bugün

harika bir kemal sunal klasiği.
(bkz: şiki şiki baba)
nevra serezli ve kemal sunal'ın başrollerini paylaştıgı 1984 yapımı film

özellikle şiki şiki baba kaseti ararken turgut özatayın heryerde

şikki şikki baba kaseti var mı diye duraksayarak soruları da çok ilginçti
flmin adı atla gel şaban olsa da kahramanımızın adı niyazidir,filmin ismi de sanırım ticari kaygılardan böyle konulmuş demek geliyor ama peki o zaman niye şaban değil de niyazi kemal sunalın adı? beni bu açıdan baya yoran bir filmdir.
http://www.youtube.com/watch?v=kXtKKXOARYg
http://www.youtube.com/watch?v=zngxCBiYIbI
http://www.youtube.com/watch?v=aLqakB11miQ
aslında dolmuş içi diyalogların çok iyi gözlemlendiğini de gsöteren, hafızalara kazınan, absürdlükte son nokta diyalogları, müzikleri, dinçer - metin çekmez kardeşlerin renklendirmeleri, her daim 'allah rahmet etsin' dedirten kemal sunal'ın oyunculuğu ile, en neşeli, komik kemal sunal filmlerinden birisi olma şerefine ulaşmış, 1984 yapımı natuk baytan filmi..
kemal sunal'ın en komik filmlerindendir öyle ki gülmekten yorulursunuz her sahnesi ayrı gırgır ayrı şamata ayrı komedidir hele dinçer çekmez'in üstün performansıyla tadından yenmez film bu filmin senaristi aydemir akbaş'tır.bir sahnede dinçer çekmezniyaziye ulan hadi atın ismini söyle çabuk der niyazi düşünür düşünür ve nazlı der o esnada şiki şiki baba dinlenmektedir niyazi nazlı değince dinçer çekmez abimiz keyiflenerek
-güzel nazlı şiki şiki nazlı hadi hadi nazlı değişi vardır ki yarar adamı.
şaban mafyadan ve karısından kaçarken jokey kılığına girmiştir, ancak atın sahibi şabanı görür ve ata doğru götürmeye başlar:

atın sahibi: hadi atla bakalım.
şaban: nereye kumamı?
atın sahibi: ata evladım.
şaban: ata nasıl atlanır?
atın sahibi: istersen balıklama atla.
şaban: ata balıklama atlanmaz.
atın sahibi: nasıl atlanır?
şaban: beygirleme atlanır.

gibi yaran diyaloglar içeren filmdir.
sık sık harem gebze minibusunde iddaa maclarına bakmamı saglayan film.
Yönetmenliğini Natuk Baytan'ın yaptığı, senaryosunu Aydemir Akbaş'ın yazdığı, minibüs sahneleriyle yaran filmdir. Filmin en unutulmaz bölümleri ise efsanevi Şiki Şiki Baba şarkısının çaldığı bölümlerdir.
Bu akşam tekrar izlediğim ve beni koparmış olan filmdir. Şöyleki; şaban abimiz (filmdeki ismi niyazi) hipodromda adamlardan kaçarken jokey kılığına girer. O sırada at sahiplerinden bir tanesi şaban abimizi görür ve sen benim ata binecek jokey ahmet olmalısın der. neyse şaban abimiz bi şekilde ata biner ve yarışa katılır. Fakat yarış başladığında at geriye doğru gitmektedir. Tabi herkesin anladığı gibi at düz koşturulmuştur sonradan o koşu geriye sarılarak bu sahne çekilmiştir. Fakat bu yarış kum pistte olduğundan at koşunca arkasında bir toz bulutu bırakmıştır, dolayısıyla filmin o sahnesinde atın koştuğu yönde bir toz bulutu vardır ve at geriye koştukça bu toz bulutu yok olmuştur. filmin yönetmeni natuk baytan da filmi izledikten sonra ulan bu sahneyi çim pistte çekseydik keşke demiş midir acaba diye düşünmeme neden olan filmdir. *
Her ne olursa olsun izlemesi zevkli olan filmdir.
kıçını yırtsan böyle kadro daha toplanamaz denilen filmlerden biri.

kemal sunal bir yana (o ayrı bir olay zaten) bu filmde sadece figüranlar bile insanın kopması için kafidir; otobüsteki sakallı, kokuşmuş torba taşıyan amca, sürekli dedikodu yapan kaynana, fonda çiki çiki baba, "trafik polisi, çökün!" diyen muavin ve anında çöken ayakta giden yolcular, at yarışında heyecandan soyunan vatandaş, heyecandan biletini yiyen adam, kahvede elindeki simidin nizayi tarafından alınmasını bile farkedemeyen kişi, niyazi'nin cadoloz kaynanası rolündeki kopmalık, yarılmalık teyze ve onun surat ifadesi, tülbenti, kıyafeti, martılar, mahalle esnafı; odunları sulayan oduncu, kediyi kesmeye çalışan kasap, çift fiyatlı manav dükkanı vs. vs.

her sahnesi ağız dolusu gülmek için. hele o, imitasyon otobüsteki kaynana taklitçisi kel ve şişman adam yok mu? senelerdir gülüyorum, hala bıkmadım, hala gülmekten ölüyorum. aklıma geldikçe kendimi tutamıyorum.

çekilmiyor artık böyle filmler, yok efendim, yok.
dersiniz ki, şimdi teknoloji ilerledi, imkanlar geniş, para daha çok ayrılıyor bu tür şeylere. hani nerde? para var ama ilham yok, yaratıcılık, oyuncu yok, espri yok.
o zamanlar para ve imkanlar kısıtlıymış ancak aradaki kalite farkına bir bakın lütfen. şaka gibi.

bence günümüzün senaristleri, yönetmenleri, yapımcıları ve oyuncuları da "çiki çiki baba" dinleyip gaza gelmeli.

not: bu filmleri izledikten sonra günümüz tv kanallarını, dizilerini, programlarını izlememeniz tavsiye olunur. şiddetli kalite düşüşü ani baş dönmesine ve mide bulantısına sebebiyet verir, alışamazsınız.
(bkz: dörtnala koşuyor martılar)

türk sinemasının gelmiş geçmiş en komik, en yaratıcı senaryosuna sahip filmlerinden biridir. oyunculuklara ise hiçbir şey demiyorum zaten.
natuk baytan'ın yönettiği bir kemal sunal komedisi. kemal sunal bu filminde de bizi gülmekten kırıp geçiriyor. özellikle dinçer çekmezle ve patronuyla girdiği diyaloglar inanılmazdır.

-denizde yüzüyor boy boy odun
evde ne şeker kaldı ne de un
denizde yatıyor ay
şinanay yavrum şinanay
eğer pahalılık giderse böyle vay vay
kafada ne tahta kalacak ne de yay

+ bu ne?

-beyit...

+olm böyle beyit olur mu* biz insanların içini karartmak için mi yazdırıyoruz bu beyitleri? bunları okuyan bir daha cıkcık karemelası alır mı?

sürer gider.
bu filmin unutulmazları arasında dinçer çekmez'in şiki şiki babayı söylemesi ve arabadaki cacaroz kadını canlandırmak için başına türban takıp konuşan oyuncunun gülüşüdür. her izlediğinizde aynı etkiyi yaratır

--------------------
-dinçer çekmez
+türbanlı teyzeyi canlandıran oyuncu~kendisi de dinçer çekmez gibi keldir
k-kemal sunal

dinçer çekmez şarkıya başlar
-şiki şiki baba haydi..
+hihihihhohihi
-patlatın şu kelin kafasına
k-sen dur ben vururum
-----------

dinçer çekmez sahte otobüsü kullanır gibi yapıp şarkıyı söylemekte kemal sunal kupon yapmaktadır.
-şiki şiki baba haydi haydi .....
k- kel buldum son ayak nazlı
-şiki şiki nazlı haydi haydi nazlı...
(bkz: coup de grace shaban)
17. dakikasinda kemal sunal'in patron ile diyalogu cok carpicidir. bir insanin yasamindan bagimsiz uretimler yapmasi pek de mumkun degildir. o yuzden kendi yasamini halkin yasami ile bagdastirabilmis yazarlar tarihte hep kalici olmuslardir.
kemal sunal'ın at yarışlı filmidir. özellikle mafya babasının etkili altılı tahminleri nedeniyle kendisini kaçırmasından sonra şaban'ın moda girip tahmin yapabilmek için yaptırdığı minibüs yolculuğu simülasyonları bombadır (dedikoducu yaşlı teyze, kokulu adam, şiki şiki ba ba şarkısı, minibüse "dalın" nidasını takiben harala gürele birbirini ezerek binilmesi vs.) * .
isminin niyazi olmasına rağmen filmde neden atla gel şaban olduğunu bir zamanlar bir röportajında açıklamıştır.

kemal sunal: bundan sonra filmlerde "Şaban" adını koymasak bile, değişen bir şey olacağını zannetmiyorum. Millet 'Şaban' olarak biliyor. Bu yıl, firma yanlışlık yaptı. Film adım Niyazi... Adının "Atla Gel Niyazi" olması lazım. Afişler, lobiler hepsinde "Atla Gel Şaban" oldu. Seyircilerden bir kişi çıkıp da, filmdeki adın Niyazi, afişte Şaban, demedi. Farkına bile varmadı... Kemal Sunal'ın adı, Niyazi olsa ne olur, Şaban olsa ne olur?
izlemeye doyum alamayacağınız bir kemal sunal klasiği.
mafya ekibinde bir demet tiyatro'da mükremin çıtır'ın babası ve adını feriha koydum isimli dizide feriha'nın babasını buluşturan filmdir.

(bkz: erdoğan dikmen)
(bkz: metin çekmez)
kemal sunal ın en eğlenceli ve akılda kalıcı filmlerinden biridir. hatırlayamadıysanız ipucu vereyim;
(bkz: şiki şiki baba)
şaban isimli şahısa x kişisi tarafından at ile olduğu yere gelmesi telkin edilen durumdur.
an itibariyle tnt de yayınlanan film.bir kere daha kemal sunal ı rahmetle anmamıza vesile olmuştur.
Altılı ganyan oynayıp, birden milyoner olan fabrika işçisi Şaban'ın güldürüsünü konu alan, 1984 yapımı bir kemal sunal filmi.