bugün

sabah yolda gördüğün birisine iyi akşamlar demek.
Telefonda selcukum berker de gelecek derken selcukum belcuk da gelecek demek.beynim agzimdan once gidiyor.
üniversite hocasına bir anlık dalgınlıkla 'abi' demek.
Babamla gezerken yanımdan geçen adamı babam sanıp koluna girmem,
sonra adamla göz göze gelmek ve çok normal bir şeymiş gibi hiç bozuntuya vermeden Adama meraba demem.
Halime gülerek ortamdan uzaklaşmam.
kettle su koyup ocağın üstüne koymak.
Hem okuyup hem de sanayide çalıştığım dönemlerde patrona "hocam" demiştim. o da. "olsun olsun biz de hocan sayılırız" demişti.
"içimde bir metrobüs gezer" sabahları uyanamamış işte de uykulu bir şekilde gezen arkadaşın tepkisidir.
sosyal medyadaki tezahürü şu şekilde olan salaklıklardır.

-Dedem öldü,
-Hadi ya başın sağolsun :D
-Pardon ya alışkanlık .S.S
''Neyse dışarda bağlarım'' diye evden çıkarken aceleyle kapıyı çekip ayakkabının bağcığını kapıya sıkıştırmak. Bir de anahtarı yanınıza almadıysanız sizden salağı yok, tebrikler.
ev arkadaşın suratına bronzlaştırıcı sprey yerine saç spreyi sıkmaktır.
TELEFON ÇALIYOR BAKTIM NUMARAYA 444 0 000. ANLIK SALAKLIK YA YiNE AVEA'NIN SES KAYITLARINDAN BiRi SANDIM VE "söyle aşkım" diyerek açtıM TELEFONU. SONRASINDA Bi SESSiZLiK OLDU. O AN DANK ETTi SES KAYIDI OLMADIĞI. UTANDIM KAPATTIM HEMEN. DAHA BUNUN ŞOKUNU ATLATAMAMIŞKEN 5 DAKiKA SONRA AYNI NUMARA Bi DAHA ARADI. BU SEFER EFENDiM DEDiM SES GELMEDi. Bi KAÇ SANiYE SONRA O KAPATTI.

AŞKIM DEDiĞiME ALINMADI DA SURATINA KAPATTIM DiYE ALINDI ÖYLE KAPATILMAZ BÖYLE KAPATILIR MI DEMEK iSTEDi NAPTI ANLAMADIM.

EDiT: BU ARADA SONRADAN BAKTIM iNTERNETE, NUMARA ZiRAAT BANKASI MÜŞTERi HiZMETLERiNiN NUMARASIYMIŞ.
sokulan laflara cevap verememek.
dvd kumandasini ararken sol elde simsiki tutulu oldugunu gormek.
Sarhoşken balkona çıkıp aşağı bakmak.
uykuluyken telefon alarmı çaldığında biri arıyor sanıp cevap almak için ısrarla alo, efendim demek.
bant kaydini gerçek sanıp cevap vermeye çalışmak.
M- mal kişi ben
A- arkadaş
B-Arkadaşın babası
olay arkadaş sevgilisini görebilmek için istanbuldan ankaraya gelir bizde gelince buluşuruz gelmişke görüşelim diye ancak peder beyin haberi yok tabi durumdan.
B- ee M nasıl ankara alıştın mı iyice
M- (bisürü sıkıntı anlattım) hele kampüse gitmek çıkmak ölüm A da biliyor geldi neler çektik otobüste
A- (endişeli çaktırmamaya çalışarak) mert ti o kanka ben gelmedim ankara ya
M- lan hani geldin ya kampüs harika dedin bizim böyle kampüs olsun can kurban dedin
A- kanka yanlış hatırlıyon mert geldi (kas göz işareti yaparak)
M-haaa mertti o mert hatırladım
B-cocuk 2 saattir kıvranıyor düşürdün meydana herşeyi iki saattir kaş göz yapıyo( piç bir tebessümle) ek parantez(sanki şarlok holms amk)
ve sonra mallığın verdiği derin sessizlik.
güneş gözlüğü kafamdayken her yerde gözlüğü aramak.
gündüz vakti çok kısa bi süre uykuya dalıp uyanıldığında sabah olduğunu sanıp gözlerin saati araması.
dil sürçmesi çok kötü bir şey. sünnet düğününe gittik çıkışta sünnet olan çocuğun babasına allah evliliğini de göstersin diyeceğime darısı başıma dedim.
Yakın bir arkadaşın göğüslerine bakmak ve arkadaşın bunu görmesi . Sonra çaktırmadan frikik verilen yeri kapatmalar zart zurt .
sevgiliye, yıldızları seyredelim mi sorusu sormak. lan gecenin bir yarısı hangi aklı evel çıkar da sahile gider gerizekalı.
Mutfağa gidip "ben buraya neden gelmiştim?" diye sorgulamak.
Yanlış numarayı aramışım iyi günler deyip kapatan adama kusura bakmayın demek.
Boş yer bulunamayan benzinlik tuvaletinde kabin kapısını tıklatıp "aloo?" Diye bağırmak.
Bir de bugün başıma gelen bir olay;
Cepli hırkaya alışmış bünyenin, üstte hırka yokken telefonu bel kısmından (orada cep olduğunu varsayarak) yatay olarak fırlatmak, telefonun bir metre uçması ve bir adamın ayağının dibine düşmesi.
Neyse ki hala sağlam.
Telefonla uğraşırken saati merak ettiğimde koluma yönelmem. Anlık ve sürekli yaptığım. Umarım kimse ben bunu yaparken inceyi fark etmiyordur.