bugün

Pazar sabahı uyanıpta "Sen çayı koy, ben ekmek gazete alayım" dediğinde duvarların sana "ne dedin ciğerim" edasıyla susmasıdır.
ne kadınlarla oluyor ne kadınlarsız. sultanlıktır kısmı yalan. ama onlarsız da olmuyor. noluyor? hiçbişey olmuyor. o zaman napcaz? hiçbişey yapmayacağız.
Eşyalarının senin bıraktığın gibi olmasından mutlu olmak, istediğin saatte dışarıda gezebilirsin, sürekli telefonda yada yanında başının etini yiyen birisi olmaz, gelirini sadece kendin için harcayabilirsin.
rte'yi üzmek allah'ı üzmektir.

bi ara bu şirk koşan cümleyi ne çok duyduk arkadaş.
sultanlık olarak tanımladığımız olaydır.
Sultanlık olduğunu sanmam aslında bence yalnızlıktır. Yalnızlık ise bana göre saçmalık.
bir cok zevkten mahrum kalinsada sultanliktir.
boklu donunu kendin yıkıyor olmaktır.
bazen isyan ettirebilecek medeni durumdur. Özellikle tek kendiniz yaşıyorsanız.
Karşı pencereden gelen güzel yemek kokularını duyarken, ben elimde konserve barbunya pilaki küfürler etmekteyim bekarlık sultanlıktır diyen zihniyete ve kendime.
bir kolun daha kaslı olmasıdır.
cepte para olması durumunda gerçekten de sultanlıktır.

yemeğe mi ihtiyaç var: http://www.yemeksepeti.com

çamaşır ve ütü: yakın bir kuru temizlemeci ile anlaşılır. her hafta kirliler alır 2 gün sonra ütülü bir şekilde geri getirir.

genel temizlik: 15 günde 1 gündelikçi ablamız gelir evi bal dök yala yapar.

eee o zaman niye evleneyim lan?
bekarlık sultanlıktır derlerse de inanmayın. çünkü heyecanı eksik o sultanlığın. kavga yok, dır dır yok...daha doğrusu hiçbirşey yok. yaşıyor musun! o bile belli değil...
kıymeti, ne kadar değerli olduğu evlilik belasını tattıktan sonra anlaşılır...
nah sultanlıktır, eli pisinde yada kukusunda dolanmaktır.
Krallıktır.
kötü diyen bok yemiş, bekarlık kimine göre sultanlıktır, kimine göre imparatorluk.

ben imparatorum !!

bu devirde evlenene yazık. zaten fark ederseniz insanoğlu çok özgüvenlidir. görür kötü evlilikleri, aldatlamaları, ihanetleri...

buna rağmen evlenir. kendi başına geleceğine ihtimal vermez. sonra gelince vay efendim nerelere gidem nasıl edem...

siktir.
sultanlık die adlandırılır ne kadar doğru ALLAH bilir.
ilişkisi yeni bitenler için sultanlık, uzun zamandır ilişkisi olmayanlar içinse can sıkıcı bir durumdur.
Bekarlık gibisi varmı be maaş fazla fazla yetiyor bide sultan kendi donunu yikarmi lafını geçin çamaşır makinesi denilen alet icat olalı 100 yıl oldu.
Mutfaktaki sarı bezin kurumasına sebep olan durum. Bulaşık yıkarsınız, çamaşır yıkayıp asarsınız, evi süpürürsünüz ama o siktiğimin sarı/beyaz bezinin kurumasının önüne geçemezsiniz.

Bekarlığı oradan anlıyorsun zaten. Örneğin benim sahip olduğum bez katı formdan kristal forma geçmiş durumda. O derece düzenli, o derece dislocation yok.
(bkz: the sultans)
menemendir.
eve istediğin saatte gidebilmektir.
Sultanlıktır ne karışanın var ne birşey diyenin nerde kaldın ne yaptın nerdeydin gibi soruları duymazsın.
bekarlık o kadar da kötü değil ama çoğu zaman iyi de değil.

Geçenlerde akşamüstü eve geldim. Asansörler doluydu, bu gün de yürüyerek çıkayım dedim. Altıncı kata varıncaya kadar yavaş yavaş yürüdüm. Her katta dört daire var. O gün o kapıların ardından öyle güzel sesler öyle güzel kokular geliyordu ki, yani her bir kat, her bir daire ayrı bir dünya gibiydi.. altı katı imrene imrene çıktım. Tabi sonrasında kapımı açtım.. ve limitsiz sessizlik.

Tamam benim de misafirim çok geliyor, biz de kalabalık oluyoruz, biz de kapıların ardına mutluluk sesleri, güzel yemek kokuları salıyoruz hep birlikte toplanıp ama öyle değil işte. O evlerden gelen sesler gibi olmuyor, araya çocuk kahkahaları karışmıyor, onların masaları kurulurken daha başka, daha tatlı çatal kaşık sesleri geliyor. Onların çay karıştırma sesleri bile, yemek kokuları bile daha başka oluyor.. Ya da bütün bunlar bana memleketimin, çocukluğumun, anavatanımın huzurunu hatırlatıyor ondan böyle oluyor bu sesleri kokuları duyunca. Bilemiyorum.

Hoş, aile olmak, olabilmek yalnızca bekarlıktan kurtularak, evlenerek başarılabilecek bir süreç de değil. Ayrıca, evlenmeden birlikte yaşayarak da aile olunabilir ama yine de her halükarda yalnız olmamak ilk adım tabi.