bugün

Bu sözlükte hesabın yok evet ama nickimi biliyorsun ve hakkında ne yazdım diye gün içinde defalarca sayfama bakıyorsun.
Senden hoşlanıyorum ama seninle ingiltere'ye gidecek kadar değil.
Evlenmek istemiyorum çünkü müthiş bir şekilde ilerleyen kariyer planlarımı geride bırakamam.
Bir erkek için her şeyden vazgeçemem. Sen de benim için hiçbir şeyden vazgeçmemelisin. Dünyanın yarısı kadın ama insanın önüne mükemmel fırsatlar ya bir ya iki defa çıkar.
ikimiz de haklarımızı heba etmeyelim.
Lütfen beni hayatından çıkar.
Haklı olduğum son iki konuda kocaman, dev geri adımlar atıp sana geldim. Böyle olması ne benim haklılığımı azaltıyor ne de senin vurdumduymazlığını açıklıyor. Iki konuda da kalbim çok kırıldı. Sen kırdın demek istemiyorum çünkü 'ben bir şey yapmadım' diyerek sıyrılmak artık düstur olmuş durumda. Benimki böyle kendi kendine kırıldı diyelim. Keşke arkamdan gelseydin. Keşke bir şeyler sorduğumda söyleseydin. Keşke beni sevseydin. Beni niye sevmedin? Asla takmamaya başlamanı bugün net olarak gördüm. Emin ol başka hiçbir şey bu kadar beni yaralayamazdı. Ha yine nolacak dersen, ağzımdaki cam kırıklarını çiğneyip gülümseyerek yola devam etmeye çalışacağım. Keşke biraz yardımcı olsaydın.
2 ay oldu güneşin doğmayışı,gülmeyişin, sesini duymadığım, gözlerini göremediğim, sana dokunamayışımın 2.ayı.

geçmeyen bir yara bıraktın giderken düşünmedin arkanda nasıl bir yıkıntı bıraktığının farkında bile değilsinidir. hatta belki ben burda senin için yazarken sen şuan birlikte güldüğümüz bir anıyı başkasına anlatır ve onunla beraber gülersin kim bilir?
seninle yaptığımız herşey senden sonra tek başıma yaptım alışmak için. o kadar zormuş ki 5 yılı 2 ay'a sığdırmak.

asla beklemiyorum seni ve seni asla beklemeyeceğim ben çoktan karanlığa alıştım.

umarım işim yüzümden beni bıraktığına değecek birini bulursun kal sağlıcakla..
amınakoyım herkes bi romeo, juliet herkes sevdiğine şiirler yazabilecek potansiyelde ama sonra doggy yapalım mı.
Seni göremediğim her saniye daha çok özlüyorum iyiki hayatimdasin be adam iyiki benimsin 2 senedir sana olan aşkım sevgim hala ilk gün ki gibi belki de daha fazla ne yasarsak yaşayalım ne kadar uzulursek uzulelim be kadar uzaklaştırarak uzaklasalim ben senden kopamıyorum çok denedik olmuyo dedik ama sensiz de olmuyo be sensiz güneş dogmuyo sanki sabah olmuyo bahar gelmiyo sensiz ağaçlar yesermiyo gökyüzü hiç acmiyo sensiz hiç bisey olmuyo nolur hep benimle kal ben seninle huzune mutsuzluguda varım sen yanimda olduktan sonra ben seninle herşeye varım.
ben de seni canım.
içimi dökmek dökülmesini sağlayamilmek dinleyebilmek çok zor olmamalı..
Daha dün unuttum derken bugün tek fotoğrafını görmemle kalbimin ağrısı tekrar başladı. Hal böyleyken karşıma çıkma diye sürekli dua etsem de seni görmek için can atıyorum.
Kiminle konuşuyorsun bilmiyorum ama merak etmiyorum. Önceden olsa ederdim. Bilmiyorum. Belki de ediyorum. Artık duygularımın hiçbiri gerçek değil. Hatta duygularım var mı bilmiyorum. Eski masumluluğum ile hissedemiyorum hiçbir şeyi. Niye böyle oldu. Her şeyi mahvettim. Ne kadar aptalım ya.
Aklıma her gün geliyorsun. Mutlaka kafamın bir köşesinden geçiriyorum seni. Bir örnek veriyorum o olsa böyle yapar böyle söyler diyorum.
Beraber ilk- ve sanırım son- kahve içtiğimiz yerin önünden geçiyorum. Oturduğumuz yere bakıyorum. Ama oraya giremiyorum. Senden sonra hiç de girmedim oraya. En garibi de bugün başka bir yerde arkadaşımla beraber otururken tam kalkacağımız anda senin sevdiğin şarkıyı çalmaya başladılar. Öyle bilindik bir şey de değil. Yasmin Levy. Tam sınava giriyordum. içimden dedim ki Lan yapılır mı böyle sınav öncesi. Yapılıyormuş. Alıştık artık zaten. Neyse yine çok konuştum. Sana yazamadığım bir günün ertesi yine buraya yazıyorum ve kocaman iyi geceler diliyorum.
Çok uzundu usta okumadım ya.
Üst üste 5 saat konuşmasak kendini yarım hisseden koltukları parçalayan ben, tam 7 gündür sesini duymadım.

Çok geç uyanıyorum ve beni "sen hala uyuyor musun kalk hadi" diye arayan kimse yok. Sınava girerken bana dua et dediğim, biriyle tartistigimda soluğu sözlerinde aldığım, tek bir mesajıyla tüm günümü güzelleştiren biri artık yok. Bir an bile çıkmıyorsun aklımdan ve geçer dediğin hiçbir şey geçmedi.

Umarım sen mutlusundur. Çok istediğin bir şey vardı, gerçek olmuştur umarım o. Güzel yerlere git, hiçbir zaman karşılaşmasak bile.
Hayalkırıklığımsın ve hep öyle kalacaksın. Hayatımda ilk defa kabuğumdan çıkıp birine güvenmeye çalışmıştım. O aklındaki mükemmel insan nasıl oluyorsa bulama onu. Muhtaç kal. için acısın. Sen de her hayalkırıklığında beni hatırla. Çünkü seni gerçekten sevmiştim. Eğer isteseydin herşeyi değiştirmeye hazırdım ama sen vazgeçmeyi seçtin.
Bu sabah mutlu uyanmıştım. Sonra sen geldin aklıma senin olmayışın geldi. Sonra içimde büyük bir boşluk hissettim ve bu boşluğu nasıl dolduracağımı bilmiyorum. Canımı yakıyorsun. Senin de canın yansın istiyorum. O senin istediğin gibi kısa kestirdiğim saçlarımı daha da kısaltmak istiyorum sırf senin istediğin gibi olmasın diye. Seni hala çok seviyorum. Ama bu sevgi müthiş bir nefrete dönüşüyor adım adım.
kıyamam sana ya aaaaaaaah ah. bi an sevdiğimin değerini anladım, insanlar gidiyo be.
Hemen her fotoğrafımda hep göğsündeyim. Keşke öyle kalabilseydim hep.
Bu gün sensiz geçmeye başlayan günlerin 25.yılı. Çeyrek asır. Ne kadar zor olduğunu anlatmaya yetecek kelime dağarcığım yok benim. Ne kadar özlediğimi de...
Karakterimin şekillenmesinde emek veren, mutluluğum için sonsuz uğraşlar veren, canım, içim, kalbim, herşeyim.. iyi ki senin torunundum, iyi ki seninle büyümüşüm. Yaşattığım en değerli anımsın. Seni çok özledim, seni çok seviyorum.
Güzel uyu. Birgün biraraya geleceğiz ve çok özlediğim kokunu içime çekebileceğim.
Bir insana yapılabilecek en büyük kötülüğü yaptın bana. Iyi Insan,sevgi,saygı,inanç,umut.. Ne kadar güzel duygu varsa hepsine inancımı kaybettirdin. Yıllar sonra bile hala bir adım ileri gidemediğimi gösterdin. Biliyor musun artık kendimi sevmeye başlıyorum sanırım. Kalan tüm enerjimi gucumu sadece kendimi sevmek için harcayacağım.
işten çıkarken açık unuttuğum ufo gibisin.sıcaksın,ateşlisin.hiç aklımdan çıkmıyorsun.
Başlık mı açsam, nereye yazsam bilemedim. Kafam öyle karışık ki. Ah be küçüğüm, bak bana neler yaptın.

Bu yazıyı sana yazdım ben. Mükemmelliyetine. Şöyle bir düşündüm de, kusur kelimesinin vücut bulmuş hali olan ben, hatalarımla yaptıklarımla, doğru yolu bulamazken, senin sadece yüzüne baktığımda mükemmel olduğunu anlıyorum. Düşünüyorum, bi insanda hiç mi kusur olmaz?
Ben bu yazıyı sana yazdım.
Nasıl ince düşünülürse, o kadar ince düşünmen her şeyi, o sevgi sözcüklerin, koruyup kollaman beni, yaralarımı sarman, ağladığımda yanımda olman.. hangi kız böyle birini tanımak istemez ki diyorum. Öyle bir sevgi var ki içimde.. bu sevgiyi sevgili olup yapmacık hareketlerle harcamak istemiyorum. Seni kaybetmek istemiyorum, sevmekten ağlayasım geliyor.

Bu yazıyı sana yazdım ben, benim hayatımda gördüğüm en masum ve temiz kalpli kişi, senin beni sevmen, ne bileyim. Garip. Anlamalıydım işte. Yüzüme bakıp da gülmelerin, ellerinin ellerimde duruşu, kelimelerin. inan ki ben seni daha fazla seviyorum, anlatamam. Sigarayı ciğerlerine çektikten sonra dumanı verdiğin o sürede seni sevdim ben. Tırnaklarımla oynayışın, saçlarına şekil verirken aynaya bakışın, yürürken kasılışın, saçlarınla oynadığım zaman o gülümseyişin ve çıkan gamzen, o uykulu halin, bir şey anlatırken yaptığın el kol hareketleri, sinirlendiğinde hızlı konuşmaya başlaman.. seni paylaşmak istemiyorum, gitmeni istemiyorum. Ama anlatamıyorum bu bir veda konuşması değil. işte en önemlisi, birbirimizi anladığımız için aşık olduk. Seni kim anlar ben kadar? Ve beni kim sever senin kadar? Sen anlatamadığında dilin tutulur "anladın dimi?" Diye çırpınırsın. Anladım tabi, senin ciğerini bilirim ben. Seviyorum ama gelemiyorum, bunu sen bile anlayamazsın.
Bu yazıyı sana yazdım ben, sadece sana.
bu yazıya da nasıl başlayacağımı bilemiyorum. her zamanki gibi sana yazmaya cesaretim olmadığı için yine buradayım. çok özledim seni. konuşmayı , eleştirmeyi , şarkı gecelerimizi ve en çok da gözünün içine bakmayı... zaman hızlı geçiyor , gözden ırak olan gönülden ırak oluyor , unutulanlar oluyor , aramızdan ayrılanlar oluyor ama bir şekilde devam etmek zorunda kalıyoruz. bende sensiz devam etmeye çalışıyorum canım. aramızda duygusal anlamda ciddi olarak bir şey yaşanmasa da seninle olan arkadaşlığım çoğu şeye bedeldi benim için. o günlerimizi çok özlüyorum. konuşmayalı uzun zaman oldu ama her gün aklımdasın. özellikle akşamları daha bir melankolik oluyorum. bu durumumuz ne olacak bilemiyorum. tanıştığım her insanda , her ne kadar seni unutmak için tanışsam da , bir tane daha sana rastlamak istiyorum. çok acı çekiyorum. bana seni hatırlatan her şeyde ciğerimden bir parça kopuyor sanki. sana olan sevgim hiç azalmıyor. çok seviyorum seni ve bu her zaman böyle devam edecek. hoşçakal benim en sevdiğim arkadaşım. Sen farkında olmasan bile her an arkandayım.
Artık seni anlayabiliyorum. Ve bu beni öldürüyor.
en az 30 olmalısın
bilmelisin hayal kırıklığını
cesur olmalı, beni bulabilmelisin.
1 gün daha geçti.
gelir misin bilmem...
Pes... Pes ediyorum. Hayatımda ilk defa bir şeyden pes ediyorum. Saçma sapan umutlarımdan, rüyalarımdan, belkilerimden, beklentilerimden, kendimden bile sakladığım duygularımı anlama çabamdan pes ediyorum. Hiç büyüyememiş duygularımla, hiç var olamamış sana ulaşma çabamı bırakıyorum. Artık tıpkı adın gibi özgürsün. Girdiğin rüyalarımdaki cümleler artık bir romanın dört dakika sonrasında unuttuğum kelimelerinden ibaret. Sürekli verdiğin vaazları artık duymuyorum. Dinlemiyorum çünkü. Artık her an dibinde olacağın bir yük değilim sana. Sen, yalnızlığımın biricik ilacı, özgürsün! Bir hayalden ibarettin, artık bir hayal bile değilsin.
Gör diye, duy diye, bil diye yazıyorum. bıktım, usandım, yoruldum, paramparça oldum sana kendimi, halimi anlatana kadar. Yenildim işte belki sevinirsin, belki kutlarsın. Bırak bu hırsını, bu düşmanlığını, vurdum duymazlığını. Uzat elini barışalım...