bugün

ölümsüzlüğün henüz keşfedilmemesi. en sevdiğin adamın gidebiliyor olması, kokusunun hiç tükenmeyecek olması.
Merhameti.
Zariflik ..kitap sayfalarını çevirirken bile kitaba zarif davranmak..elma soyarken bile estetik bir şekilde kabuğunu slalom yapmak..sanatçı Adam çünkü.
dürüstlük. bana ve kardeşlerime bıraktığı en büyük sermayedir.
cesaret. korktuğum durumlarda hep benim kızımsan korkmazsın diyerek bana korkusuz olmayı öğretti.
Hayata 2-0 geri başlamayı öğrendim..
en güzel örneği

http://www.onamola.com/li...kizinin-20-komik-hali/186
Sinirlenince her seyi kirip dokmek.
Hayvan sevgisi.

Henüz 11 yaşında falanım. Dışarıda buz gibi bir hava var ve lapa lapa kar yağıyor. Zaten kara pek alışık değiliz, akşama kadar tadını çıkardık bu yüzden. Akşam yemek falan derken, saat artık geç olmaya başladı, ancak dışarıda bahçeden hırıltılar geliyor, ne olduğunu anlamıyoruz. Birazdan babam bahçeye çıkacak ve kanadı kırılmış bir güvercini bahçenin köşesinde tir tir titrerken bulacak.
Sorun şu ki kuş korkmuş, artık kanadını hadsiz bir çocuk mu kırdı, ne oldu bilmiyoruz ama yanına yaklaşmaya çalıştıkça çırpınıyor, zaten kanadı bir değişik olmuş, babam daha da kötü olacağından korkuyor ve geride durmamı söylüyor. Gece 12 olmuş, ertesi gün erken kalkacağız ama işi gücü bırakıp güvercini kurtarmaya çabalıyoruz. Babam, yukarıdan çiğdem getiriyor, kabuklarını açıp çiğdemleri küçük bir tabağa koyuyoruz ki en azından aç kalmasın diye, ancak hayvan nasıl bir korktuysa yemiyor bile. Daha sonra ise babam avucuna aldığı çiğdemleri kuşun gagasına doğru götürüyor ve kuş beş dakika kadar tereddüt ettikten sonra babamın elinden yemeye başlıyor. Daha garibi, benim elimden yemiyor, tabağa koyunca yemiyor ama babamın elinden yiyor. Ben daha sonra yukarı çıkıyorum, babam da yarım saat daha güvercini besliyor ve en sonunda kuşu eline alıyor, dediğine göre hiç huysuzlanmamış elindeyken. Ertesi sabah da beraber veterinere gidip, kuşu tedavi ettiriyoruz.
Saygı...
Kimseye muhtaç olmamak.
Ben adam olmayı babamdan öğrendim sözlük. Onu hep idol olarak aldım. Onun gözüne gidebilmek için çok çalıştım derslerimde şimdi olmasada geçmişte büyük başarılar elde ettim. Bazen bana kızdı bazen sövdü. Fakat ona hiç kırılmadım çünkü o benim örnek aldığım tek kişiydi. Fikirlerini,duruşunu,yaptıklarını yapmak istedim. Örnek insandı o. Bana hayatta hep dik durmayı öğretti bazen kızdı bazen sevdi eleştirdi o eleştirince ben karakterimi biraz daha ona doğru çevirdim eğer onun fikirlerini duruşunu insanlığını muhteşem bir aile babası olduğu özelliklerini aldıysam ne mutlu bana.
sabredebilmek ve bekleyebilmek...

edit: 'kadınsın diye seni kıran, üzen olursa çarp ağzının ortasına. Sakın cinsiyetin yüzünden kendini ezdirme. Ezilenleri de koru. Memlekette erkek olmayı beceremeyenler çok kızım ve onların hakkından sen kendi başına gelmek zorundasın.'
kiminle içtiğini bileceksin.
Satın alınabilen biri olma.
"milletin hakkını yeme oğlum."
Kendi ayaklarımın üzerinde durabilmek, kimseye kolay kolay güvenmemek, insanların dengesizliklerine kolay uyum sağlayabilmek, kendi yapabileceğim şeylerse kimseden yardım isteyememek, kendisi gibi biriyle evlenmemek.

Sağolsun.
Baba olmayı öğretmiştir.
(bkz: oku yoksa böyle olur) . olmadi.
Gülümsemek, her şeye ve herkese rağmen.
özgürlüğüne asla el sürdürme özgürlüğünü alırlarsa elinde hiç birşey kalmaz demişti.
ben ondan özgürlük sevgisini öğrendim.
haram yememek, kitap okumak, erdemli olmak, dostluk... uzar da gider.
En iyi dost ailendir.
tek bir nasihati oldu bu yaşıma kadar: "sabah erken kalk."
onun haricinde ne başka bir öğüt ne de bir ders verdi bana.
ben de ondan öğrendim, erken kalkınca her şey yolunda gidiyormuş.
Cumartesi olayi, evet.