ben bu yazıyı sana yazdım

Çok tatlısın bombastik parçacıklı koala mı baban senin.

Benim yanimda olduğunu beni sevdiğini biliyorum ancak sana güvenmiyorum. Sorun bende sanırım.

Özgürsün artık, ve yapa yalnız.
Seni benden kimse çok sevemeyecek.
Kendin bir bok sanıyorsun halbuki değilsin.
Elveda sevdiğim...

ankara gibisin sevgili.
bi o kadar benim
bi o kadar elin...

bursaya geldiginde geldim dersin... ne yapmaya calistin sen.. neden hatirlattin kendini bana.. neden..

Ben sana cok sey yazdım, sen anlamamayı tercih ettin, ben de gittim.

gülüsün mesela insana çağ değiştiriyor.
hiç olmayan rüyalardan tanıyorum seni.
kendimi arafta buluyorum.
sen ise başka bir yastiga degdiriyorsun öptüğüm yanağını.
kaç yıl yüzünü yikamadin benden sonra?
gördükçe göçüyorum sol tarafından.
gel ama gitmeyeceksen.

ummanlara sal kesik harflerimizi.
hiç dirilmeyecekmis gibi öldür güneşi.
sen sümer'in en güzel kizisin.
beni herhangi bir dilde sev.
beni karışık sev.
beni sevmesen de olur.
en son seni o tarihin evin orda görmüştüm.
puslu hava gibiydin.
üzerinde naftalin kokusu vardı.
çünkü sen beni fareli köyün kavalcisi sanmistin.
ayağında bir alımlı bir ayakkabi vardı.
külkedisi'nden nefret ettim.

sahi;
"acaba sen kulkedisi olsaydın seni bulana kadar saatler bir saat geri alınabilir miydi?"

günlerden eylüldü.
ve benim içimde hep aynı mevsim.dl
sen bir mevsimdin;
ben kendimi sana denk getirmeye çalışan salı sabahiydim.
inceden inceye sesin gidiyordu bir leylegin yuvasina.
portatif acılar bulutlara gebe olmuş kümülüs yağmurları...

beni sen öldür.
beni sen katlet.
beni sen götür.
beni sen terk et.

golgeni öldürmelisin
yere düşmesini istemiyorum.
seni ben oldurmeliyim.
seni ben yok etmeliyim.
seni ben sevmeliyim.
bir gözyaşı olup düşürme beni gözlerinden.
hayallerim kırılır.

o bile bilmiyor kime ait olduğunu. ne lazımsa hep o tarafa dönmüş yüzünü.

"Yok saymayi ben senden ogrendim."

demek artık yeni birisinin yanında huzur buluyorsun.
onunla olan fotoğraflarını koyuyor ve not düşüyorsun
'iyi ki varsın' diye.

ya bana söylediklerin.
benim yanımda mutluydun? yokluğum hissediliyordu?

65 gün oldu seni görmeyeli.
ne depresyona girdim ne çok üzüdüm ne de ağladım.
artık sabah gözümü ilk açtığım anda da aklıma gelen sen olmuyorsun.
rüyalarıma ise zaten çoktandır uğramıyorsun.

'seninleylen içmeden sarhoş oluyorum' diyordun hatırladın mı?
elini bıraktığımda bozulduğunu söylemiştin.
kısa sarılmalarım anlamsız geliyordu sana.

ben bir krallığın sınırındaki kale komutanıydım.
sen ise kralın en küçük ve en şımarık prensesi.
olabileceğini düşünmek hayatın yazısız kurallarına aykırıydı.
ama şunu biliyorum hiç kimse ile de mutlu olamayacaksın sen.
doymayacaksın çünkü.

evet unuttum.
'edebiyatlı konuşma. yapmacık geliyor' derdin.
doğru ya
keşke o konuşmaları haketmediğini bilseydim.

Çık aklımdan.

beni gözünden sakınacağını, misafir çocuklarını zırlatacağını, bir parçama zarar gelse saatlerce üzüleceğini, en sevdiğin olacağımı, derdini bana anlatacağını, kızdığında bile bana zarar vermeyeceğini bilsem, oyuncağın olurum.

"... Icimin mavisi senin okyanusundandi.
al! geri veriyorum..."

geceler geçmiyor dayanmak çok zor, buralara sensiz hiç sabah olmaz..

sana çıkma teklifinde bulunmayacağim, karşıma çıkıp durma.

Teninin kokusunu özledim...

Sen nazlı bir gül gibisin,hani derler ya bakmaya kıyamam gözlerimden kıskanırım,öpmeye kıyamam inciteceğimden korkarım.

senin hakkında yazacak o kadar çok şeyim var ki ama seni buraya yazıp herkesin bilmesini istemiyorum. hep benim kal.

Birine, seninim demek oyle alelade olabilecek sey degilmis.
sana ne kadar kolay soylemistim.
Hem de daha once kimseye dememisken... Bunu sana soyledigimde sendeki anlaminin derin olacagini bilmezken.
cok sey ogrenmisim megerse senden...

Çat kapı çıktın karşıma ansızın en hassas yerimden vurdun, beni benden vurdun belki doğru anahtar sensindir kalbimin derinliklerine gideb o kapıyı açacak olan, kimbilir. Gölgeler var her yerimde gölgelere ayna tutan insanlae var aklını karıştıran insanlar, karalar bağlayan yalnızlık işlenmiş ruhum,bedenim sensizliğe lanetlenmiş adeta, geleceğimiz belirsiz sen hep yakında. Gerçeklerim dediğim şeyler hiçbir zaman sahte olmadı, sahte hep perdenin diğer tarafında. Yalanlar acıtır, yalanlar hissizleştirir. Bilirsin kızarsam barut olurum ateş çakılmaz yanımda, pis ağızlı lanet sözcükler çıkıverir üstü tozlanmış kullanılmayan lugatimdan. Biz seninle aynı yağda kavrulamayız, ben inat sen inat . Her çift iyi mi olacakmış yoo hayır ben senin dırdırlarınla da evlenirim, hani evlenirim evlenmesine de kaç saç feda ederim o amenna. Bu ara etraftaki gölgeler gündüzümüzü alacakaranlık edivermiş de biz hala ak mı kara mı derdindeyiz. Gel yeniden el ver bana seni uçurayım demek istesem sana bal dudaklım dersin ki o kızıda uçurdun mu... Ben hayatımı paspas ederim sen günlerimi bana bayram eyle yeter ki ey bal dudak, özledim gözlerimin gözlerindeki ışıltıda hayallere dalmasını özledim kadıköy sokaklarında anılarimizi, benden olur vallahi olur diyeceğim o ki ne gerçekler sana gölerinin tuttukları aynadan gördüklerin ne de hislerindeki beni cezalandıran o kötü düşüncelerin inan bana bir kez ya da son kez.

"bütün bu olanların suçlusu sensin. Bu olanların hep, hepsi senin. mutlu musun? Aldın mı intikamını? Sadist manyağın tekisin. Ne önemi varmış lan? Değişmiş misin, bok değişirsin. Senin yaptığına ruh hastalığı denir. Senin yaptığına şerefsizlik denir. Ne yaparsan yap, geberene kadar affetmeyeceğim seni. Hadi lan, hepiniz gelin, tek tek de değil; hepinizdenı dayak yemek istiyorum ulan. Biri bile kalmasın hadi. Ve sen bununla yaşıyorsun ya, bununla yaşayabiliyorsun ya, insanlığımdan utanıyorum. Kapınızda it gibi gebersem leşimi kaldıracak kadar insan değilsiniz, inanmıyorum."

görüyorum ulan iste. baktigim yerlerde seni görüyorum hala. gidişin aklımda değil, gülüşün aklımda. unutuyorum bazen seni, sarkilar devreye giriyor. öyle yaktın ki beni, yüreğim parçalanıyor. arkadaşlarım parcalarımı toplamaktan, ben seni sevmekten yoruldum.

üç seneye yakındır konuşmadığım eski biri, benim hakkındaki düşüncelerini yazmış. işte arkadaşlığımız yalanmış falan filan.
Ona ithafen yazıyorum.
Öncelikle şunu bilmeni istiyorum. Bizim arkadaşlığımız, üçüncü şahıslar yüzünden bitmedi. Bizim arkadaşlığımız neden bitti biliyor musun? Sayayım;

- Egoist olduğun için. Her zaman kendini haklı gördüğün için. Her sinirlendiğinde ağzına geleni saydığın için. Ağzına geleni sayıp sonra ben de böyleyim beni de böyle kabul et dediğin ama hiç kimseyi olduğu gibi kabul etmediğin için.
-sevdiğini söylediğin insanların hep en çok seni sevmelerini istediğin için. Bu kötü bir şey değildi ama başka insanlarla samimi olunca ihanet saydığın için,
-Kardeşim dediğin insan sevgili bulunca "aklına biri düştü mü unutur tabi" gibi düşmana söylenmeyecek cümleleri söyleyip kalbimi tekrar ve tekrar kırıdğın için.
-Haksız yanların olduğu halde, haklıymış tribine girip çevrendeki tüm insanlara da benim ne kadar acımasız olduğumu anlattığın için. Doğru olmadığı halde!
-Her gün trip atacak başka şeyler bulduğun için!
-Her zaman eleştirip hiçbir zaman memnun olmadığın için.
-Çocuk gibi azarlamaktan ve yönetmeye çalışmaktan yorulmadığın için.

Kısacası neden böyle oldu biliyor musun? Akıl sağlığımı senden korumak için.

Eyvallah.!

sana yazsam da anlamazsın ki vicdansızın kızı. sair misali ben de evimde oturup anlasilmayi bekliyorum. ama sen gelme! artik, gelme...

yolcu yolunda gerek bebek. arkasına bakmadan dönüp giden birisi var durumudur.