bugün

Sene 2003 millet gözü gibi bakarken ben bir hafta geçmeden anakartı yakmıştım nasıl yaptım hala anlamış değilim.
Isınınca çok ısındı beyni yanar diyip buz torbasıyla soğutmaya çalışmak.
Ekran kartı yandı diye monitörü tamire götürmek.
Bilgisayarı kasadan açıp kapatıyordum hep. Bir de internet ilk geldiği zaman internette kendimi araştırıp dururdum...
bilgisayar oyunlarında crack yapmayı bılmedıgım ıcın her oyunu yukledıkten sonra açınca hata verırdı. bende oyun bozuk heralde diye sureklı gıder yenısı ıle degıstırırdım ta ki cracksizbir oyun bulana kadar.ozamanalr oyun bozuk heralde sanırdım tabi .*
Windows a alışmaktır şüphesiz en büyük mallık.
Klavyeye sarılıp uyuduğumu bilirimdir. O heyecanı hiçbir şeye değişmezdim o an.
8 saat bilgisayarın başından kalkmayıp beynimin yanması.
Bilgisayar çantasında windows program cdlerini oyun cdsi sanıp yüklemeye çalışmam. Olmayınca içindeki bilgileri silip içine saçma sapan dosyalar eklemem.
ilk bilgisayarim laptoptu. telefon gibi kullanıldığını saniyordum. kapalıyken iyice sarj edip öyle aciyor, sarji bitince gene sarja takıyordum. prize takılıyken kullanılabildiğini baya sonra öğrenmiştim.
Ozamanlar toplu mauselar vardı , işte o topu çıkarıp elimde oynamak.
ilk bilgisayarımda kantıra girememek ve kantırı çöp kutusuna sürüklemek.
benim bir adet kazma ağabeyim olduğu için ve o zamanlar bilgisayar çok pahalı olduğu için ikimize ortak bilgisayar alınmıştı. (sene 1998 falan)

tabi erkek çocuk yetiştirmeyi beceremeyen sevgili ebeveynlerim beni de sanki çöpten bulmuşlar gibi davranıyorlardı. ağabeyim bilgisayara şifre koyuyor, onun tekelindeymiş gibi davranıp bana da lütfedip kullandırıyor falan.

neyse, bir gün evde kuzenimle otururken "acaba bilgisayarın şifresi ne olabilir?" diye düşünüyoruz. bir iki deneme yapıyoruz bulamıyoruz falan, sonunda kafamı kaldırınca yukarıda duran şapkanın üzerine "chicago bulls" yazdığını görüp bir de bunu deneyim diyorum, açılıyor.

sonra girip bilgisayarın şifresini değiştirip hiçbir şey olmamış gibi kapatıp hayatıma devam ediyorum. eve gelen ağabey deniyor deniyor şifreyi bulamıyor. ben de söylemiyorum, fena bir inat var bende intikam alayım diye sessiz kalmayı tercih ediyorum.

günlerce sessiz kalmamın ardından bilgisayarı "tamire" götürmeye karar veriyorlar, kasayı falan alıp gidiyorlar babamla. inatla şifreyi söylemiyorum ve bildiğimi de çaktırmıyorum.

bayağı bir para verip şifreyi mi kırdırdılar ne yaptılar bilmiyorum artık bilgisayar normale dönüyor. ağabeyimin bilgisayara şifre koyması yasaklanıyor, ay perisi istediği zaman özgürce takılabiliyor.

aslında zeki çocukmuşum ya.
Bilgisayar kamerasına özürlü gibi pozlar verip resim çekilirdim.
ilk oynayacağım oyun rollercoaster tycoon'du. bi heyecanlandım falan. yükleyeceğim. babam evde yok tabii soramıyorum. neyse karşı binada hakan diye bi arkadaşım var, anneme çağıralım mı anne nolur ya, lunapark yapççam ama yükleyemiyorum o yüklesin dedim. neyse bu salak geldi, tamam ben halletçem dedi. mal mal bakıyorum ben de. taktı cd'yi, aybüş bu bunda takılı kalsın sakın bilgisayarı kapatma 12 saat sonra yüklencek dedi. iyi tamam ben bakarım ona dedim. tam 12 saat bekledim. babam geldi tabii o ara, söylemedim de nasıl olsa yüklenecek diye. kızım napıyosun sen burda diyince olayı anlattım, o öyle yüklenmez ya kim anlattı sana bunu böyle dedi, bir kahkahalar... iş yerine kadar salındı namım. bu da böyle bir anımdır * )
benim ve kardeşlerimin masa üstüne kendi isimlerimizle klasör açma mallığı. sen benim klasörüme girdin kavgaları.
sistem dosyalarını bunlar neymiş deyip silme mallığı. şaka maka ikinci mallığım sayesinde bilgisayar alanında uzmanlaşıp çevremdeki insanların bilgisayarlarındaki sorunları hayrına düzeltebilecek yeteneğe ulaştım.
Hic mallik yapmadim sanirim direk disket oyunlarla basladim. ilk alindigi zaman degil de internete baglaninca ev telefonu mesgul calardi. Ben bigun anasini sikmisim naptiysam 400 tl fatura gelmisti 15 yil once falan.
yer tutmasın diye yapılandırma dosyalarını silmek.
Windows 7.
Monitörü açıp, yarım saat boyunca çizgili ekrana bakmak. Windows XP ekranı gelmeyince "bozdum herhalde" diyip, monitorü tekrar kapatmam.

1 hafta açmamıştım sözlük, korkumdan.
Yazıcıdan saçma sapan resimler yazdırmak, paintte aptalca resimler çizmek, bi de garip oyunlar oynamak. Hatırladıklarım bunlar.
Resimlere saç burun makyaj ekleyen bir program vardı. Onu kurmuştum çizgi film gibi bişeyi.
daha bilgisayar cahili olduğum zamanlar tabi, @ nasıl yapılır diye google'a yazmak.

vurmayın, vurmayın din gardaşıyık.
beraber sabahlara kadar oyun oynamak için hayvan gibi desktop kasa ve ekranları laptop gibi kucaklarda taşıyıp ev ev dolanıp bilgisayarlar bir birini görmeyince ağ kuracağız diye sabahlara kadar bilgisayarları sıfırdan kurup gün ağarınca yeter yorulduk amk ne oyunu artık deyip toplanıp geri dönmek.
Bilgisayarı direk düörden kapatmak.
cd sürücüsünü bardak tutucu olarak kullanmak.