bugün

Ben sana yazmam bile. O derece.
siktir git yat ! ne işin var bu saatte
kurduğun hayallerin hiçbiri gerçekleşmeyecek. Üzülmüş gibi yapma. Zaten gerçekleşmesini istemiyorsun. olması gereken şeyleri istemeye başladın çünkü, seni gerçekten mutlu edecek şeyleri hayal etmeye korkuyorsun. Başkalarının senin hayallerini yaşamasına izin veriyorsun böylece, sen başkalarının hayallerini yaşarken. Boş ver, yarın daha az umursayacaksın.
eleştirdiğim şeyin baş rolünde olman biraz tuhaf değil mi ?
leyla ile mecnun niye yayından kaldırılıyor abi?
çok seksisin.

çok tatlısın.

çok yakışıklısın.

çok sempatiksin.

ısırırım seni.

yerim.
yau kendine gel. kendini işine ver. bırak boşver. eskiden nasıldın? arkana bakmazdın. şimdi de aynısı arkana bakma... herkes diyor ya "sen güçlüsün" güçlüsün işte neleri atlattın bunu mu atlatamayacaksın?
(bkz: okumadım kardeş durumumuz yoktu).
evden çıkarken bir şey unutmuş gibi hissedersin de ne olduğunu hatırlayamazsın ya işte öyleyim, bir yanım eksik.. elbet hatırlayacağım ama çoktan evden çıkmış olmaktan korkuyorum.
-olum cok yakisiklisin lan. Allah kuran carpsin, boyle bir tatlilik, karizma abidesi, efendime soyleyeyim ne kadar bi hovarda oldun canim operim dudagindan.

Editinde, kendime yazdim. Yazmadim. Yazdim. Kalemsiz.
(bkz: yazmak)

-abi gecenlerde bi kiza yaziyorum, yok boyl...
-yazma mi lan bu? Nasil yaziyon kiza?
-yaziyorum iste abi, anla...
-he la oyle desene. (Anlamadi)
bekletme.
belkide sen orada o şekilde olmasaydın o büyü bozulmayacaktı. neden geldin ki sen. git.
bazen kendime kızıyorum, olayların akışını değiştirdiğim için, değiştirdiğim derken, hiç bir şey yapmasam da, olayın içine dahil olmam bile yeterli oluyor.
geri zekalı senin duyguna sokayım ben.şu saatten sonra ağzını açarsan eğer, kafana sokim senin. senin iyi niyetini anlamıyorlar ve anlamayacaklar gerzek. neyin peşindesin sen vay efendim ne güzel ilgilendi mi diyecekler ya da "adam gibi yetişsin diye o da çaba sarf ediyor" mu? hiç birini demeyecekler. ve sen ne derse de, hep en kötü şeyi söyleyen kadın olarak anılacaksın. kafanı skeyim senin ben sbmo.
Çok salaksin çok.
Direnme blameless kaç kaç.
onu tekrar arayacak cesaretinin olmadığını kabul et ve kendine eziyet etmeyi bırak artık bak hayat güzel.
keşke zannettiğin kadar güçlü olabilseydin. keşke birileri seni sen güçlüsün diye kandırmasaydı. keşke ağlamak için içkiye ihtiyacın olmasaydı. belki her şey öyle daha kolay atlatılabilirdi. en çok kendine kızıyorsun. unutma! insanın kendinden başka kimsesi yok! şimdi aynaya bak ve değerli olduğunu bil. kimse seni kendin kadar önemsemeyecek. unutma sevilesi bir kalbin var. kendinle ilgili sorunlarını çözdüğünde kalbini ısıtacak insanlara kollarını açacaksın. kalbin çok değerli. kimsenin kırmasına izin verme!
yazar yazılarıyla herkesten önce kendini tatmin etmelidir. okuyucu beğensin die yazı yazan yazarlar başarılı olamazlar.
insanlaın düşüncelerini bu kadar önemsememelisin ama onların ne düşündüğünün farkında olmaktan vazgeçmemelisin.
Teşekkürler makina.
şu an hayatının en bok dönemlerinden birini daha yaşıyorsun yavrum.. bir zahmet harekete geçsen..
Senden ne mi istiyorum?

Şöyle 5-6 yıl sonrasına gitmeli.
Ya da 10-15…

Bir sahil kasabasında balkondan denizi gören kutu gibi bir evim olmalı, benden başka kimsenin haberi olmamalı. Saksılarda çiçeklerim olmalı. Her sabah 8 de uyanmalı yürüyüşe çıkmalıyım. Geldiğimde sıcacık bir kahve aydınlatmalı içimi. Telefonum olmamalı. Düşüneceğim hiçbir şey hiç kimse olmamalı. Bir ben olmalıyım bir eş ya da dost değil. Saklanmak için yer aramamalıyım. Öyle çok da sevmemeliyim kimseyi. En azından kendimi tanıyacak kadar zamanım olmalı. Aile güzel şey de özgürleştirmiyor insanı buna izin vermiyor ister istemez. Benim bir ailem olmamalı ya da kimsenin olmasaydı bunun eksikliğini duymasaydık. Nasıl yaşardık. Kim bilir?

Evet çiçeklere dönelim. Galiba biriyle ömür geçirmek bana göre bir şey değil. Sonra 3-4 yaşlarında bir çocuk evlat edinmeliyim. Bir sürü kimsesizimiz varken yenisini yapmak da enteresan. Çok sevsem onu. Sarıp sarmalasam bir çocuk büyütsem çiçek gibi rengarenk. Arkadaş olabilecek yaşa gelse mesela dans etsek sonra.

Ne bileyim işte.
çok mu hayal kuruyorum. yoksa hayattan olmayacak şeyleri mi istiyorum. insanın hayali ağustosta başlayıp eylülde bitebilir mi. bitebilir diyorsun bana. o zaman bu iki günü çok iyi değerlendirmeliyim.
hep yanımdasın diyeceksin bunu biliyorum. şunu söyleyeyim senin yanın huzur benim için. ellerin beyaz mesela. parmakların ince.. ne güzel. saçların siyah.. bu da çok güzel.
çok masumsun diyorsun bana. düşünüyorum masum muyum diye. evet ben masumum. düşünceler.. bir düşünce furyası aklımda. dur lütfen bölme düşünmeye ihtiyacım var.
neden böyle üzgünsün diyorsun bana. evet çok üzgünüm. ama bunu sana söyleyemem. cesaretim yok. ben bir ödleğim.
yapısal diyorum. seni tatmin etmiyor bu cevap ancak söyleyebileceğim başka bir şey yok.
karnın ağrıyormuş bugün. benimde dişim ağrıyor. ne? rakı mı koyayım. hayır. dişimin ağrıları başka ağrılarımı bastırıyor. bırak ağrısın..
ağustos bitiyor. eylüle giriyoruz. yine yanındayım. soruyorum.. hayaller bir gün de olsa uzatılır mı. sadece bir güncük. gelen cevap net; hayır. bu cevap üzerine bir şeyler söylemek üzere olan ağzımı yumuyorum. başımı mermere yaslıyorum...
biliyor musun birbirimizin adını bilmiyoruz. bu sefer susma sıra sana gelmiş anlaşılan. olun yan yanayız.
bu sefer kendi kendime soruyorum. neden bana azıcık ilgi gösteren her kadına aşık oluyorum? ama elleri bembeyaz simsiyah saçları var. başka bir şeye ihtiyacı yok ki. ilk tanıştığımız gün geliyor aklıma. sıcak bir ağustos sabahı bana içki veriyordu. saçları dağınık gözleri uykuluydu ve kalbimi kazanmak için yapması gereken hiç bir şey yoktu.
kendi kurallarımı bile çiğniyorsun. hayatı kurallarına göre yaşayamaman çok normal. en azından kendine ait, ezip geçmeyeceğin çizgilerin olsun.
bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete amaninnn. *