bugün

aşk tesadüfleri sever
aşkın rast makamı,

aşk narsisttir
kendine aşık.
aşk,
rastlantıların kraliçesi.
bir bahar akşamı rastladım size.
tesaduflerin suyu çıkmıştır. ayrıca filmi bize yansıtılan gözden değil, terkedilen adamın gözünden çekseydik ne olurdu bir düşünün. Serseri bi tip hiçbir sorun yokken kızı elinden alıyor. (ama sorunları varddııaa diyenin alnın ortasına bir koyarım kafayı yığarım yere, olur o kadar sorun) ama işte bu adamın ve kızın açısından anlatınca aşk hikayesi oluyor.

eminim bir çoğunuzun yaşadığı acı dolu ayrılık hikayesinin diğer tarafında bir aşk hikayesi vardır. aynı hikaye, diğer yüz..

ama ankara manzarası için bile izlemeye değer.
aşk tesadüfleri sever de tesadüfler aşkı sever mi? dediğim genelleme.
not : evet.
şebnem ferah'ın finaldeki süper şarkısıyla ağlanan film.

http://www.youtube.com/watch?v=TrPhrv-RL-k
klasik yeşilçam tadında ama amk. o' nasıl bir şeydi kızın kalbi en sonunda oğlana taıklıdı densilsei efenim...
not:insanların, içinden sövmesini sağlayan!...
Belçim Bilgin ve Mehmet Günsur' un başrollerini paylaştığı çok güzel bir sinema filmidir. Yıllarca aynı ortamları paylaşmış fakat bir türlü tanışamayan iki insanın aşk hikayesidir. Aynı zamanda Müslüm Gürses' in bir parçasıdır. 'aşk tesadüfleri sever, kader ayrılıkları sever.
film sadece ağlatmayı hedef aldığı için saçma olandır. o ne kadar tesadüftür öyle. çarşıya, pazara, manava çıkarken bile karşılaşılır mı? komik olmuş. gerçek hayatla alakası yoktur. haa, ağladım mı? evet, ağladım. ama bi mantığı yoktur, fazla sahtedir.
bana gelmeyişin bana çok benzediğindir repliğiyle kendini hatırlatan filmdir.
ayrılmamızın üzerinden iki hafta geçmişti. özlemin yerini alışkanlığa bırakacağı tehlikeli bir kavşağa yaklaşıyorduk ikimiz de. frene basıp sağa çekmem, bir karar verebilmek için düşünmem gerekiyordu. o hızla girersem o viraja, tepetaklak olabilirdim.

kararımı verip bastım gittim eskişehir'e. sinemanın önünde onu beklerken gözüme ilişti bu film. ya buluşup dışarı çıkacak, aptal aptal gezinip iki kelime edemeden ayrılacaktık, ya da iki bilet alacaktım bu filme ve bir şeylerin değişmesini bekleyecektim. ikinci seçenek daha mantıklı geldi. buluştuk. sarıldık birbirimize. hala umut vardı. bu o kadar belliydi ki. bilet aldım dedim. hangi film diye sordu. afişi gösterdim. gülümsedi, girdi koluma ve içeri girdik.

çok güzel başladı film. dakikalar ilerledikçe aramızdaki mesafe azaldı. ellerimiz usulca yaklaştı birbirine, masum gülücükler eşliğinde buluştu. bakışlarımızı yakaladık sık sık, birbirimize.. perde arasında ışıklar yanınca biraz utanmış gibi yapıp ayrıldık birbirimizden. tek kelime etmedik. ışıklar kapanıp 2. bölüm başlayınca nasıl olduğunu anlamadan tekrar sarmaş dolaş olduk. filmde duygusallık had safhaya çıkınca yaslandı göğsüme. saçlarını okşamaya başladım. bazı bazı ağladık, bazı bazı birbirimize bakıp sevinçle gülümsedik.. olacaktı işte. biz ayrı olamazdık, bu o kadar belliydi ki.. durduk yere neden o kadar acı çektirmiştik birbirimize..

gel gör ki yanılıyormuşum. film final kısmında bildiğin sıçtı batırdı. o duygusala bağlamış, ara ara ağlamış ben, film saçmalamaya başladıkça kahkahalar atmaya başladım iyi mi? bir yandan filmin saçmalamasına gülüyor, bir yandan yönetmene saydırıyordum. eski sevgilimin varlığını tamamen unutmuş, kendimi kaybetmiştim adeta. bu iğrençliğim zirve yapmışken çat diye bitti film, açıldı ışıklar. şaşkın şaşkın sağıma soluma baktım. insanlar kalkıp çıkışa doğru yürümeye başlamışlardı. şaka mıydı bu? sarmaş dolaş ağlarken nasıl bu hale gelmiştim ben? hayır olamazdı. daha işim bitmemişti. daha seni seviyorum, bir daha birbirimizi hiç bırakmayalım diyecektim..

ama suç bendeydi. seni seviyorum diyeceğime "hohahah iyice abarttılar bunlar da yea, çocuk mu kandırıyorlar" demiştim. bir daha birbirimizi hiç bırakmayalım diyeceğime "ahahahhaa ben buna götümle gülerim afedersin, bu kadar tesadüf de olmaz" diye buyurmuştum. her şey bitmişti artık. o güzelim fırsatı, son kozumu da kaybetmiştim. sinirli bir vaziyette kollarını kavuşturmuş, oturuyordu. hiçbir şey söylemeden kalktı yerinden.

"tekrar girelim canım ben doyamadım filme" dediysem de dinlemedi tabi. bir bahane uydurup uçtu gitti ellerimden.. yazacağınız senaryonun..
böyle tesadüfün içine edelim hep beraber.
her izlediğimde ağzıma sıçan filmdir.
aşk tesadüfleri seviyor, biz türkler de ağlamayı. * *
Tesadüf, kesin çok zengindir.
şu aralar yarıda bırakmamaya çalıştığım film.
yanda oynuyor film, ben de sözlüğe entry giriyorum. o derece sıkıldım.
buraya şunu da yazmazsak olmaz:
incir reçeli'ni, aşk tutulması'nı seven bunu da sevdi.
edit: aha yağmur da yağmaya başladı, beklenen son geliyor sanırım.
edit2: kalp yetmezliği olan adam tişörtle yağmur altında koşuyor amk. süper senaryo.
edit3: lan sırf klasik son olmasın diye bir şey yapmışlar sonunda, ama onun bir benzeri de önceden yapılmıştı. (bkz: 21 gram) bir film daha vardı ama hatırlayamadım şimdi adını. neyse. şebnem iyi söylüyor 1 dk.
aşk tesadüfleri sever de kardeşim. işimiz bi kerede tesadüfle kısmete kalmasın be. ha kalmasa olmaz mı?

bi kere de şu kısmet orospusuyla biz sevişsek ne olur? en azından fırsat pezevengini görebilsek. ha olmaz mı?
filmi izledim. zerrece ağlamadım. eski sevgilimin ankaralı olması ve ankarada o dolaştıgımız yerleri görünce bi an böyle kötü oldum. onun dışında tın tın. çünkü zaten biz bu sahneleri daha önceden görmüştük be yavru kuşum.

lan kutusu bile nerdeyse aynı jödönfan *'dan çalmışlar olum dedim didindim kendimi yedim.
ha bi de türünün son örneği(olmayan bir hayali karakter) bir erkek karakter çizmişler. öyle bir dünya yok. sen sarhoş olcaksın da seni yataga taşıcak. yok anam. yanına bile uzanmıcak he mi? geçceksin onları bir kalem. yok öyle bir dünya.
sonrasında yaktım bi sigara. söyle dedim kamuran abla!!*
(bkz: aşk eski bir yalan)
akşı tesadüf nedenlere bırakan kişi söylemi. hafif kendini avutma seziyorum sözde.
tevafukları sever tevafukları.
sikılmadan izlediğim bir film olmuş. ağlamak filan hikaye ağlanılacak bir şey yoktu filmde. bunlar izleyicinin abartması. filmde özellikle geçişler harika olmuştu.
genel itibariyle bakarsak çokta abartmamak gerek sonuçta bu bir türk filmi.
filmdeki yan hikayeler özgürle denizin arasındaki aşk hikayesinden daha çarpıcıydı.
--spoiler--
özgür garda yığılıp hastaneye getirildiğinde altan erkeklilin halini görünce ağladım evet itiraf ediyorum. çünkü o baba oğul ilişkisinin çok benzerini ben de yaşadım. ayrıca bu dizideki tek gerçek aşk burakın aşkıdır. delikanlı gibi seven bir o vardı. onun aldatılması çocukluk aşkı maşkı adı altında meşrulaştırılıyor. fazla mı kafaya taktım bilmiyorum ama deniz ya da özgürden biri çirkin olsa suratına bakılmıyacak halde olsa yine aşık oacaklar mıydı birbirlerine. çocukluk mocukluk yalan. kız buldu yakışıklı oğlanı oğlan buldu taş gibi hatunu yazıldılar birbirlerine. gerisi fasa fiso. külahıma anlatın lan. olan yiğit özşenere oldu. sağlam seviyordu delikanlı. esas tesadüfler onun hayatını şekillendiriyor. o anası o kadar tembih sonunda ağzını tutsa kız wcde telefonla konuşurken karşılaşmasa o kız özgürle hiç karşılaşmayacak iş biticekti. sonra yalandan sen beni gerçekten sevmedin de en son ne zaman benimle gezdiğin yeri sevdin de sevmediğine dair hiç bir bulgu yok ki filmde. adam sen siktiri çekmene rağmen oyununa geliyordu ulan. başka adam olsa gider içer kafayı çeker. ha bi de orda özgürle karşılaşması ve hastaneye götürmesidir tesadüf ve denizle telefonda konuşmaları. budur aşk hikayesi amına koyim. orospunun biri taş gibi oğlanı bulunca bunca yıllık sevgilisinı unutup altına yatıyor bununda adı aşk tesadüfü sever. siz kimi yiyorsunuz lan. yer mi bu millet böyle oyunları.
--spoiler--

çok sinir yaptım lan öğlen öğlen.
sadece finalindeki şebnem ferah şarkısı için bile izlenebilecek film.
http://www.youtube.com/watch?v=C2QQO4qWvWE
Yeşilçam ödüllerinde, -filmde hiçbir dijital efekt kullanılmamasına rağmen- en iyi dijital efekt ödülü verilmiş filmdir. ironiyse demek ki...
bu kadar tesadüfü sever mi? bilemiyorum. fakat birilerinin tesadüfü sevdiği kesin. *
tesadüf yoktur.
bazen bütün evren bir olup sizi karşılaştırmaya adarlar kendilerini. tesadüflerden konuşurken sevdiğinle, bu işte bir iş var der gülersiniz. aşk tesadüfleri gerçekten sever.
Kac kere izlenirse izlensin aynı merakla izlenen film.