bugün

hadi gömdüm, kib aeo bye sçs seovi bsg.

bikeresinde gecekondumuzun çiçekli bahçesindeki çeşmenin musluğuna ağzımı dayayarak su içmiştim, o sırada musluğun içine saklanmış eşşek arısı da ağzıma vermişti iğnesini.

1 hafta koca yanak dediler bana, zamanla koca yarak oldu, o sırada kanal d'de kocaayak vardı cumartesi sabahları.
pazar akşamları da bizimkiler vardı ama ben hep köpüklü bir şekilde, annemin şefkatli ellerinin altında, bir leğenin içinden tek gözle izlerdim.

-o elindeki ne cemil?
-meyvesuyu sevim..

sonra bikeresinde mahallenin ilersindeki parktaki kaydıraktan kayarkene götümü yakmıştım, o gün bugündür kısa don giymem.
ve hala merak ederim; o kadar şişirirdik de big babol neden yapışmazdı hiç?

selam lan sözlük.
-hey, hop!
+naber canım? iyi misin?
-ben mi? ben iyi olmayacağım da kim olacak allah aşkına.
+nasıl gidiyor?
-hüüüm, bombok aslında. yorgunluk birikmesi yaşıyorum. bütün haftayı ancak bu kadar avarelikle geçirebilirdim.
+aaa yakışıyor mu senin gibi birine?
-skerim belamı, ne lan tatil yapmak benim de hakkım.
+sen çalışmalısın, elman kızarmalı.
-elmaya da, sana da, düzene de sokayım iyi mi?
+oooo yapsana yapsana...
-salak yemin ederim geri zekalı bu çocuk ya!
+işine dön kazma!
-vay mınakey, havai fişek atıyorlar, ödüm bokuma karıştı. su getir lan!
+hahaha, malsın diyorum ya, inanmıyorsun bana...
-sktir lan göt!
+giderim bak!
-gitme lan gitme. gel öpeyim barışalım. muaah, oh mis mis bir daha öpeceğim. muaaah!
+yalama tamam, tükürme, hay yarabbim ya!
-tamam karar verdim, şimdi git, sevmiyorum seni...
+eeeeh yeter be şizofren ruhuna sokayım. gidiyorum ben.
-geber köpek!
+mimarcık kaçar.
-gel öpeyim barışalım. muaaaah muaaah muaaaaaaah!
beni bu akşam bekleme mesaiye kalacağım çünkü.
+defol! gelme eve felan.
-naznaz gelsin.

bitmez...

not: evet bu sefer delirdim.

17.09.2010
izmir
deli diyorlar bana desinler değişemem yesinler değişemen resimler değişemez yessin onu ninnesiii yessin onnu babbasııı.
Nerdesin sen yaaa sevgili gopçur, seni araya araya bir hal oldum, hatta bana geldiler bir kasa kiraz istediler, bir kasa kayısı istediler hatta inanmazsın karpuzların kelek mi yoksa güzel mi dediler, o kadar hal olmuşum
Eğer sayfalarının ıslatırsam kusura bakma çünkü ellerim terli, her tarafım terlemişti bir tek ellerim terlememişti bende onlara yazık dedim ve terlemeleri için üstüne oturdum, evet kendi ellerim üstüne oturdum ama güzel oluyomuş sevgili günlük düşünsene yemekte sandalye aramıcam artık ellerimin üstüne oturcam nası? şimdi sen diyeceksin ki... Ne diyeceksin? Neyse ne diyeceğini hatırlamadım ama cevabımı hazırlamıştım bak söylüyorum "ağzımla"
Sevgili günlük sensiz günler benim için çok sıkıcıydı sanki bir annenin bulaşık süngerindeki suyu lavaboya dökmek isterken süngeri sıkması gibi sıkıldım, son zamanladaçok üzgünüm çünkü en yakın arkadaşlarımdan biri intihar etti, hani şu maykıl ceksın var ya işte o... Şu an bile üzülmekten kalemimi ısı... rı.... yorm .... hat... k... ıık... Şimdi ısırmıyorum çünkü ısırırken yazamıyorum sevgili günlük, insanlar hep ölüyo farkında mısın? ben sana yazmayınca merak ediyo musun beni sevgili günlük? Nerde bu diyo musun? Seviyo musun beni? Sen şimdi gurur yapar söylemezsin biliyorum ben seni... Ama görüyosun sevgili günlük ölen ölene ya bende ölürsem, sonra dersen ki sen benim arkamdan "seni seviyodum p.d" hiç bir faydası olmaz, çünkü gelip "bende seni..." diyemem sana nası? Hem bak ben gurur yapmıyorum sevgili günlük seni seviyorum... Maykıl, benim, senden sonra en iyi arkadaşımdı onla bir sürü şey yapardık mesela beraber televizyon izlerdik, sonra beraber avluda yürürdük, laf aramızda kalsın ama kaçma planları yapardık o kaçamadı ama ben buradan kaçıcam, burda ölmek istemiyorum sevgili günlük, gerçi Maykıl'a da söyledim eğer çatıdan aşağı atlarsan ölürsün diye ama beni dinlemedi, televizyon izliyoduk televizyonda "Maykıl Ceksın öldü" dediler o da kızaraka kalktı " kimse benim adımı kullanamaz" diye sakinleştiremedim bana "Ben çatıdan atlayıp kameraların olduğu yere gidicem" dedi bende "olmaz öyle şey" dedim ama atladı...
Sonraaaaa... Burada yeni doktorlar var artık görsen şaşarsın yoksa şaşalsın mı diyecektim? unuttum.. Neyse birisi geçen gün yanıma geldi senin adın ne? dedi kesin benim geçmişimi araştıracaktı biliyordum, bende dedim ki sana ne? sonra gitti, çok saf bir doktordu hemen inandı, artık beni "sana ne" diye çağırıyo sabah avludaydım baktım kapının önünde "sana neeeee" diye bağırıyor koşarak gittim yanına tam bir şey söyliyecekti görmezden gelip yanından geçtim nası?
şimdilik bu kadar sevgili günlük saatlerimiz kaçı gösteriyo bak... Bak.. Dedim ama saatimiz yok ki yaaa... En kısa sürede ikimizde bir saat almalıyız... Ama alamadık... Bak yine alamadık.... Aha yine alamadık... Yine olmadı.... Olmadı.... Alamadık... Yok sevgili günlük en kısa süre bir salise olduğu için ikimizde alamayız saat, o zaman üç gün içinde alalım saatimizi... Baksana sanki sırtımda bir şişlik var, bak.. Yoksa verem mi oldum? ölecek miyim? ölürsem sakın arkamdan seni unutmıcam falan deme tamam mı? ne diyeceksen şimdi de... Bak mesela ben şimdi sana ne diycem, iyi geceler nası?
öyle mi? evet ben gittim bu diyardan..
delirdiğimi zannediyorlar; halbuki, sadece samimiyim!
şimdi hoca çok uzaklardayım nerlerdesin diye sorma deşifre edemem kendimi ama uzaktayım kime neye uzaktasın diyede sorma sanane aq deyip basarım küfürü sonra sende yeni tanıştığım etrafımdaki pek çok insan gibi siktir olur gidersin sonra ben kime yazarım.
anlamıyorum ulan bende mi bir mallık var bilmiyorum vardır elbette yok demiyorum şimdi odunun tekiyim kabul ediyorum ama çok kitap okurum ha havamıda atıyım yani neyse sözlük hasılı kelam muhabbet edicek adam bulamaz oldum muhabbeti özledim be kafamı sikiyim sözlük.
Not: Yarın Ademin düğün hediyesini almayı unutma.Bugün maaş aldım paramın bir kısmını cüzdanımın arka cebinin gizli kısmına koydum harcamıyım diye
kendi kendime güldüğüm zamanlar, etrafımdakilerin beni deli zannedeceğini düşünüp kendi kendime gülüyorum...
hastaneden geçerken, raporu almayı unutma.
içimde sürekli kavga ettiğim biri var arada bir küfürleşiyoruz sonra senin aqrum diyip bi uyuyorum susuyor insanlar soruyor niye bu kadar uykuyu seviyorsun diye birde ne diyim ?
hayat ne garip vapurlar falan..
huniyle kouştum, haberler kötü...

''annen şişeye süt dolduracakmış, seni benden ayıracak'' dedi. inanmadım tabii çaktım ağızına iki tane, annemin sütü kesileli çok oldu dedim. her neyse.
sezonun son sivrisineği bizim evde. baya kaynaştık kan kardeşi felan olduk hatta. geçen benden habersiz atlamış gelmiş salona, salonda bir panik bir cümbüş babam eline tabncayı aldığı gibi koştu gitti peşinden. tam kapıdan çıkarken taktım çelmeyi tabii, dedim o bizden bizden rahat ol.
en yakın arkadaşım , dostum , sırdaşım , beni hep dinleyen , her konuda haklı gören , düşüncelerimi sorgulamayan , bazen iltifat bile eden bir kişi daha var içimde konuşuyoruz filan bayağı eğlenceli kafa biri aslında...
tanısan sende vazgeçemezsin doktor.
beni "bir deli" sanıyorsun biliyorum ama ben içinde birden fazla deliyi besleyen ve 'bir'likle sınırlandırılamayacak derecede çok olanım.

gittiğim bütün yollarda karşılaştığım akıllıları kendime katarak ilerliyorum. bu akıllıarın çoğu birden fazla deliyi içinde besleyen 'ben'i akıllı sanıyorlar. deliyim dediğimde yüzüme gülüyorlar. akıllıları hiç anlamıyorum. onlara ne zaman doğruyu söylesem şaka sanıyorlar. sanırım akıllı insanlar en çok yalanları seviyor...
bugün duvarla konuştum çok tatlı geldi bana.
ama hiç kıpırdamıyor, sürekli olduğu yerde, her yerde kilo alacak diye korkuyorum ama ben onu öylede severim.
* *
günlerden pazartesi, akşamlardan salıya bağlayan
sabahlardan yeni günün körü...

uyuyan adam...
yanakları yeni traşlı, yumuşak; dokunabilsem...
gözleri mahmur, uykulu; göğsümde uyutabilsem...
elleri yastığın altında, sıcak; tutabilsem...
boynu beyaz, mis kokulu; burnumu dayayıp içime çekebilsem...
kolları şefkatli, sevgili; sarabilsem...
burnumda tütüyorsun ey sevgili, bir an önce kavuşabilsem...

deli bir aşığın, uykuya dalmanı izlerken içinden geçenler bunlar.

kelebeklerle mücadele ederken yağmurlu izmir gecesinde, hatta geceyi sabaha bağlarken, sen öbür ucunda istanbul' un rüyalarda, özlediğim...

saatin alarmı çalacak birazdan kalk diye, oysa ben seni izlerken uyumadım ki. yeni güne seninle başladım, sana uyandım sevgili.

tatlım, hadi uyan! sabah oldu...

12.10.2010
izmir
sevgisiz günlük ne sevgini gördümki sevgili dicekmişim niyse
sevgisiz günlük nerede benim küllük.
relşjreyjtkyjtkjtkyuljutkjtkljhkjoıtuhgruıhfhfu
wrtrhgugohjhkjkoykjoykjoyjoyokokkofogkokggkotokgtohtohtokh.prkgokhojthıjthıj
,gththyrjyjyjyjje,yjtjkepwotıyotryoıobmgkbgkbnjlhn.
hayatının anlamsızlığının içinde sürünürken insanın tek yapabildiği eylemsizleşmek. eylemsizliğin içinde yapacak bir şey bulamayıp filozofik düşüncelere salmak kendini. mazoşizm mi? hat safhada. herkesin yasakladığı, cıss dediği konulara hayal gücünün çocukluktan kalan ancak büyüme sürecinde çoktan kirletilmiş ve yozlaştırılmış dönüşümüyle... ve tamamen bir bebek saflığıyla tüm konuları yeniden ele almak... arayan arkadaşlar? figuran. hayatının erkeği? başarısız aktör. sen? milyarlarca organizmadan sadece biri. üstüne üstlük bu ne ironi, bu ne traji komedi, bu ne dram, bu ne fenomen ki hala düşünerek ve deneyimleyerek bulmaya çalışır insan hayatının anlamını ve metasını bazen de malzemesini. sürüklen dur hayat bu. iç sıç gez dolaş. hayat bu. üzül sevin kandırıkçı ve geçici duygular... kendi çöplüğündeki insanlarla beraber... yasak cıss bunlar evet. ama söylüyorum. yaşamın yaşamanın hiçbir anlamı yok. elimizdeki her şey geçici ve çocuk avuntusu. bütün yüzleriyle bildiğimiz gerçeği bırakın, hiçbir doğru yok. spontane, gelişigüzel, hiçbir farklılığı olmadan birbirinden başkalarının anılarını tekrar ediyoruz sadece. bir şeyler dur diyene kadar bize; yürüyoruz, koşuyoruz, düşüyoruz, kalkıyoruz sadece.
nietzsche'nin not defteridir. açılıp sürekli okunası örnek alınasıdır.
muroyitsiKamaşayRibEdeklüNeretsögElemaumTişeEnirelpitNasniMütKITRA.***
sevgili günlük

tüm ordularımı hazır ettim sabahtan. yarın derenin karşısında ki ülkeyi almaya gidiyoruz. askerlerim çok cesurlar. hepsinle gurur duyuyor ve sonra gidip tırnaklarımı kesiyorum. annem biraz önce sıcak ballı süt getirdi bana. iç ki güçlü olasın dedi. o da hiç söylemiyor ama anlamış yarın sefere çıkacağımı. ama kimseyi öldürmeyi düşünmüyorum sevgili günlük. hem ben deli miyim ki insanları öldüreyim. sahi insanlar hiç birbirini öldürürler mi sevgili günlük. ben sadece onları korkutmak için tüm ordumu götürüyorum oraya. korkarlar öyle değil mi bu cusur askerlerimi görünce?

bir de bugün balkonda saksının içinde yuva yapan çiçeğimiz yere düştü. çığlıklar kopardı. kulaklarım delinecek sandım çığlıklarından. koşarak yanına gittim. ölmesin diye batmane dua ettim. ama ölmüştü. ağlayarak onu bahçemizde ki çiçek mezarlığına gömdüm. bir iki üç dört beş altı..tam altı taneydiler. gün geçtikçe artıyorlardı. çok korktum tüm bahçenin mezarlıkla dolu olduğunu düşününce birden. annem de geldi. birbirimize sarılarak ağladık. anneler niye bu kadar sıcak ki günlük. o ağlarken akıllı oğlum benim diyerek saçımı okuşayarak ağlıyordu. o akıllı deyince ben de çok sevindim ve gülmeye başladım. sonra gülerek evimize geldik. bu gecelik bu kadar sevgili günlük.
bugün mahalle bakkalından bir paket omo çaldım. mahalleliyle altın tavuk günü düzenliyorum. ara sıcaklarda omo servisi olacak. içecek içinse at spermi çok doğru bir tercih gibi duruyor.
ama önce bir ad bulmam lazım. kazım iyi sanırım. kazım spermi ise tatlı niyetine. niyet demişken niyetçi niyeti bozmuş.
bozduğu için nikahına alma isteği uyanmış. ikisi beraber harikalar diyarında alice'i sikmişler.
terbiyem bozuldu sanırım. altımdaki sıcaklığın sebebini yayılan keskin kokudan anlıyorum.
de la mutkican. bu kokuya bu ismi veriyorum. almıyor nedense ailesi iyi eğitmiş. yabancıdan bir şey almıyor hiç.
zaten benim kadar hayırsever de kalmadı.
sağ parmağımın bostona bakan kısmı kaşınıyor. sanırım işarte ve orta parmağımın arasında olmasından dolayı. bir su akıyor ve ben işiyorum.

yarın gömüşmek üzere. yarin, yarın. yarılmak. sanırım yarıldım. uykum geldi. yoruldum da demek istemiş olabilir. belki.
sevgili not defteri,
bugün gibi gibiyim gibi gibiyim, bi çözemedim gitti...