bugün

arkadaşın anısı :
geometri sınavı bitiminde hoca kağıtları toplamaya başlamış. sıra hüseyin adlı arkadaşına geldiğinde hüseyin hocaya
-"bir dakika" demiş
hocanın cevabı
"-s*kerim bi dakikanı ver kağıdı!!"
lise 1. sinif.
4 kafadar arkadastan birisi bir gun okula rakı getirme fikrini ortaya atar. digerleri hassktr olm sacmalama, yok yemez vallahi deseler de bir şekilde ikna olmuşlardır ve bu arkadas ertesi gun nevaleyi cantasinda hazirlamis, okula getirmistir. o gun bos olacagi onceden kesinlesmis olan beden dersinde sınıfta kafalar cekilecektir. neyse millet asagi iner gezip dolasani, top oynayani vb. biz ise uygun zamanı bulmuş ve aleme başlamışızdır. hoş beş taşak muhabbet derken kazasız belasiz rakımızı içmiş, mezelerimizi götürmüş bir vaziyette siralarimiza çekilmiş hafiften uyukluyor aynı zamanda makara çeviriyoruzdur. bonus olarak birde yayılan kokuyu dagıtmak için işguzar arkadasin teki surekli cantasinda tasidigi deodoranttan sıkmıstır sınıfa. 2 derslik beden dersi biter ve millet sınıfa damlamaya başlar ufaktan. amanin! o da ney..! zaten koskaca 35 kişilik sinifta 3 tane olan kız kurularımız sınıfta rakı kokusu almasinlar mi.. şansımıza attirayim, ne yazikki başmüdür yardimcisi da bunlardan birtanesinin komşusudur. bu yakınlıktan istifade zaten aramız pek de hoş olmayan kızımız olayi hemen komşusuna yani baş müdür yardimcisina yetiştiriverir.. sinifta sadece biz kaldiğimizdan isimleri vermektede zorlanmamiştir elbette. akabinde müdür yardımcısı bizleri yanına çağırir. tenefuste mudur yardcimcisinin yanina giderken sinifin ultrapiç kivamindaki başkani ayarlanır, sınıftan çağırılacak olasi şahitlerin ağız birliği etmeleri sağlanır ve kapı tıklatılarak odaya girlir. sorgulama başlamıştır;
(müdür yardımcısı:my ben:b arkadas1 arkadas2 ve arkadas3)

my- oglum sinifta bi boklar kariştirmişsiniz..malmisiniz siz?
ben-ne.ne oldu ki ho.hocam..napmişiz ya?
my-evladim sinifta raki içmişsiniz şerefsiz herifler canınız mı sıkılıyor sizin
arkadas 1-hocam yapmayin allahaskina, o nasil soz vallahi billahi yok oyle bisi(pezevenk valla diyor bide)
ben-hocam bence bir yanlışınız var olur mu hic oyle sey yaa..
my-şahitler var oglum. içerken görmüşler, kokuyu bastirmak için koku sıkmışsınız bide. disiplin kuruluna sevk edecem sizi. inkar ederseniz yalan söylemek suçundan daha büyük ceza alırsınız ona göre. dogruyu soylerseniz belki affedilebilirsiniz(nah affedersiniz kart pezevenk..)
ben-e hocam madem öyle, yapmadığımız halde yaptik kabul ediyoruz o zaman. afedersiniz degnegin iki ucuda b** yani..
my-gorecez simdi ayyas durzuleer gorecez..
müdür yardımcısı nobetci ogrenci ile sınıf baskanini odasina çağırtır;
my-oglum git siniftan bi kac kisi al gel bakiyim
bana dönerek
-gelsin bak sahitler, nasil cikacak ortaya yediğiniz haltlar eşşek adamlar sizi..!
ben-ya hocam kim sikayet ettiyse yanlis gormus, ayrandi o.. vallahi billahi ben her gun 1lt lik sisede ayran getiriyorum okula. onu iciyorduk hocam biz yeminle
my-siktir len durzu! ayranmıs mohahah..
o sırada başkan kendi sectigi bir kac arkadasi alip gelmistir. my hepsine tek tek sorar, hepside agız birligi ile cevap verirler tek tek;
-oglum bunları rakı içerken gordun mu?
-hayir hocam.ne alaka..haa giftofdark ayran getirmisti buyuk sisede onu iciyolardi ben asagi inerken. bi tek onu gordum hocam
my-emin misin olum.sinifta kokular filan da varmis. bak yalan söylemeyesin, yalanin ortaya cikarsa sende ceza alirsin!?!?!?
-eminim hocam ya. ehahaeahe ilahi hocam ya ne sandiniz sizde.cık cık cık..
müdür yardimcisi bizim haricimizdekileri sinifa gonderir ve tekrar bize donerek;
-oglum hadi ayran iciyodunuz diyelim, siniftaki raki kokusu ney peki? madem ayran ictiniz, koku moku yoktu neden parfum sikma geregi duydunuz gotverenler...
ben hemen atlayarak;
-hocam tahsin her zaman yaninda deodorant tasir. inanmazsaniz diger hocalara sorun. derste filan sıkar oyle arada. inanin ki bunların hepsi kotu bi tesadüften ibaret hocam yoksa öbür türlü birşey... off inanamiyorum hocam böyle birşeyle suçlandığımıza..!!
kisa süreli bi sessizlik olur, my onundeki klawyeye uzun uzun dalar.. ve ardindan bir kahkaha patlatir;
-aptal adamlar, salak mısınız siz başımıza işmi acacaksınız oglum...siktirin gidin lan sinifiniza *mina koduklarim sizi..!!
iyi gunler dileyerek mudur yardimcisinin odasi terk edilir, ve ronaldinho lu barcelonaya karşı galibiyet elde etmiş kasımpaşaspor edasiyla sinifa dogru yol alinir..

neticede; benim gercekten de hergun okula 1lt ayran getirmem ve tahsinin de surekli yaninda deodorant tasimasindan ve çoğu kişi tarafından (hocalar da dahil) bunların bilinmesinden sebeple bu olaydan da yırtmış olduk. bu da böyle bir animdir.

not:isbu entrydeki hadise ve diyaloglar(küfürler dahil) birebir olarak, en az bozulma ile aktarılmaya çalışılmıştır. yaşanmıştır, gerçektir. unutmadan;
(bkz: okula 1lt ayran goturen insan modeli)
derste birbirine silgi atan iki arkadaştan birinin sinirlenip sabun büyüklüğündeki milan silgiyi abanarak arkadaşa atması, ancak silginin olayla alakasız inek bir kız arkadaşın şakağına gelmesi. ufak tefek olan kızın, yere düşmesi kalkıp başka bir arkadaşa napıyosun lan öküz demesi. hoca nın gelip bambaşka bir arkadaşa napıyosun lan senin ağzını burnunu kırarım demesi. o arada asıl silgiyi atan arkadaşın durun hocam ben attım demesi, hocanın müthiş bir gülümsemeyle seni şu an burada dövebilirim demesi. * * * *
sabah ilk iki ders ingilizce. dersin hocası da çok tatlı, çok güzel bir bayan. uyuzluk yapanlar var ama genel olarak çok seviyoruz. ara sıra iyi niyetini kötüye kullandığımız da oluyor tabi. ama yine de sakin durmaya çalışıyoruz çünkü taze bir öğretmen ve müdür zırt pırt yoklamaya geliyor.

işte yine böyle bir kış sabahı, gelmişiz sınıfta sümsükleşiyoruz. hoca içeri girdi, yerine oturdu, yoklamayı aldı.
sonrası şöyle

h:çocuklar kusura bakmayın geç kaldım, ama akşam geç yattım. bir de bir şey diyeceğim ama kimseye söylemeyin. benim çok uykum var ders anlatamayacağım, ilk ders uyusak, ikinci saat konuyu işlesek olur mu?
s:mavi ekran
h:peki çocuklar hadi sessiz olun bakalım.

vurdu kafayı yattı. e biz durur muyuz? mışıl mışıl uyuduk vallaha.
kendisine hediye edilen bir oyuncak kamyon damperi greyfurtun kamyonun arkadaşlar tarafından itilmesi suretiyle okul koridorunda gezerken arkadaşlara öğretmenlere dağıtılması ankara atatürk anadolu lisesi 2001
ders esnasında tekbir sesleriyle ellerinde satır, odun, ve bıçaklarla ülkücülerin okulu basması. akabinde neden bastınız okulu sorusuna bu okulda kürtler okuyor onları atmassanız gitmeyeceğiz burdan diye cevap vermeleri.
gayet sıradan bir tuvalet esnasındayken, arkdaşların* "tuvalette sigara içiyor" şeklinde hocayı kafalaması, hocanın kapıya vurması ve ardında yaşanan şu diyaloglar;

+ -güm güm güm-
- olm yürü git rahat bırakın lan.
+ -güm güm güm-
- lan bi dur s*kicem kafanı.
+ olm napıyosun tuvalette çık çabuk.
- ya s*ktr git hastamısın * koyim

bütün tuvalet yarılmış durumda, ben hala olayın farkında değilim.

* lan mal hoca var kapıda
- hee oldu * koyim, söyle 31 çekiyorum rahat bıraksın.

kapıyı açınca bir anda sahip olunan bütün dünyalar yıkılır. yalvar yakar özür dilenir, ceza almadan kurtulunur.
Çok eğlenceli,kafadar,erkek bir coğrafya hocamız vardı.Sınıftada 22 kız arasında sadece 5 erkek vardık.2 arkadaş kopuk hareketler yaparken hoca ciddi sesle onları yanına çağırdı.Hoca uzun boyluydu cüsseside fena değildi.Cocuklar korka korka yaklaştı.Hepimiz dışarı atacağını falan düşünüyorduk.Hoca cebinden para çıkardı ve gidin bi çay içinde gelin dedi.Çocuklar içip geldiler hocam geldik diye.Hoca,erken geldiniz biraz gezin dedi.Çocuklar gezmeye devam ettiler.Ondan sonra alışıp hocam bizi gezmeye gönder diye anlaşma yapıyolardı.
işin ilginç yanı hoca tenefüste verdiği parayı geri almasıydı:)
çatı katında sucuk mangal yapmak, sonrasında yakalanmak ve idarecilerle paylaşmak. * *
benim mezun olduğum yıl bizim lisede yaşanmış bir olay...
ağlasakmı gülsekmi dedirten cinsten...
kızlar tualetinde tıkanıklık olur ve tıkanıklığı açmaları için yetkililer çağrılır.. tualetten çıkan bir cenindir.. kızlardan biri kendi kendine düşük yapmış.. daha sonra nasıl hayatta kalmış kan kaybından gitmemiş.... nasıl kimseye hissettirmeden yürüye yürüye eve gitmiş hala merak konusudur...
(bkz: cırcır olmak)
lise sondayız.o gün sınıfta herkes kıpır kıpır. mezuniyet balosuna hazırlanan kızlar geyiğine prova yapıyorlar. arkadaslardan birisi öğretmen kürsüsüne çıkıyor ve nasıl olduysa takla atarak yere kapaklanıyor. kızın eteği kafasında doğal olarak. tam o sırada içeri girmekte olan başka bir kız arkadas bu olayı görüp gülme krizine giriyor. yalnız kötü olan arkadasın gülme krizine girdiğinde çişini tutamıyor olması. bildiğin işiyor altına. etek komple sırılsıklam. hemen bir kız heyeti oluşturup arkadası kızlar tuvaletine götürüyoruz. her ne yaptıysak yapalım, o iğrenç koku gitmiyor arkadaşın üstünden. sınıfta ağır bir koku... arkadasın sırasının yakınları bomboş herkes üçerli oturuyor. sınıfa giren öğretmenler 'bu sınıf ne kokuyor' demekten kendilerini alamıyorlar haklı olarak. *
yatılı bir orta okul/lisede sabaha karşı vuku bulan içki alemi esnasında herkes pert durumdayken, 82 yaşındaki hocanın yanlışlıkla odaya dalması. kapının açılmasıyla beraber hocanın kıymetli futbolcumuz arda turan'ın kafası boyutundaki gözlüklerine sigara dumanının girmesi. bu esnada üç adet whisky şişesinin camdan aşağı atılması. hocanın gözlüklerini temizleyip, 'it smells like alcohol in here' diye trip atıp, herkeze odalarına gitmesini söyledikten sonra tek bir kelime etmeden çıkıp gitmesi. elinde alkolmetre ile james bond edasıyla teker teker herkezin odasına girip imalı imalı 'are you familiar with a breathalizer' gibi gudik kalıplar kullanması. alkolden uçmuş olan arkadaşın disiplin cezası almamak adına, babasının hediye ettiği rolex saati hocaya teklif etmesi. hocanın enteresan bir şekilde aniden yumuşayıp saati eline alması. tam 'yırttık' derken kampüsten sorumlu müdürün köpeği ve üç adet whisky şişesiyle beraber odaya dalması. saati eline alan hocanın panikleyip, saati büyük bir hışımla yere atıp, durduk yere herkeze bağırması. öğrencilerin sene sonuna kadar kampüsten dışarı çıkamama ve okul kapandıktan sonra iki hafta ülkelerine dönmeyip, okulda kalıp, hademelere yardım etme cezası alması. yaşlı hocanın rüşvet almak üzere olduğundan kıllanan müdürün adamı zorla okuldan attırması.
fizikçimizin tahtayı formüllerle doldurması ve hemen ardından 'evet çocuklar,bunların hiç birini kullanmıcaz.' deyip silmesi..
din hocasının henüz lise 1 deki körpe liseliye ilk din dersinde cenneteki cinsel hayatı ballandıra ballandıra anlatması olsa gerek.
2 kafadar arkadaşın öğretmenler gününde okulun arkasındaki mezarlıktan mezarların üstündeki çiçekleri toplaması, o çiçekleri çiçekçide bir güzel ambalaj yaptırmaları, sonra da bunu onları hep döven müdür yardımcısına vermeleri. adamın çok duygulanması ve çiçekleri masasının üstüne koyması.
not:çiçek olayı da işe yaramadı. yine dövdü zavallıları.
sınıfta uzun eşşek oynanırken, arkdaşlardan birinin her kezin gözü önünde camdan aşağıya düşmesi.
(bkz: liseeteği altından görünen meme) * *
elinde yangın tüpüyle tuvalete dalan müdür yardımcısı görmek. (bkz: dumansız hava sahası)
okulun en taş kızı siz basketbol oynarken sizden topu ister, siz o sesin ve o sesin sahibi kızın güzelliğine kapılarak topu vermeye çalışırken yere kapaklanırsınız, o kız size güler. ama top hedefine gider. olsun bi kere düştün yere dumur oldun azizim, kedi gibi bak dur kıza.. **
okulun ön kapısından elini kolunu sallayarak kaçanların değilde arka kapıdan kaçanların yakalanması.
bir arkadaşım oyun sırasında birinden kaçarken boş sandığı bir sınıfa dalması üzerine lanet bi kadın olan ve kendisi matematik yada fizik dersi anlatıyor edasıyla derslere gelen bayan resim hocasımızı karizmatik bilgisayar hocasımızın kucağında yakalamasıdır. daha sonrasında gören çocuk için resim dersleri çok kolay ve eğlenceli bi ders olmuştur.
sinirli bi öğrencinin her sinirlendiğinde sınıf kapısına yumruk atması ve olayın müdür yardımcısına intikal etmesi üzerine müdür yardımcısı sinirli öğrencimize kapıyo yaptırmasını söylemesi. sinirli öğrenci kapıyı menteşelerinden sökerek yaptırmaya götürür. akabinde geri getirir. bir öyle iki öyle öğrenci bu ya sinirlendi mi taviz vermez illa yumruklayacak o kapıyı. lan derdin ne otur oturduğun yerde. neyse efenim artık olay müdür yardımcısına intikal etmez. her gün kapıyı söküp sırtlanan bi tip düşünün okulda.. (bkz: kapı ile dolaşan tip)
sınıfa girdiğinde müdürü perdeyi asarken görmek. "abarttı iyice" diyenleri duyar gibiyim de kendileri bilmezler ki bizim müdürümüz 2 metre boyunda ve okuldaki en uzun kişi.
bir öğrenci velisinin herkesin gözü önünde okul müdürünü dövmesi.