bugün

artık ben, eski ben değilim. gelip özür dilemekle olmuyor canım. yaptığın tüm hatalara tekrar tekrar şans verdim, yüz defa özür olmaz, sen yoluna ben yoluma. hadi yolun açık olsun.
canın sağolsun.
(#14586466)
ŞiMDi SEN BENDEN SONRA GiDiP HEMEN BAŞKASINI BULDUN YA BANA GICIKLIK OLSUN DiYE DEĞiLSE BENDE iNSAN DEĞiLiM SEVGiLi ESKi SEVGiLiM.
beş paralık karakterin yok oğlum!
bence bu adam kendi kitabını çıkartmalı.
beni çok özlediğini biliyorum.
çok saçma ama seninle ilgili hayallerimin sonu gelmiyor. yapmam gereken çok önemli ve hatta hayati derecede önemli şeyler dururken ben hala seni hayal etmekle zaman harcıyorum.
Seni üzmek en son isteyeceğim şey bile değil.Senin üzülmene hiç bir şekilde dayanamam.istemeden de olsa benim yüzümden üzüldün ya kendimi affedemiyorum.Böyle düşündüğünü,bunların olduğunu bilseydim daha önce açıklardım bunları.Yanlış anlaşılmaya ihtimal vermeden anlatırdım.Benim için senden öncesi ve senden sonrası var.Bunları anlatmayışımın,bu konuyu açmayışımın nedeni bu yüzden.Seninle yaşadıklarımızı yaşanan diğer şeylerle kirletmek istemiyorum çünkü.Seninle aramıza başka şeyler girsin istemiyorum.Yaşanılan "eski"lerle seni üzmek istemiyorum.Yerine koymaya çalışıyorum kendimi ben olsam katlanamazdım buna diyorum,bana eski yaşadıklarını anlatmana.Bu yüzden bu konu bugün son kez konuşuldu ve bir daha asla açılmamak üzere kapandı.Seninle yaşadıklarımız ve yaşayacağımız her şey en saf haliyle kalmalı,hiç bir şey gölge düşürmemeli üzerine.Sana hissettiklerim bambaşka şeyler daha önce hissetmediğim şeyler.Bana bunları hissettirebildiğin için çok mutluyum.Sana koşulsuz güveniyorum ve bu duygu çok güzelmiş bunu anlıyorum..Seninle aşkın en saf halini yaşamak istiyorum.Günler geçse de yaşadığımız şey hep ilk günkü kalsın istiyorum en azından benim için böyle olacağını biliyorum.Gerçekten bambaşka hissediyorum çünkü hiç yaşamadığım gibi, hiç olmadığım gibi herşey çok başka seninle.Bir başkasını böyle seveceğime inanmıyorum ve bir başkasının seni böyle sevebileceğine.Seni ve beni olduğumuz gibi sevebileceğine inanmıyorum birilerinin.Aradığımızı birbirimizle bulduğumuzu düşünüyorum bazen.Biz birbirimize çok benziyoruz aslında ve belki de bizi birbirimize bağlayan şeylerden biri de bu farkında olmadan... ve birbirimizi daha da çok seveceğimize inanıyorum.Seni sevmek için neden aramıyorum,soruyorsun ya neden ,nasıl diye; sen başlı başına bir nedensin işte buna,dön ve kendine bir bak.Bakışından,duruşuna,gülüşüne ,düşüncelerine kadar aklına gelebilecek her şeyden dolayı seni seviyorum... herşeyinle.Seninle geçirdiğim her an beni sana daha çok bağlıyor.Seni sevmem için bir neden daha ekleniyor her seferinde.Seni sen olduğun için seviyorum çünkü. herkes gibi insanların, kafasında oluşturuğu kalıplara sokmadan.Evet seni çok seviyorum ve daha da çok sevmek istiyorum zamansızca sadece seni sevmek istiyorum..ve beni sevmeni....iyi ki benimlesin....
sana niye bunları söyledim otur bi düşün.
beni yüklenip bir yere götürdüler, sen ise geleceğini, yüzümde unuttun...
Hadi yine iyisin.*
sana yazcak bir şey bulamıyorum artık da zaten..
neyse sıkıldım bu aralar. ne zamandır mutsuz olmazdım ben, bir huzursuz, bir olduğum gibi olmama falan filan. az kaldı sınava da, öyle işte. belki de ondandır, kim bilir.
bir yerden yine başlamak lazım, yenilerle, yeni bir şekilde. her şey monoton şu sıralar. hissizleştim.. numb klibinde gibi hissediyorum.
derhal mutlu olmalıyım, birkaç saat daha pesimist takılıyım, sonra optimiste dönerim, ehe.
iki noktanın anlamlı olduğu zamanlarda tartışarak tanışmak en güzeliydi. pişmanlıklarımın nedeni olman bile bana güç veren bir nedendi. senden başka duygum olmasın isterdim. kıskançlığım, hüznüm, sevincim, kederim.. kaderim!

çok üzmedin. hiç üzmedin diyemeyeceğim. ben ise çevremi senden soyutlayacağım diye herkesini aldım senden. haberin olmadan..
şimdi beraberiz ama ayrıyız aynı zamanda. yalanlar çok büyük sevgilim. kıskançlık en büyük günah. yalandan büyük... kararlar verdim. haberin yok. elbet bir gün olur. sevgisiz bir günün olmamasını dilerim. hep neşe saçan gamzeli gülüşlerinle şenlendir etrafını. üzmesinler benim gibi seni onlar. yağmur yağarken rıhtımdan geçerken aklına ben düşerim belki. kışın açan bir güneşte gelirim ya da yanına. yıllar sonra pansiyonuma gelirsin ve ya.

gel sen bana gül en iyisi. yazarken bile acı çektim. yazarken bile dayanamayıp onlarca kez sildim.. yazdım..
ah şu önyargıların yok mu.
çok ama çok güzelsin...

edit: eksileyen ilyas salman ya da ayşen gruda benzeri arkadaşa sesleniyorum:" tamam, senin de ruhun güzel."
"yüzüne baktığımda
neden yüzü gülmüyor
tam sabah olacak derken
birden gece oluyor"

Aslında her cümle bir sorudan ibaret ama hiçbirinde soru işareti olmamasını yanlış bulacaklarınız olacaktır elbette fakat bu söylenenler sadece beyaz sayfada geçerli kurallardır.

Benim rengi solmuş kalbimin imla kuralları farklıdır lütfen bu yazıyı aşağıda vereceğim linki tıkladıktan sonra okuyunuz..

http://www.youtube.com/watch?v=Pd0pI_7Kjg8

Bilinen şeylerin cevabını aramak insanoğlunun en çok düştüğü çukur olsa gerek. Öyle ki her defasında aynı yoldan aynı hatalarla yürümek sadece biz insanlara ait bit meziyet gibi. Ve burdaki dizeleride en çok bu yanıyla irdeleyeceğim. Aslında size bir hikaye anlatacağım ama biline ki bu hikaye ne kaf dağının ardından çalındı ne de sonu mutlu bitecek...

Bir insanın renklerden öte görebileceği en güzel şey kendisine bakan bir çift gözde okuyabildiği mutluluktur. Aslında her ilişki böyle başlar bir yerde. Benimkide böyle başlamıştı gözlerine baktım bir gün ve mutluluk gördüm. Belki de her insanın kendine söylediği en kolay yalandı bu o mutluluk benim mutluluğum da sade. Sahi sende hiç gördün mü mutluluğu gözlerimde?
Coğrafya derslerinden hatırlıyorum akdeniz bölgesinde dağlar denize paralel cümlesini ve seni akdeniz de tanıdım ben tıpkı dağların denize paralel olması gibi, senin yazgının benim yazgıma bu kadar paralel olabileceğini düşünmemiştim hiç. Aynı yöne giden fakat hiç birleşmeyen gözlerimiz olacağını... Seni tanıdığımda geceler kısa günler bir hayli uzundu. Akdenizin deniz kokusu üzerine sinmişti ve güneş hiç bu kadar parlak olmamıştı belki de. Yüzüne baktığım da güneyin güneşi kadar sıcak bakışların altında kuzeyin buzulları kadar soğuk bir kalbin olduğunu bilemedim.

"öyle çok yanlızım ki
sığmıyorum geceye
ay bile bak kararmış
hüzün çökmüş geceye"


Zaman aktı ve geçti zaman, yine akdeniz yine ben yine sen ve yine dağlar denize paralel... Seni bulduğum gecelerin benzeri bir günde kaybettim seni. Tek fark bu mevsimde geceler biraz daha uzun günler biraz daha kısaydı. Aynı akdenizin iyot kokulu bir gecesiydi oysa. Gökte ay görünüyor, ama ben sığmıyorum geceye. Kanımda ikindiden kalma alkol kırıntıları, canım yangın yeri.

Nasıl bir devinimdir bu;
bulursun, tanırsın, seversin tam mutlu olacak derken...

Niye böyle anne?

"niye böyle anne
niye başım dönüyor
niye böyle anne
niye içim geçiyor"

Ve işte bir kadın ve işte bir erkek böyle dönüyor özüne. Bilmem belkide kader dedikleri budur, ne zaman terkedilse bir erkek kadınlarda kaybettiği o masum duyguyu annesiyle tazeliyor. ilk aklına gelen gerçek sevginin ve gerçek kalbin tek sahibi. Annem beni en çok seven kadın, sade senin gözlerinde buluyorum kaybettiğim mutluluğu. Sade senin sevgini açıklayamıyorum belki de.

Dağlar denize paralel
Ve sen,
Ve ben,
Ve ah
Kimler sevmedi birbirini,
Kimler ölürceseni bakmadı bir başkasının gözlerine,
Kimler kaybolmadı tarihin tozlu sayfalarında bizden evvel.

Sahi niye böyle Anne?

isa'dan sonra ikibinoniki aylardan şubat günlerden az evvel ve dağlar denize paralel.
sana en çok ne zaman kızıyorum biliyor musun?

canımı sıkan her şeyi, herkesi savuşturuyorum kimsenin bunu yapmasına izin vermiyorum, herkesten nefret edip kimseden sevilmeyi beklemiyorum.sana en çok ne zaman kızıyorum biliyor musun?
bütün bunları yaparken yoruluyorum, çok yoruluyorum ve işte o an sesini duymak istiyorum...sarılıp saclarını koklamak...
Sana dokunuşlarımdan sonra ellerimde kalan koku , parmak uçlarımda kalan bu şey.. sensin.Tenimdesin buram buram.Parmak uçlarımdan kalbime yayılan bu şeyin adı ne?Kalbimi her defasında duracak gibi yapan bu şeyin adı aşk mı?adı her neyse hiç bitmesin istiyorum.Yüzünü her gördüğüm anda kalp atışlarımı hızlandıran bu şeyin sebebi sensin.Senden öncesinde yaşamak için bir neden bulamazken, yaşarken birşey hissetmezken şimdi seninle yaşamaktan mutluyum fazlasıyla.Varlığınla kendimi önemsemeye başladım bilmiyorum varlığınla çok şey değişti.Ben ben oldum , seninle kendimi buldum.Ben hiç böyle hissetmedim ,hiç önemsemedim böyle kendimi.Hayır hayır sadece bana bunları hissettirdiğin için seninle olmak istemiyorum.Seninle mutlu olduğum için , benimle mutlu olduğunu gördüğüm için,seni sevdiğim için ve beni sevebileceğini bildiğim için seninle olmak istiyorum.Sevilmeyi hakeden çok özel biri olduğun için seni çok sevmek istiyorum ve seviyorumda.Benimle mutlu olduğunu hissetmeseydim eğer seni bunlara zorlamazdım.Ama mutlusun ve ben seni çok daha mutlu edeceğim bunu biliyorum.ikimizle ilgili çok fazla şey var aklımda ve bunlar yaşanmalı.Bu ilişkinin ikimize de hissettirdikleri ortada, düşünsene....Korkma!Geleceğe açık kapı bıraktım,herşey akışında.. hayatın getirdikleri ile götürdükleri eşitlensin diye.
Şuursuz bir ruh haliyle; hiç olmayan, kendini kendinde hiç bulamayan; sözcüklerin sessiz derinliklerinde hayatı anlamaya çalışan bir adam olarak yazdım.
oysa senden kaçmak için yaptığım herşey beni sana daha fazla yaklaştırıyormuş. ne yapsam kaçamıyorum senden.
iki aydır gömrmediğim yüzünü biran karşımda görüdüğümde seni hiç özlemediğimi düşünmüştüm nasıl yanılmışım...iki gündür yanımda olmana o kadar alıştım ki bu akşam geçmek bilmedi. yolunu gözlediğim bir adam yoktu, içki içmekte keyifsizdi,dışarıda çıkmadım...şimdi yokluğunda anlıyorum ne kadar özlediğimi...hatta en çok vedalaşırken anladım ben seni özlediğimi...biliyorum yine bir yere varamıycaz biliyorum sen gene arayıp sormıcaksın ben yine deliricem çıldırıcam falan ama nasıl bir çekimse aramızdaki ben yine sana gelicem...neyse sen beni gene anlamıcaksın nasılsa. sustum.
bu kadar mıydı her şey? yaşandı bitti gitti. gerek yok hayatımda sana artık. özel günlerde hatırlar bi doğum günün kutlu olsun der bitiririz. yılda 2 defa konuşuruz artık sadece. o da hatırlarsak eğer.çok saçma değil mi?
benim için burada olmanı seviyorum, seni seviyorum, bunca zorluğa rağmen her şeyin düzelmeye başlamış olmasından mutluyum. seni seviyorum. sağol her şey için.

kanamasının
içe
dolması
kadar.

eşsiz olman bir yana, hiç olmaman çok garip. seni içimde büyütüyorum, boşluğuma yayıyorum harf harf kimliksizliğini. seni küfürsüz seviyorum, seni sikilmemiş kahve içerken seviyorum, seninle dünden kalma bardaklarda kahve içerken kavga ediyorum sebepsiz. kavgalar ki, çoğu ilişkinin yatağıdır, çoğu ilişkinin doğmamış çocuklarını avuç içlerine döktürendir, sen de bilmelisin.
sen o ilişkilere batıp çıkmadın mı hiç?
öyle boş, ruhsuz, düzen üstüne, kural üstüne. benim üstümde uyu, benim altımda da uyuyabil, sen yaramaz kadın, alkol sana dans ettirecek parkelerde, çorapsız, kıyafetsiz,
ama doyumsuz bir zevk dokunmadan izleyebilmek kıvrak belini.
en çok gece başımı yastığa koyduğumda tavanımda dans ediyorsun, en çok oradan tanıyacağım.

seni
ruhunu
içini
içime
doldur.