bugün

sokak ağzıdır dilin zenginliğini gösterir.
enfes bir film. konu iyi işlenmiş; iran, iran gibi gösterilmiş. gayet akıcı idi, özellikle sonuna doğru gerilim zirve yapıyor. zaten "based on a true story" etiketi filmi izlemeye değer kılıyor. e bize de "cool story bro" demek düşer..

o değil de, o kadar amerikan nefretiniz var, kfc ne iş lan?
ilk yarısında biraz uyutan film. kfc koyarak ironi yapmaya çalıştıklarını varsaysak bile o yılda kfc'nin orda ne işi var diyesi geliyor insanın. yine de güzeldir, izlenilmelidir.
kim nederse desin türkçenin tadı tuzudur.
iran gibi olmak isteyen zihniyetlerin, mutlaka izlemesi gereken bir film.
basindan sonuna kadar acaba biz de boyle mi olacagiz diye dusundugum filmdir. ki su anda vizyondaki filmlere bakilirsa en gidilebiliri de bu filmdir. tavsiye edilir.
70. oscar ödül töreninde en iyi film adayıdır ve bence en büyük favoridir bunun en önemli sebebi şu an abd nin iran üzerindeki psikolojik baskı çabasıdır film olarak heyecanlı bir film oluyor ancak iran ı kötü gösteriyor kendi ajanlarının kahramanlıklarını anlatıyor sinemada izlemeye değmez evet büyük bir emek var bu işi yapmak kolay değil abd nin başarısıdır onu kabul ediyorum ama film olarak beni tatmin etmedi ve abd vatandaşı ile abd yalakaları hariç kimseyi tatmin etmez bu film ama oscar ın milyon dolarlık avatar varken gidip hurt locker filmine verilip bütün dünyayı şoke ettiğini de biliyoruz yani büyük ihtimalle bu film kazanır abd kendi kahramanlığını dünyaya daha çok duyurmuş olur iran ı yine aşağılar ve bakın biz bunları nasıl aslında yenmiştik imajı verir...
rıza pehlevi'den sonra yönetimi devralan humeyni ve devamında gelen,
iran islam devrimiyle, devrim muhafızları tarafından abd büyükelçiliği basılır
ve 52 adet elçilik çalışanı rehin alınır.
o dönem abd, elçilik çalışanlarını kurtarmak için çöl operasyonu adı altında askeri
bir operasyon düzenler ama sonuç fiyaskodur.

işte yıllar sonra tam bu noktada holivud devreye girer ve tekrar bir kurtarma operasyonu
düzenler. operasyon bu kez kendi içinde başarıyla tamamlanmış, en iyi yönetmen ve en iyi
oyuncu dalında, altın küreyi kucaklamıştır.

filme gelirsek,
ben afflect cıa merkezinde nasıl bir surat ifadesi varsa istanbulu, iranı, tahranı, çarşısını
ve havaalanını aynı yüz ifadeyle geçebilen bir ajan olarak hayretten hayrete düşürmüştür.

filmin içindeki diğer absürtlüklere değinmeye bile gerek yok zira, baştan sona absürt zaten.
amerikan halkının iran nefretini körükleyecek, provokatif bir film. ben affleck'i son derece severdim, yakıştıramadım. normal şartlarda asla oscar alamayacak bir film ama akademinin kararlarını hangi kıstaslara göre verdiğini ve giderek objektifliğini kaybettiğini hepimiz biliyoruz.* o yüzden golden globe'dan sonra bir de oscar alırsa hiç şaşırmayacağım.

oscar adaylıklarını da ekleyelim:

Best Motion Picture of the Year
Best Performance by an Actor in a Supporting Role
Best Writing, Screenplay Based on Material Previously Produced or Published
best achievement in editing
Best Achievement in Music Written for Motion Pictures, Original Score
Best Achievement in Sound Editing
Best Achievement in Sound Mixing

imdb sayfası da şu: http://www.imdb.com/title/tt1024648/
şu an 8.1 puanla top 250'de 212. sırada. ama muhtemelen düşer o.

not: bu arada 'film çekmek' anlamına gelen 'shoot' kelimesini, film boyunca 'kurşunlamak, bombalamak' falan diye saçma sapan çeviren çevirmene de buradan selamlar.
sıradan bir kurtarma operasyonu.
kanada propogandası, amerika bayrakları, kahraman ve aynı zamanda iyi aile babası. kilise sahnesi bi yoktu sanırım.
izlerken sıkmayan ama klişelerle örülü film.
kendi türlerinden ayrılan bir film olmuş. öncelikle gereksiz aksiyon sahnelerinin olması, daha realiter tutum filmden alınan keyfi kat be kat artırmış. zaten gerçek hayattan uyarlama bir film.* bu yaşanmışlıkta açıkcası filmin bazı yerlerininde kathryn bigelow tadı vermiş. sonuçta mahsur kalanlar amerika'nın elçilik çalışanları, sığındıkları yer kanada büyükelçiliği mahsur kaldıkları ülke iran. açıkçası ben affleck zaten bu tarz kahramanlıklara soyunmayacak derecede iyi işler çıkartıyor ancak bu işin oluru bu kadar olmuş anlaşılan.

anlayacağınız gereksiz kahramanlık ve amerika reklamlarını geçersek gerilimi sonuna dek verip çok aksiyon barındırmayan güzel bir film seyretmiş olursunuz. ödül konusuna gelince altın küre'yi alması biraz oscar için umudu artırmış olabilir ancak oscar'ı alması ciddi manada bir hayal kırıklığı olacaktır.
Her yerde ve her zaman kullanılmayan veya kullanılmaması gereken çoklukla eğitimsiz kişilerin kullanıldığı söz.
Her yerde ve her zaman kullanılmayan veya kullanılmaması gereken çoklukla eğitimsiz kişilerin (Yurdum insanının) kullandığı söz.
imdb puanın bu kadar yüksek olması amerikalıların milli duygularla 9 ve 10 puana abanmalarından başka birşey değil. bu tarzda çok daha güzel filmler olduğunu söyleyebilirim. oyunculuklarda göze hoş gelen , dikkatimi çeken herhangi bir performans yoktu. izlemezseniz birşey kaybetmezsiniz filmlerinden.
cem yılmaz'ın aynı serideki 3. filmi.
bu filmin oscar adayları arasında gösterilmesi ne kadar doğrudur, tartışılır. öyle çok dikkat çekici bir performans göremedim filmde. hele django unchained i izledikten sonra iki filmin aynı anda oscar adayı olması bir tezat oluşturdu. ancak şunu da söylemek gerekir ki izlenebilecek bir filmdir. çok abartılacak bir yanı yoktur. izlemeyince bir şey kaybetmezsiniz.
siyasete ve de diplomasiye ilgi duyanların sıkılmayacağı film. öyle aman aman bir filmde değil. en iyi film oscar'ını alması adaletsizlik olur. abd ve iran arasındaki soğukluğun hala devam ettiğine delalet ise filmin iran çekimlerinin istanbul'da yapılması. adamlar iran'da çekmeye korktuklarından gelip istanbul'da çekmişler. yani filmin çekimleri de hafiften abd - iran- türkiye siyasetine ayna tutuyor diyebiliriz.
yapımcılığını, yönetmenliğini ve başrolünü ben affleck'in üstlendiği 2012 yapımı film.
klasik amerikan kahramanlığını, nasılsa başında gerçek bir olaydan esinlenilmiştir dedik, abartabildiğimiz kadar abartalım diyerek çekmiş ben affleck. filmin çekimleri üç farklı şehirde, washington dc, los angeles ve istanbul'da yapılmış. yani o iran diye gösterdikleri mekanların birçoğu aslında istanbul. 8000 yıldır burada diye bahsedilen tahran kapalıçarşısı aslında bildiğimiz eminönü'ndeki mısır çarşısı. genel anlamda ortalamanın üstünde bir uyarlama. diyalogları gayet güzel, kurgusu mükemmele yakın. en iyi film, en iyi yardımcı aktör ödüllerini alması zor gibi görünüyor, rakipler dişli.
filmde dikkat çeken sahnelerden biri, sultan ahmet camisine giriş gösteriliyor bir sonraki sahne ayasofyanın içinde devam ediyor. dünya da gösterime giriyor ve sultan ahmet camisinin içinde meryem ana figurleri var oldugu dusunduruluyor.
Komiklikler, şakalar mahiyetinde söylenen garip sözcüklerdir.
siyasi anlamda düüşünmeden izlersek açıkçası hiç sıkılmadım, yer yer gerildim, bildiğimiz film olmuş. amerikan millliyetçiliğini abartılı bulsak da adamlar yapıyor, biz de izliyoruz ya da her ne kadar kötülesek de filmde de bence göndermesi yapılmış bir sahnede olayların ertesi gününde iranlı kadınlar kentucky fried chicken'da tavukları yiyordu. bugün her şeyin başı amerikadır, en kötü amerikadır, bu yaşadıklarımızın sebebi amerikadır ve daha da kötü olacaktir her şey kısacası biraz kendilerini sevimli gösterip bir şeylerin altyapısını oluşturmuşlar. ancak yine de diyeceğim odur ki film olmuş.
argo bir toplumda içe dönük yaşayan ve toplumun geri kalan kesimlerinden ayrılmak. yada korunmak isteyen bir grubun kullandığı özel sözcükler bütünü kaba küfürlü sözcük veya deyim.
ben affleck filmidir. sıkılmadan izletir kendini. akış kurgu senaryo on numaradır. bayağı da oskar adaylığı vardır. yardımcı erkek oyuncu christoph waltz olsun da gerisini bilmem. he bi de affleck kendini geliştirmiş geçen yıllarla. town da iyiydi bu da.
gerçek olaydan esinlenilmiş, izlenilebilir bi' film.

--spoiler--

her şey iyi, güzel de abd, iran'ın iç işlerine gayet güzel burnunu sokuyor, ondan sonra "insanlarımız rehin alındı". ülke karışık durumda ve rehin alma olayıyla tepki veriyor bu karışıklığa.

filmin kilit sahnesi sahar'ın rehineleri ele vermemesi olsa gerek, hani maçlarda kırılma anı derler ya, bu filmde de sahar rehineleri ele verseydi eğer rehineler de ülkelerine dönemezlerdi.

not: rehin alma olayının doğruluğunu değil verilen tepkinin doğal olduğunu düşünüyorum.

--spoiler--
türk oyuncunun kendini hemen belli ettiği film.kendisini kurtlar vadisinden "adam mı oldun lan it" repliğiylede hatırlayabiliriz. (bkz: Muhammed Cangören) *