bugün

kafan çok güzel. elinde telefon, cem adrian dinliyorsun. köpek özlüyorsun, hasretin dibine vurmuşsun. arama dostum. kalbin sikişse de sesini duymak için arama. konuşmak isteseydi o arardı. gidene gel deme hatta giderken elinden tut sonra da hızlıca bırak ki destekli gitsin. daha da uzaklara siktirsin git.
her şeye hazırlıklı ol tatlım, hayat sürprizlrle dolu...
Camış gibi uyudun camış gibi yedin yine
Aferim sana.
ygs'ye de baban girecekti. git çalış, atar yaptırma bana.
sen geri zekalisin. niye uzdun gene seni seveno gul gibi geçinmek varken seni seviyor anlasana degerini bil ne oluyor toparlan.
içinde bulunduğum hiçliğin derinliklerinde kaybolmaktan korkuyorum
Bugünlerde kendimi sevmiyorum.
Ölüm var!
ders çalış...
içimdeki sıkıntılar ve korkular nasıl geçecek? hayat böyle hiç çekilmiyor.
bana bi çay kap gel.
Az şerefsiz değilsin ha.
harikasın, tek kelimeyle. güzel günler çok yakın azıcık sabır. daha fazla sarıl ona hazır elinde de fırsat var. seviyorum seni.
' sanırım inancıma ters düşmeseydi sana zarar vermekten çekinmezdim. bileklerini keserdim mesela, ilaç içmeni sağlardım. ya da biraz korkağım bahaneler üretip arkadasına sığınıyorum. cesaretsizim belki de '
seni hain ilan ettim. bu beni güzelleştirir. seni mutlu etmez. her güzel mutlu değildir çocuk. ama her mutlu güzel de değildir. kafa yorma çocuk. kafam yorgun..
bu günü unutma, bir de yalnız olduğunu.. hayatla tek başına başa çıkman gerektiğini unutma. kimse anlayamaz seni, kimse bilemez ne hissettiğini, nasıl yandığını içinin nasıl küle döndüğünü asla bilemez bir başkası. vazgeç artık her şeyi sineye çekmekten, konuş.. söyle içinden geçenleri sen de yak seni kor edenleri bırakta hiç değilse biraz hissetsinler nasıl yandığını..
sigarayı azalt. böyle giderse tekel eve gelecek ve üstün başarılarından dolayı sana plaket verecek. bir de samsun 216 içiyorsun. öleceksin. bir de allah aşkına hoşlandığın kızın yanında abes muhabbetler açma. tamam kız siyaset bilimi okuyabilir ama ulan hangi erkek hoşlandığı kızın yanında 'anap dönemindeki liberalizm etkisi'den bahseder..
elin kızı yapsın düğünü nişanı, sen anca facebookta -bil ve fethet-, 'çabuk ol! topraklarını genişlet!'..
çok tatlısın arkadaşım memlekette şeker kalmadı tamam yeter biraz da başkalarına bırak. saygılar öptüm.
sen ne dersen de.. her masal son bulur.. uyan.. mutlu son bekleme, umut etme..alışma, bağlanma..
bak çok üzüleceksin yine hem de bu kez cok fazla cok fazla üzüleceksin! böyle cigerlerin sökülecek
bu kez ağlarken! ve bu kez yanında kimse olmayacak sen kahrolurken..
herkes gider eninde sonunda biliyorsun! ama sadece bilme işte artık anla..
kaderine razı ol işte, değiştirmeye çalışma artık vazgeç.. yalnızsın, yalnız öleceksin.. hepsi bu! kabul et! *
onun bunun düğününe gitmeye devam et işte, yalandan gülümse, tebrik et senden küçük arkadaslarını,
ayakkabılarının altına ismini yazdır hani belki silinir falan! 1 sene sonra da git çocuklarını sev!
tamam oldu bitti işte.. git işe gel eve..! * *
La olum sipor yapsağa la!
sana çok kızgınım. Her zaman gururuyla övünen sen, ne zaman bu kadar gurursuz, bu kadar iradesiz oldun?
küçükken dünyayı kurtaracaktın, zaman geçtikçe bir şeyleri anlamaya başladın. olmadı bari ülkemi kurtarayım dedin. bir şeyler yolunda gitmedi, ailem demeye başladın. en iyisi geç olmadan kendini kurtarmaya bak.*
Nasil bir embesilsin lan sen aminakodugumun yavsagi. Bir boku dogru kisilerler beceremiyosun.ama seni sevmem lazim sanirim yoksa neden baskasi seni sevsin ki lan.aslinda bazen iyi bi kizsin lan komik oldugunu soyleyenler de oldu hem sen ona bakma bazen guzelsinde ben seviyorum en azindan. Kafana eseni yapmani da seviyorum lan yoksa sen sen yani ben ben olmazdik. Neyse narsizm kokusunu duyuyor musunuz havadaki?
sevgili içimdeki ben;birinden hoşlandığını bile bile gittin mal gibi konuşmaya çalıştın hayır tamam o da seninle konuşmuş olabilir ama bu senden hoşlandığı anlamına gelmez ki kendi kendine bi kapılmalar efendime söyleyim hoşlanmasaydı yazmazdı durumlarına girmeler falan hayır yani sende ki bu neyin kafası değer verdin de değer mi gördün allasen diye sorarlar adama.
yorgunum. ama nedenini bilmediğim bir yorgunluk. bugün aynı semtteydik ikimizde. bilerek gittim liseden sonra uzun zamandır görüşmediğim arkadaşımla bilerek orda randevulaştım.

olur ya belki görürüm diye..

2 sularında buluştum. saat 4 gibi kalktım kursunun adını bilmiyordum. bildiğim tek şey çarşıda bir yerde olduğu. bi aklım delice mesaj atmak için tetikliyordu bedenimi. öteki ise hayır diyordu neden bu çelişki inan bir türlü anlam veremedim uzun bir dolanmadan sonra onun geçeceği otobüs durağında bekledim. ne kadar uzağı görme problemim olsa da

gözüm hep en arkadaydı. olur ya belki görürüm diye.. her otobüste avucumun içinin terlediğini , kalbimin hızlandığını anlamak çokta zor olmadı hani.

olmadı göremedim. istedim minibüs beklerken kendi kendime konuştuğumu farkettim. 'at kafalısın' kızım sen dedim.

minibüse bindim. evin orada indim. kapıya kadar vardıktan sonra dar geldiğini anladım. sonra sahile gittim. benden sonra o da gitmiş o cafeye. acaba hangi masada oturdu diye düşündüm.

çantamdan çıkartmadığım o kırmızı kaplı günlüğümü çıkardım. birde sahlep söyledim kendime. aslında kumpir yemek istiyordum. boğazımdan geçmez dedim. başladım yazmaya denize karşı.

eve geldiğimde bayağı geç olmuştu. sümüklü sulugöz moduna geçesim vardı. bir insan neden durduk yere ağlamak ister ki..

galiba gitmek istiyorum. belkide kaçmak.. bana çok fazla geliyor..