bugün

yılbaşına güneşli girmesi içecek olan gençleri sevindirmiştir herhalde. di mi la? *
edit: yılbaşını yedigün ile geçireceğim. *
yılbaşından sonra gece otobüse binip, şirketimin burada bulunan ofisinde teknik eğitim alacağımı duyduğumda gözümde daha da güzelleşen şehir. uzun yol merakımdan olsa gerek görsel
şu an inanılmaz sis içinde kalan şehir. karşı binayı görmüyoruz o derece. 2013 gider ayak son kazığınıda attı,havai fişekleri görmeyelim diye bunlar hep *
yılbaşı günü anormal derecede sisle kaplanmış şehir.
her zamanki gibi soğuk şehir.
garip şekilde sise gömülen şehirdir.
bu sis yılbaşı diye yaşanan pisliklerden utanan şehrin tepkisidir olsa olsa. pislikleri gece örtüyor ama insanlar her yere ışık takmışlar bu nedenle sis geceye destek oluyor. bana öyle geldi. yapılan pislikler bu toprakların insanlarına yakışmıyor. hiç değilse atalarımızın hatırasından dolayı yakışmıyor.
yılbaşını bu şehirde geçirmedim, demek ki bütün bir yıl orda olmıcam diye kendini avutmak istediğim şehir.
ulus'ta heykelin tam önüne gece orospular geliyor. bende ankara'ya yolum düştüğü için gitmiştim bir iki günlüğüne, erdoğan çağırmıştı da, tayyip canım bizim tayyip. *
neyse gittim dolanıyorum orada. sigara istedi verdim. sonra sohbete başladık. harbi bir hatundu.
cebimde o sırada fazla para yok. şimdi o karıyla birlikte olsam, aynı gece benimde aynı yerde işe çıkmam lazım ki yol parasını bulayım.
dedim de get şeytan kıllandırma komiseri.
ama bir daha ki gidişim de hiç affetmeyeceğim hacı. ben yıllardır buradayım dedi. yani bir dahaki sefere aynı yerde rast gelirsek karı beni unutmuş olsa da ben unutmayacağım için onu mutlaka tanırım.
dönüşüm muhteşem olacak rukiye!

bahtımı siken şehir.
tanım da bu.
ne olur ankara müsaade et bana. Çok zor bu ama sıktın beni ankara. küçük bir sahil kasabasında yaşayıp seni deliler gibi özleyip ölmeye geleyim sana ankara.
seviyorum seni nefret ediyorum senden. Sessiz kal ankara... kal ki beni anladığını düşünüyüm beni bildiğini düşünüyüm ankara kaldırım taşlarında erimeyen karlarınla ayazlı gecelerinle kalabalık sıcak rüzgarlı günlerinle kalabalığınla arap saçı sevginle...
Herkese kendini sevdirmeyen, sevdirdiğinide bağımlısı yapan canım şehir.
kimsenin sevmemesine rağmen bayıldığım şehir. Ki istanbullu olup, deniz görmeden yaşayamama rağmen.
vega nın güzel bi parçası.

ek olarak;

ah yağmur dönerken kara
şarkılar var falımda



ah yağmur dönerken kara
la bize her yer angara

diye devam ettirme sebebi şarkıcılara sahiptir.
yine çok fazla soğuk..
insanı kendinden nefret ettiren şehir.
çok özlenendir. egoya ve i. melik gökçek'e rağmen düşünün artık.
baharlarının çok güzel olduğu başkentimiz. mis gibi kokar ankara nisan, mayıs aylarında. havadaki sıcaklık bile hoştur baharları.
Şu sıra insanı boğan canım şehir.
sisli şehir.
köpek gibi özlenen şehirdir. hayatımın en güzel günlerinin ev sahibi.
dışarıda yürürken kulaklık takma ihtiyacı hissettiren şehirdir.
Aşktır aşk.denizi eksikmiş abi Çok merak ediyorum her gün denize giriyorsunuz napıyorsunuz anlamadım Ankara'ya Çamur atıp duruyorsunuz.
istanbul'un yanında gerçekten de biraz sönük kalan, dün hayatımda ilk kez geldiğim şehir.*
yalnız kime bir adres sorsam bilmiyor, buranın insanları aynı bizim hadımköy'dekiler gibi herhalde...
bence ankara'da kışın kutup ayıları ve penguenler çok rahat yaşayabilir, hatta getir titanic'i gençlik parkı havuzunda çok rahat batar..

öyle bir soğuk, öyle bir buz bu şehir..
Bu aralar hep sisli olan insanın ellerini acıtan bir şehir oldu. Yanınızda krem taşıyın ellerinizi koruyun.
içinde sevmediğiniz, görmek istemediğiniz birisi varsa, sürekli, acaba nerede karşılaşacağım korkusu yaşatan şehirdir.