ağzıyla şişeden su içen vurdum duymaz

(bkz: dolaptaki siseyi gizlice diken pic kurusu)

halbuki kıçıyla içmesi gerekirdi.

götümüzle mi içelim? sorusunu akla getirir. bakkaldan 0,50 ykr a satın aldığımız 0,5lt lik pet şişedeki suyu içmek için en yakın paşabahçe ye gidecek gerizekalı görgülülerin yolu açık olsun.

az ile yetinemez. bir bardak asla yetmez.

sıcaktan ve terden avuç içleri nemlenmiştir, susuzluk had safhadadır.
şişenin içindeki soğuk su, şişenin dışında bir buğulanmaya sebep olmuştur.
şişe o buz gibi belinden tek elle kavranır.
şişeden yayılan soğuklukla, içimizde birikmiş sıcak kuraklık birleşerek
beyne haz sinyallerini çoktan yollamıştır.
gözü kararan kişi ben bu şişeyi öperim der ve dayanır.

hem de öyle böyle değil
şişenin dudakları ile kendi dudaklarının birleştiği yerdeki boşluklardan;
yanaklara, gerdana ve hatta bazen göğüslere kadar akan serinlikle orgazm olunur.

sevgili ile sevişir gibi. sevişmenin görgüsü mü olurmuş?

oysa bardakla değil, götüyle içseydi bu kadar yadırganmazdı.

(bkz: sen once o vurdum duymazi bitisik yaz)

ağzıyla şişeden su içen değil de şişeden ağzıyla su içen olması gereken vurdumduymaz kişidir. sopalıktır, çıkışa gel çıkışa denilesidir.

agzımızla içmeyecegiz de kıcımızla mı icecegiz diye dusundurten ve millet neresiyle içiyor acaba diye suratle tıklanan baslık.

neresiyle içmesini tercih ederdiniz? gibi bir soru gelir ardından.