bugün

merhaba patates,

öncelikle biraz salak olduğunu söyleyebilirim. o kadar kibirlisin ki, her zaman insanlardan farklı, daha içten, daha samimi, daha duygusal olduğunu zannediyorsun. ve de şunu söyleyebilirim ki, hiç yakışıklı değilsin. değilsin yani kendini kandırma boşuna. ayrıca fazla sıskasın. kolların kürdan gibi. hiç estetik bir yönün yok. ve de sanırım takıntı hastalığın var. bence bu hastalık büyümeden şu takıntılarından vazgeçmelisin. son bir iki gündür şair zannediyorsun bir de kendini. geçen sene ergenlik tripleriyle yazdığın şiirler beş para etmez bence.

ayrıca dostum, yalnızlığa alış artık. 20 sene oldu. görmedi ve duymadı seni hiç kimse. öldür artık içindeki o son umut kırıntısını. ahmaklık yapma.

gitara biraz daha eğil. belki seneye sokağa çıkabilirsin bu iyi bir şey.

burnunun üzerindeki sivilceler iğrenç duruyor. instagram hesabınsa berbat ötesi. kimse senin o saçma fotoğraflarını takmıyor. neyse çok geç olmadan yat. iyi geceler patates. seni seviyorum.
Selam picigu

Şu okulu artık bitir bu birrr.
ikincisi artık daha erken yat saat kaç oldu . Sabahlamak sadece ders çalışırken olmalı en azından bir süre bu üççç.
Ve dördüncüsü daha çok kitap oku.
Hey düzensiz.

Son zamanlarda bir harikasın biraz vicdan yapıyor gibisin ama sakın böyle devam düzeliyorsun. Farkında mısın "yavşak" diyenlerde azaldı. Yakında yeni bir serüven başlıyor. Hazır ol!
Ve bazen usanmışlıkla yazılır bu yazı.

içler acısı durumdur kendine göre. Başkasına göre devenin yanında kulaktır bu. Belki sevmekten yorulmuş bir kalptir, sonsuz dinlenmeye çekilen. Belki duman dolmuş ciğerlerdir, oksijene hasret kalan. Görmeyen gözlerdir bazen, olduğu şeyden daha güzel hayaller kurmamızı sağlayan. Kurumuş bir dal yapraktır yere düşmek için zamanını bekleyen. Bazen bir damla göz yaşıdır belki de gelecek mutluluk için temizlik hazırlığında olan.

Çekip giden sevgililer, tükenen ömürler, her biri tek tek acı çeken hücreler, beyni kemiren düşünceler hiç bir zaman gerçekleşmeyen o mutlu hikayeler, temiz ve saf hayaller.

Ve ölüm. Düzeltilemeyecek tek şey. Yerine getirilemeyecek, hiç bitmeyecek tek hüzün. Sonra devenin yanında kulak sözü gelir aklına. Yerin üstündekilerden çok altında yatanlarla var oldupu gelir. Vatan için doğmamış çocuğunu yetim bırakan babalar gelir. isyanların doğruluğunu sorgularsın. Kulağın büyüklüğünü sorgularsın ve adamlığını sorgularsın sonra.
Hadi utanma söyle akşama kadar yattın şimdi yatmaya yüzün yok değil mi?
bakıyorumda allah belanı vermiş.
en uzak olduğumuz varlığa yazdığımız yazılardır.
yazmak kutsaldır, tek boyun eğdiğin şey olsun.
Ben de kendime bir şeyler yazdım ama en çok ben anlayamadım.
iyi yaşamak için iyi insan olmak yetmiyor..

iyi insanlar erken ölüyor; çoluğu çocuğu büyüttük, asker edip kâh evlendirdik, borçları da sildik derken ölüyor!

gözlerinin yaşını silerken, kâh oğul balını yerken ölüyor..

tamam artık deyip huzura giderken ölüyor..

çok severken değil bazen ama, çok sevilirken ölüyor..

kâh acılarını gömerken, kâh mutluğa ererken ölüyor; erken, en erken ölüyor..

kötüleri hayatından silerken bazen, kimi de kendi cihadına giderken ölüyor..

kader ağlarını apansız örerken; tam da yüreğinden biri öperken ölüyor!

kötüler sefa sürerken velhasıl; iyiler için hayat tam da gülerken ölüyor.

ölüyor iyiler hep erken; tam da ezan vakti serin eserken; her şeye fazla ve hiç bir şeye yetmemişken; hayata bir teşekkür etmemişken, bir oh bile dememiş, diyememişken...
Gençliğimi kaybettim hükümsüzdür.
Mükemmellik deneyalarına kodlanmış bebeğğiiimm.

Egoist pislik diyip eksilersiniz ama ben aslan burcuyum...
eyy kendim. gün olur da zaman bükülür, geleceğe dair notlarını okuyabilir duruma gelirsen:

evlenme.
Gözlüğünün camında biriken yaşları unut.
Her insan aynıdır genellemeleri yapıp artik kendine zarar vermeyi bırak lütfen. Her acı için kendine bir süre ver, hiç üzülme demiyorum ama süresiz mutsuzluk da neyin nesi yahu? Senden alıp götürdükleri seyler icin, tum bu kırıp dokulmelerin icin kendine sure ver ve o sure sonunda kendini toplama vaktin gelmis olsun.
Bir de her insan özel, her insan farkli. Herkese olağan seviyede güven, daha sonra bu güven artsın ya da azalsin ama lütfen tanımadan yorum yapma, bırak artik guvenilecek kimse yok demeleri, kendine zarar verme.
04. 07. 2017

buna neden olabilecek Hiçbir şey olmadı ama ben bugün sevmekten de sevilmekten de vazgeçtim. Durduk yere. Kendi kendime..
Kendine horlamayan bi arkadaş bul.
sevgili kendim,
seninle konusmayali uzun zaman oldhahhahhha... saka be saka.. hadi su salak telefonu kenara koy artik. beynin iyice patates cuvalina döndü.
optm kib bye.

(bkz: yat artık lan götoş)
Her seferinde karsindaki insanlarin iyi oldugunu sanıp yumuşuyorsun. Lakin onlar sana her seferinde yumusamaman gerektigini hatirlatiyor. Artik öğren kimseye değer verme. Kimse icin bir sey yapma. Hic kimse onun iyiligini dusunecek kadar iyi degil.
olm girdinin tarihi saati zaten tutuluyor niye bu daha girdiye yaziyosunuz?

ahahahah.
Aynen kanka girdinin saati bişi . Kafalar ve türkçeler great .
O değil de cırcır olmuşum cırr cırr yapıyor .
Birçok hedef gerçekleştirdin, kalan birçok hedefini de gerçekleştireceksin.
Çünkü sen herkesten üstünsün, Unutma!
Seni cok seviyorum. Hatta sevdiğim tek şey sensin. Kib bye.
bir insan içini yine kendisine dökerse içindekiler azalmış mı olur yoksa aynı mı kalır? korkunç bir olasılık olarak iki katına mı çıkar?

biraz ilginç hissediyorum. öyle ki şu an deprem olsa kendi kendime "şimdi işin yoksa dışarı çık.." diye düşünebilirim. tatile başladığımdan beri bir kaç kez dışında -çoğu marketti ve bir kısmı da yürüyüş- evden çıkmadım. hiç de çıkmak istemiyorum. hatta istiyorum ki yanımda yöremde canlı varlık olmasın. sadece ben olayım ve eşyalar. bi kaç gün öncesine kadar yine "neden beni sevmedi?" diye düşündüğüm insanları düşünüp duruyordum, şimdi ise biri çıkıp seni seviyorum dese midem bulanacakmış gibi. bu dengesizlik oluyor sanırım.

gelecekle ilgili iki planım var birbiri ile tamamen zıt ve uç noktalarda.

1. rahat bir bölümde klasik bir türk annesi olurum. turşu falan yaparım, "terli terli soğuk su içmeyin!" diye bağırırım. kendimi çocuklarıma adarım. orta halde bir mesleki başarı sağlar biri "dışarı çıkalım mı akşam?" dediğimde "x* 'e bir sorayım, başka planı yoksa geliriz. bi de annemin işi yoksa çocukları bırakmam lazım" diyen bir kadın olurum. ve ölürken derim ki aslında çok keyifli birhayat yaşadım.

2. çok daha yoğun ama kendimi çalışırken en iyi hissettiğim bölümü yazar, muhtemlen kişisel bakım yapacak zaman bile bulamayıp, buruş buruş olana kadar çalışır. sonra neden benim aile hayatım olmadı diye emeklilikte ağlarım. ama diğer yandan bi tarafım der ki bence en iyi olasılığı yaşadın.

bu iki senaryo arasında gidip geliyorum. bazen biri bazen diğeri o kadar mantıklı geliyor ki. şu an ikinci mantıklı geliyor mesela. keşke insanlar ikiye bölünebilseler.

babama çok kızgınım. herkes gibi.. herkes dediğim biz işte, çekirdek aile. bazen onu görmeye tahammül bile edemiyorum. aslında çok da bi şey yapmadı. diğer yönden bakınca yapması gerekenleri yapmadığı için bu kadar öfkeleniyor olabilirim. onun kadar bencil olabilmek isterdim. ve pişkin.. ben bu kadar boş olup bu kadar öz güven sahibi başka bir insan görmedim. ne bilmediğinin farkında değil.

annem ölürse burada durmam. ne yaparsa yapsın. dedem 90 yaşında. kendi işlerini halledebiliyor. umarım eğer yaşarsa o da öyle olur.buraya ara ara yazarım: hala gözlerine bakarak konuşamıyorum. konuşmuyorum da zaten. sevmediğim oda arkadaşım gibi. ama başına bir şey gelirse üzülürüm. ama allah affetsin yaşlanıp hastalanırsa bakan ben olmak istemem. istemeyerek bakarım. her gün de istemediğim için kendimi suçlarım. zaten başıma gelen her şeyde kendimi suçlamamın nedeni o.. sanırım şu hayatta en kötü davrandığım insan kendim olabilirim. onun yüzünden. o hiçbir zaman beni adam yerine koymadığı için. şimdi de adam yerine koyduğunun ben değil bi kaç sene sonra kazanacağım para olduğu için.

insan görmek istemiyorum. ben kendim de canlı olmak istemezdim. ama cansız olmaya geçişe götüm yemiyor. en son ne zaman yaptığım bir şeyden zevk aldığımı hatırlamıyorum. bu depresyon mudur? ama kötü hissetmiyorum ki. komple hissetmiyorum.. şu an milyonlar kazandın deseler sevinmem mesela. her şey yük gibi geliyor. dışarı çıkmak, gezmek, birilerine yardım etmek, açıklama yapmak, bazen yemek yemek, duş almak**.

geçen sene birilerini sevmeye çok özenmiştim. sanırım normal insana dönmek için harcadığım son çabaydı. ben kötü bir insan değilim ki. herkes söylüyor di mi bunu? kim ben kötü bir insanım der ki? belki de kötü bir insanımdır. bazen bir şeylere zarar vermeyi çok istiyorum. ama yapmadım hiç. o kadar mı keyifsiz muhabbetim var bir senedir yazmadı.. ulan biz aynı şehirdeyiz. oturup dizi izliyordu bütün gün. benim gibi.. ama demedi işte takılalım diye. yazın en azından. nezaketen o kadar konuşmaz ki insan. konuşur belki de.. şişmanım diye dememiştir belki. belki beni beğenmemiştir. arkadaş olarak.. şimdi şişman değilim. önceden sallamayıp da şimdi muhattap alan birileri olursa zerre değer vermicem.. o, o kadar karaktersiz değil. bence ebediyen yazmak artık. yazmasın.. diğeri neden engelledi peki? ya bırak siktir et, engellesin o. allahın malı zaten. ben ona bile tamam diyecek kadar sevgiye aç bünyemi sikeyim. burada aşağıladığım dış görünüş falan değil. taş gibi çocuktu. kafa boş ama işte.. düşün ben ne kadar düşmüşüm.. kendimden utanıyorum.

annemi çok ihmal ediyorum. onun benden başka kimsesi yok. abim bazen muhabbetini sıkıcı buluyor. ben de ne anlatsın kadın diyorum. bütün gün evde. kendime de söyleyeyim: ne anlatsın kadın? bütün gün evde.. akşam beraber çay içelim dedi. biliyorum otururken ya bi şeylerden yakınacak, ya da yaptığı işleri anlatacak. hepsini bildiğim.. ne anlatsın kadın? ben gelmicem dedim.. keşke gitseydim. benden başka konuşabileceği kimse yok. ben bunları ona anlatamam.. üzülür. babamla muhabbet edilmez. bi sike yaramıyor. muhtemelen balkonda yalnız oturuyor. ben de burada boş boş sözlüğe destan yazıyorum.

kendi beynimi de sikeyim. ben annemin yanına gidiyorum..

Edit: uyumuş.
Ona ihtiyacım var ve o yok.