek,
kendine gelmek birden, kendinden geçmek bazen.
uyurken uyanıp rüyanın en güzel yerinde
gözlerini kapatırsın ya devam etsin diye...
yemek yerken tuzsuz olmuş, yağı fazla diye düşünmezsin hiç
işte öyleyim ben de...
ve sahiplenilmek duygusu sarmış dört bir yanımı
nereye baksam senin ellerin,
gözlerinle dolmuş her taraf...
aşkın tarifine yakın
sadece büyülü şeyler yok bizde..
her şey gerçek.
sen gerçekten benimsin,
ben gerçekten senin.
ve gerçekten
Seviyorum Seni...
düşündüğünle konuştuğunun aynı olmasıdır.
eğer ki karşınızdaki odunsa çokta önemli olmayan hede.
öyle ya da böyle ne kadar zaman geçerse geçsin yaşadığın ufak bir ayrıntıda bile içini acıtabiliyorsa, o kişi gerçekten sevilmiş demektir.*
karşılıklı özgürlük halidir aslında, bağlanırsın ama bağlandıkça daha özgür kılarsın kendini, fikirlerini... Beklentin kadar hayal kırıklığına uğrarsın, gerçek gibi görünen koskocaman bir yalan gibidir o an sevmek! Gerçekten sevmek yanılsamadır.

aynanın arkasına geçtiğinde içini acıtan birşey kalmıyorsa geriye gerçekten sevmişsindir arkadaşım, zira gerçekten sevmek zahiridir.

kaçmaya çalışmıyorsan yaşamaktan, karşındaki kim olursa olsun hayatın içindeysen yinede gerçekten sevmişsindir dostum, zira gerçekten sevmek en şeffaf halinle ortada dımdızlak kalmanın tadına varmaktır...

abartmıyorum ama birini gerçekten sevmek mübalağadır.*
sevmeye değer insan bulduğumda onun için her şeyi feda edeceğim dir bu kişidir hala yeryüzünde yoktur.
birini gerçekten sevmek istiyorum.ölesiye ,canımı veresiye.doğru ,dürüst, karşılıksız ,yalansız.. birini gerçekten sevmek istiyorum.ağlamadan,hüzünsüz mutlu sevmek istiyorum.
kendinizden fedakarlık yapmaktır, hatta bazı durumlarda karakterden ve benlikten ödün vermektir.
sonra bir de karaktersiz diye yaftalanılırsınız.
ah ben böyle aşkın ... neyse sansür var sansür.
toprağın gökyüzüne aşkını bilir misiniz? ve gökyüzünün de bu sevdasını asla inkar etmediğini...
toprak ve gökyüzü birbirine öyle bir sevda ile bağlıdır ki bunu en iyi ufka bakanlar anlar... toprak gökyüzüne ulaşmak için yükselir, gökyüzü ise toprağa varmak için alçalır...
böyle bir aşkı hiç bir masal anlatmadı; ama en temiz ve gerçek aşk toprak ile gökyüzü arasında yaşandı...
gökyüzü toprağına ağladı; toprak gökyüzüne çağladı...
bir masalı olacaksa insanın; toprakla gökyüzünün sevdasının aynısı olsun!
bir başka kadının gözlerine bakarken aslında sadece o kişiyi görmektir.
"mutlu sonlar bitmemiş masallardır" repliğini hatırlatan sözdür ki neyi sevdiğin önemli tabi.
en özet şekliyle budur : *
(bkz: gözü sevgilisinden başka kimseyi görmeyen insan/#6959725)
sürekli onunla konuşmak istemek her dakika ne yaptığını merak etmek ona bir kere sarılabilmek için dünyaları feda etmeyi göze almaktır...bu arada aklıma gelmişken (bkz: ne kadınlar sevdim zaten yoktular)
genelde gerçekten sevilen kişinin daha az sevmesiyle sonuçlanan şeydir.
benim yaptıgım aptallıktır can yücelin dediği gibi bağlanmayacaksın öyle birine..
onun yorulup dinlenmek istemesi için yeterli bir sebeptir. her bünye gerçekten sevilmeyi kaldıramayabilir. sevmenin ölçüsünü bilmek gerek belkide kim bilir...susuyorum, suskun gözlerimle...