bugün

hele de sürekli gördüğünüz bir kişiyse, red cevabı aldıktan sonra yüzüne bakmaya utanmaya başlarsınız diye tahmin ediyorum.
bu sebeple tavsiyem asla harekete geçmemek yönündedir. mal gibi bişeylerin kendiliğinden olmasını beklemek daha sağlamdır. tabi herkes sağlamcı olmak zorunda değil, ben gider anlatırım arkadaş. aldığım ayarla mutlu mutlu otururum diye düşünenler için açılmak daha mantıklıdır.
(bkz: anlatmak ya da anlatmamak işte bütün mesele bu)
gerçekleşmesi hele hele tam manasıyla gerçekleşmesi zor bir durumdur. çünkü arkadaşınız sizin kankanız ve karşı cinsinizse, yakınlıktan dolayı zaten onunla sürekli vakit geçirdiğiniz için birbirinizle can ciğer olmuşsunuzdur. onunla sürekli vakit geçirmeniz ve mutlu olmanızdan dolayı o sizin için en yakındaki kişidir. sevgili değildir ama sevgiliniz gibidir.

eğer boşluktaysanız kıscası bir aşk acısı içindeyseniz, yakın olunan karşı cins sizin gözünüze farklı gelmeye başlar. o kadar farklı gelir ki ondan hoşlanmaya başladığınızı düşünürsünüz. ama beynininizin size bir oyunudur bu çünkü siz sadece onunla mutlusunuzdur. ne var ki boşlukta olma duygusu ve yalan duygu ile örtbas edilir bu.

bir süre sonra arkadaş olunan kişiyle konuşulma aşaması gelir çatar. işte bu dünyadaki belki de en zor iştir. karşı tarafın cevabı ne olursa olsun kesin bir sonuç vardır ki o da eskisi gibi olamayacağınızdır. eğer red cevabı alırsanız muhtemelen arkadaşlığınız sadece 1-2 aylık sekteye uğrar sonra eskisi gibi olmasa da devam eder. yok eğer teklifiniz kabul edilir de sevgili olursanız geriye dönüş kesinlikle yoktur.
arkadaş kaybetme olasılığı olduğu kadar hayatının aşkını bulma olasılığı olan bir durum.
Aşkın yoğunlaşmasıyla olasılıklar netleşmeye başlar gözünüzde.açıklayayım;
olasılık 1)arkadaşınız da sizden hoşlanıyorsa size sizin ona baktığınız gibi bakmaya başlar.
olasılık 2)sizden hoşlanmıyorsa,sizinle aranıza mesafe koyar,ama durumu da belli etmemeye çalışır.
(bkz: hayırlı işler bol güneşler)
başa gelecek en boktan durumlardan biri..
hele o arkadaşın da size ilgi duyduğunu biliyor ama bir türlü iki tarafta cesaret edemiyorsa fena bir durumdur.
bir yabanciya asik olmaktan daha umutlu bir olaydir.
gerçek arkadaşsa asla gerçekleşmeyecek durumdur.

(bkz: yok böyle bişi)
aslında aşık olduğunuzu kendinize itiraf etme sürecidir. o sizin yakın arkaşınızdır. size herşeyini anlatan. sizde içinizdeki duyguları hep bastırmışsınızdır. kendinize itiraf ettğiniz an nasıl davranmanız gerektiği konusunda hiçbir fikrinizin olmadığı andır.
genelde platonik aşkın bir dalı olarak karşımıza çıkan. Çok acıtan. Maske taktıran, imkansız kelimesine lanet ettiren, olmaması gereken ama inadına olan. Aşık olunanın ise bir haberi olmadığı için acıtan, yanlız bırakan, hayallere dalıp, geleceği ümitsiz bırakan, arkadaşın yanında saçmalatan,ama insanı iyice oyuna iten, hayatını bir sahneye dönüştüren. her yerde ağlatan, ama kuliste göz yaşlarını da olaya katan.
çok kötü durumdur.hele o arkadaş başka birine aşıksa.gelir, kime aşık olduğunu anlatur, ne yapması gerektiğini sorar, nasıl davranayım der...ve siz bütün bunları yanıtlarsınız.onunla diğerini -tanışmıyolarsa- tanıştırırsınız, kaynaşmalarını sağlarsınız, ikisinin arasını yaparsınız.eğer şanslıysanız ikiside birbirini çok sever ve siz ne kadar acı çekerseniz çekin sevdiğiniz kişi mutlu olduğu için -az da olsa- mutlu olursunuz.eğer şanssızsanız arkadaşınız sevdiği kişi onu sevmez ve sevdiğiniz insan mutsuz olur.başka biri yüzünden aşk acısı çekip mutsuz olduğu sizi üzmezmiş gibi bir de gelip size anlatır her şeyi.onu ne kadar çok sevdiğini ama söyleyemezsiniz işte ona.olmaz! üzülme, geçer dersiniz bu seferde sen beni anlamıyosun demeye başlar ve sorar:

-sen hiç birini ölümüne sevdin mi? sırf o mutlu diye mutlu oldun mu hiç?
- , evet!
(bkz: ateşle barut yanyana durmaz) ne de olsa. olasıdır.
iki tarafın da kabullenmesiyle çok da güzel bir ilişkinin temelleri atılabilir.
şayet kabullenilemiyorsa en mantıklısı konuşmamaktır, arkadaşlığı bitirmektir zira seven kişi ne kadar unutucam dese de içinde derin izler oluşur.
çokta normal bi durumdur; huyunu suyunu bildiğin birine aşık olmayacaksında yoldan geçen elin yabancısına mı aşık olacaksın anlamam.
bahçende hangi ağaç varsa onun meyvesini yersin, ama yok niyetin dallarını kırmaksa tabi yabancı birinin bahçesine dadanmak daha mantıklı.
arkadaşınız hemcinsinizse çok da normal bir durum değildir. ters. ayıp. cık, olmaz.
ortada kuyu var yandan gec..eger karsilikliysa cok iyi seyler paylasabilcegin ama karsilik olsa uzuntuden baska birsey vermeyen durum..
yakınlaşmanın sonucu tam olarak kestirememekten, kendini bırakma ile farkedilen durum. aslında farkedilecek bir durum yoktur. sadece bünye şaşkınlıkla "hep onu seviyordum yeni farkettim ruh ikizim o" bunalımlarına girer. oysa çok büyük olasılıkla yanılsamadır.
gayet normal durumdur. erkekle kızın çok samimi olmaması gerektiği bir islam öğretisi değil doğanın kanunudur. islam nerden çıktı lan diyenler olursa, "bak sen kızla erkek arkadaş olmazmış, bu da muhafazakar yobaz işte" demeyesiniz diye dedim. arasında duygusallık olan samimi erkek-kız ilişkisi zaten doğal olarak arkadaşlıktan çıkacaktır.

ha kızın öyle bir niyeti yokken aşık olmuşsanız geçmiş olsundur. yine de söyleyin, şaşırıp üzülür; başınızı okşayıp "yapma böyle" der, birşey olmamış gibi devam eder. yakın bir arkadaşıma aşık olup söylemiştim genç iken, oradan biliyorum.
ortama çağırmak için açılan telefonda konuşurken sıkıntı çekmek, ne demek gerektiğini unutmak, hisleri açık etmemek için muhabbeti kısa tutmak, son "görüşürüz"ü dememeyi seçerek kapatmak.
- insanların, konuşa-konuşa anlaştıklarını kanıtlamaktır.
ateş ve barut olayıdır. fazla sıkı fıkılık bu durumları getirebilir. bir de taraflar arasında ki göreceli kavramdır. kişi arkadaşına ne gözle bakıyor sorunu meydana getirir.
arkadaş olarak geçindiğin , belki de yıllarca beraber oyunlar oynadığın kişiyle ters yönden bakmaktır. bakmamak lazım. sonrasında yobazlık coşuyor alında. bir kız ile bir erkek arkadaş olamaz gibi abuk cümleler dönüyor. gerçek arkadaşlıklara yazık oluyor.
- mustafa ben aşık oldum
+ kime lan muarrem
- soleyemem bilader
+ sole lan ne olcak
- cok acıyo içim
+ olum soylesene
- bizim memete.
+ hassssiktir.
sakıncalı durumdur. karsılıgı yoksa kişiler arasında sorunların dogması kaçınılmazdır. **
arkadaşın götünün kalkmasına ve arkadaşlık ilişkisinin bitmesine sebep olan durumdur.
- ya ben aşığım...
+ kime ?
- arkadışım ayşe'ye ya...
+ abi olmaz ya nasıl olur o senin arkadaşın
- ya ama seviyorum ciddiyim.
+ sen yanlış yapıyon lan siz kardeş gibiydiniz olum.
- peki ya sanırım haklısın ben aşkımı kalbime gömeyim.

bir kaç gün sonra..
- lan lavuk bana kardeş dedin hatunu sen götürüyorsun ?
+ olum ya kız yabancıya gitmesin dedim..

arkadaşa aşık olurken diğer arkadaşlara güven ve zamana önem gerektiren durumdur. *
kavak yellerinde anlatılan bi durumdur. her insanın başına gelebilir aslında dizginleyebilirsen etkisini hissetmezsin. göründüğü kadar sakıncalı da değildir hani. arkadaş sadece arkadaşsa , arkadaştan öte dost değilse olaylar umutlu , mutlu bir yönde gelişebilir. eğer arkadaş gerçekten arkadaşsa , dostsa hatta ve hatta beraber büyüdüğün bi insansa işler sarpa sarabilir. hele ki o kişiyle her günün beraber geçiyorsa yavaş yavaş daha da çok bağlılık çıkar ortaya. sevgilisi varsa üzülürsünüz ama geçer sonra herşey eskisine döner. bide sevgilisi yoksa bi umut bekleniyosa içten içe olur deniliyorsa , hafiften bi çöküş yaşanmaya başlanmıştır. hatta olur mu olmaz mı diye düşünme aşaması bitmiş , sonunda ne olacağı düşünülmeye başlanmıştır. bunlar yapılırken kişiye daha çok bağlanılır. sonunda hem arkadaşımı hem sevgilimi kaybedicem , hiçbişey eskisi gibi nedenlerle olmıycak diye depresyona girilebilir. nitekim sizi sakinleştirmek , mutlu etmek için kapınız çalıcak kişi yine o'dur.