bugün

oturup gecelerce şaşıracağız
geldığınde geldığıne
sevdaya yenıldığıne.
ben bu yazıyı sana yazdım ama sen neden bele böyle yaptın lanet olsun bu hayat lanet lanet olsun bu sevgi seni çok sevdim hayatım leyla.
artık buraya yazılan her söz kötü bir hüzünle değil de o senin tatlı hüzün dediğin hislerle kaplı. evet biraz saçmalıklarla dolu bir yazı gibi görünebilir. ama gerçekleri doğru bir şekilde yazmak dürüstlükten öte bir şeydir. o yüzden oku güzel koroner oku.
sensiz geçecek olan 14. kurban bayramı da geldi.
acım ilk günkü gibi büyük, çok zor bu günlerinin ağırlığını yaşamak..
eksikliği dayanılır gibi değil, o güzel ellerinle hazırladığın kahvaltılarla güne başlayıp,
bayramları gerçek bir bayram tadında geçirmekten mahrum olmak.
bayram gelmiş.. bana ne ki annem...

bazen, meleklerin ulaştırmasını istediğin yazılardır.
babamız yok diye insanın üstüne bu kadar gelinmez. tamam yalnız duruyorum karşıdan ve kahretsin sen de bunu biliyorsun ama bana or*spuymuşum gibi davranmayı kes artık. arama. iğrenç sesini duymak istemiyorum.
teşekkürler geceninrengi zaten beni sevmeyen ölsün ama sözlükten bir ilişki düşünmüyorum.
boku çıkmış başlıktır. millet özelinde ne konuşuyorsa, buraya yazmaya başladı.
acıların kadını bergen ablamızın, 'elinde duran fotoğrafın' adlı başyapıtının 'bu şarkıyı ben sana yazdım' kısmından araklama oldugunu düşündüğüm başlıktır.
Sevgili at adam , bunu görür müsün bilmiyorum ama şansımı deniyeyim dedim. Risk almayı ömrüm boyunca sevmişimdir zaten ben. Sadece eski bir dostu kaybetmenin acısını fazlasıyla hissediyorum şu sıralar . Ha bir de benim yaptığım bir şey hakkında konuşmak istiyorum sadece seninle. Eskiden olduğu gibi , rahatça. Belki senin yardımın dokunur çünkü kimse beceremiyor şu sıralar dertleşmeyi. Keşke bir gün karşıma çıksan ve oturup dinlesen beni . Bilmediğin şeyler için beni yargılamayı bıraksan. Çünkü inan çok zor hepsinin altından kalkmaya çalışmak , sürekli gülmeye çalışmak ,birşeyler yokmuş gibi davranmak...
Anla işte halimden ve sadece dinle beni. Ben senin bana yazdıklarından ilham alıp "bu yazıyı sana yazdım".
Eski dost, anla halimden işte
Şu sefil hayatımda yolunda giden tek şeydin. Sonra beni bıraktın, kendi yoluna gittin.
Şuan Pepé Le Pew olsam ve “Paris’te aşık olsam.” diyorum kendi kendime.

http://mbsadam.tumblr.com...sevimli-kahramanlar#notes
sana kızmıyorum sadece sevginin gözü kara sanmıştım, güçlü olduğuna inanmıştım hepsi bu.
sen elleri deniz kokan bir adamsın. ve ben seninle bir sahilde yürüyemeyeceğim. karanlıktan da korkmazdım sensiz gece yarıları suya bakmadan önce, korkmazdım gözlerini görmeden önce. özlediğimden değil, benim için değil. dünya kurtulur, nolur bir şey söyle.
Hakikaten ya ben zamansız arıyorum ya da harbiden şanssızım. Telefondan gelen kuzu sesleri çok tatlıydı bi tanesi çok yakındaydı galiba. Kıskanırım bak.
Seni sevmek nasıl bişey biliyor musun?
Uzaktaki GÜNEŞE dokunmak...
KASIRGALARA meydan okumak gibi bişey.
Ya Sensizlik nasıl onu Biliyor musun?
Hadi beş dakika NEFESiNi tut anlarsın....

alıntı.
9.9 sana olan düşkünlüğümün richter ölçeğindeki şiddeti. Haydi şimdi yıkılsın istanbul tüm zalimleriyle birlikte...

Bizim olmayan bu şehri onlara hiç yar etmeyelim sevgilim.
sana aşık olduğum ilk günlerde,seni görmememe rağmen rüyalarıma giriyordun,ve her gece seni rüyamda görüyordum.
her allahın gecesi sen.
uyanıyordum seninle birlikte,uyuyordum seninle birlikte.
hayret ediyordum kendime bir insan nasıl bu kadar zihnime yerleşebilir diye.
artık sen yoksun.
unutmak mümkün değil ama hatırlamamak mümkün.
gün içinde seni düşünmememe rağmen, son günlerde her gece seni rüyamda görüyorum.
tıpkı sana ilk aşık oldugum günlerdeki gibi.
bir yerde okudum kara sevda bile 12 bilemedin 18 ay sürüyormuş.
artık canımın acımaması gerekmez mi?
sana çok benzeyen biriyle tanıştım geçen.
yüzü sana o kadar benziyordu ki.
sesi aynı senin sesin gibiydi.
ilk duydugumda içim titredi.
bazen senin kokunu duyumsuyorum ve seni arıyorum.
ama göremiyorum.
bazen seni görmemek için her şeyden uzak duruyorum.
istanbul'a bile gelmiyorum.
şu an şehrimde olman büyük olasılıklar arasında.
ama bazen de sokakta seni görürüm ümidiyle çıkıyorum dışarı.
bazen seninle karşılaşma hayalleri kurup uykuya dalıyorum.
bazen seni görür gibi oluyorum,dikkatli bakınca sen olmadıgını fark ediyorum.
şimdi yine dışarı çıkıcağım seni görmek ümidiyle,
ama ne yazık ki,
bu şehirde sen varsın,
ben varım,
biz yokuz.
ne desem sana boş. tam unuttum derken bi yerden çıkıyorsun. alışıyorum, unutuyorum her şeyi yoluna koyuyorum ve bi mesaj atıyorsun ya da bir şey yapıp varlığını hissettiriyorsun, her şeyi sil baştan yaşattırıyorsun. artık ya temelli gelsen ya da gitsen diyorum.
özledim yahuuu...
neredesin ey özlenen ve beklenen orospu çocuğu? çık karşıma da yuva kurak.
oo reis, sen mi geldin?
insan degilsin.
ulan kim bilir ne yaptım sana da her gün eksiliyosun beni götoş.
kimsin la sen?
Elim kirilaydida sana yazmaz olaydim.