bugün

new york'a dönüşü.
memleket olmasıdır,orda okuyo olmaktır ve daha bir sürü şey.
gidilmemesi gerektiğini öğütleyen yerlisi...
sonbaharda etraf sapsarıyken, ayağınızın altında yapraklar çıtırdarken sizde uyandırdığı dinginlik hissi. ankarayı sevmek isteyen kişiler sonbaharda işlek olmayan sokaklarda dolaşsınlar, bu söylediklerimi daha iyi anlarlar.
çocukluğumdan hatırlarım sarı bi şehirdir. büyük ihtimalle en son sonbaharda gitmiştim. Ankara sarıdır, sarı güzeldir. sarı olması sebebiyle Ankarada güzeldir.
izmir' e geri dönmek.
otogarı, havalimanı ve tüm çıkışları.
semt, mahalle isimleri. gazino, solfasol, opera, çinçin...

he bir de kış mevsimi.
ankara'dan gidecek olmaktır.**
sadece ankara olmasıdır.çocukluk,gençlik ve olgunluktur.bütün çirkinliğiyle bile güzeldir.
ilk kez gidilse bile hiç yabancılık hissedilmemesidir.
Kuğulu parktır efendim.Gidersiniz sakin bir gün, stresi alır götürür.
tavacı recep ustası.
hayatımda değer verdiğim nadir insanlardan 3'ünün ankara'da olması... memleket işte...
ankaradan ayrılmanın verdiği dayanılmaz hafiflik.
izmir'e uzak olması.
ankara'dan dönüşüdür.
gri ve siyah sizin olsun, ben mavi ve yeşilde yaşarım arkadaş.
başkent sizin olsun ben istanbul'da yaşarım arkadaş.
ankara'nın kışı

ankara nın kışı güzeldir. - soğuk donuyor, insan yok titriyorsun.- gibi lafları söyleyeceklere de benden öpücük. kış ayı olduğundan olmasın. kış soğuk demektir bunu öğrenelim. ıhımmm.. evet bu şehrimizde yerler çok çabuk buz tutar. otobüsler yokuşu çıkamaz. yürürken bir yandan da arkadaşlarla muhabbet edersin. acayipte eğlenceli olur. havasından hep işte. insanlar kar yağınca sokaklara hücum eder demeyeceğim ama büyük çoğunluğu karın tadını çıkarır. ve gülen yüzler çoğalır. sevilmeyecek gibi değil. bravo ankara.
hatırlıyorum yine böyle çok kar yağmıştı. tabi ki bende yürümeyi arzuluyorum şehvetle. tutku içerisindeyken, baya bi gittiğimi anladım. kendimi tebrik ediyordum. seğmenler parkının içinden geçip yoluma devam edecektim. aşağı taraftan parkın içine doğru ilerlemeye başladığımda, yeşil renkteki ışıklar karların üzerine yansımış çok hoş bir görüntü oluşturmuştu. böyle dalgın dalgın bakınırken, birinin yuvarlandığının gördüm yukarı taraftan.. karların içinde normal kartopundan biraz daha büyük bir kartopu gibi yuvarlanıyordu. merak içerisindeydim, durduğunda ancak anladım küçük bir kız çoçuğu olduğunu gülüyordu.. çok sevimliydi ısırıyım şunu şurda dedim. o kadar tatlı birşey. babası ile annesi de yukarda kızlarını yuvarlamanın gururluyla birbirlerine sarılmışlardı. bilmiyorum tabi ne sike sarıldılar ama mutluydular işte. küçük kıza bir kartopu fırlatıp, fazla kalamadan babamdan da çekindiğim için acele acele yoluma devam ettim. üşümeyede başlamıştım iyice. aklımda sıcak birşeyler vanessa diye bi cafe var köroğlunda oraya girdim ve bi çay istedim. hayatımda içtiğim en güzel çaylardandır. unutamam. net bi ifade kullanalım olsun bitsin. ankara'nın karı şehri daha güzel bir görünüme sokar ve ankara'nın soğuğu çaya ayrı bir tat verir. bunu ankara ya gezmeye gelenler zor anlar, ankara da yaşayanlar bilir.

ankara'nın metal müziği ve diğerleri
ankara'nın keskin bir havası da var. baya da hava varmış bu şehirde. meclis, bakanlıklar, yönetim binaları, sistemin tam merkezi olduğu yerleri sürekli görmek; vs. birçok sebepler beceren beceremeyen bir çok insana bir sürü şey yazdırır ve çaldırır. black tooth, crossfire, karakedi, magick vs. birçok grubun da kurulduğu bir yerdir. metal dinleyicisi osuruktan değildir. has metalcidir. ''ooo metallica diye bağırmazlar.'' adam akıllı otururlar tespih ellerinde o şekilde dinlerler. hicri bozdağ gibi bir deli vardır. adam kendini metal müziğe adamış, her yere koşturur. festival organizasyonları, etkinlik, radyo vizyonda rock station programı vs. metal müzik konusunda el atmadığı yer azdır. hayri plak vardır. konser biletlerini ucuza almak için yalvarırdık zamanında. şimdi yalvarmayı bıraktık.
biraz da Ankara ya gittiğimizde adam akıllı müzik dinleyip eğlenmek istediğimiz yerlerden de bahsedelim. ilk aklıma ''keyif'' geldi. bu bar sakarya da bulunuyor olup alt kattadır. ''nedjima'' selanik caddesinde yer alan şimdi her telden adamın takıldığı bir yerde olsa da yine de hitap ettiği kitle belli olmasıyla en çok tercih edilen yerdir. hangi kitle? sorusu için başlığa bak. insula ve barkod ve son olarak yolcu. yolcu bar selanik caddesine taşınmış olup müziğe ara vermeden devam etmektedir. gece geç saatlere kadar takılabileceğiniz bu yerde içeçekler falan da ucuzdur. belki de benim mayışım var ondan öyle geliyor. ucuzdur ucuz. if performance ve gölge tunalı yı unutmadan yazıyorum. not al. ''al al namıssız seni.'' dahası da vardır tabii ama yeterince baydık.
ve gelelim tunalı'ya bir soru soralım, sonra ona da kısa bi cevap verelim anlaşılsın olay.
- tunalı ya güzel diyorlar ama ben sik anlamadım neresi güzel?
+ la siktir sik kafalısın ondan.
tunalı öyle bi yerdir ki güzeldir. tunalı nın keyfine varmak için, tunalı nın 10 sene öncesini görüp, geçmişten gelmeniz gerekiyor. bunu yapmak zor. size daha kolay bir yol gaziosmanpaşadan ağır ağır yürümeye başlarsanız, tam olmasa da bu açığınız kapanır. kavaklıdere den aşağı doğru inerken göreceğiniz yaşları bi hayli fazla olan ağaçlar, binalarla değişik bir uyum sağlamıştır. dikkat edin. G.o.p da bulunan çok mu çok kazık, elit mi elit, falan filan yerlerden geçip, tunalı ya geldiğiniz de ''oh be'' rahatladık diyor olacaksınız. hemen tunalı nın girişinde bulunan kuğulupark ta bu çocuksu hallerinizi kaydıraktan kayarak, tam mod formu kazandırmak ta sizin elinizde. belki de biraz kuşlara simit atmak ta eğlenceli olacaktır. tunalı da mekanlarda birşeyler yemek içmek isterseniz, fiyatları normaldir. bi kaç mekan dışında. hangi mekanlar bunlar diye soracak olursanız kazık yemenizi istediğimden birşey demiyorum. hayvan gibi mağazalar yerine daha kutu formunda mağazaları görmek hoşunuza gidebilir. büyük mağazalar daha azdır. tunalı da birde eskici var herşeyi ucuza alabileceğiniz bi yer sorarak bulun.
daha da yazmam çok yazdık. okuyan varsa onu alkışlarla sahneye alıyorum ve bi cümle ile sonlandırmak istiyorum.
- ankara algılanması zor bir şehirdir sizi dar kafalılar sizi.
şairin de dediği gibi istanbula dönüşüdür.
Akman condominiumdaki dairende kahvaltı tabiki.
hosta piknik.

(istanbul'dakiler aynı tadı vermiyor)
kavaklıdere,tunalıda akşamüstü güzel bir yürüyüş.
tunalı en güzel yanı bence özellikle yazın.
tunalı'da kahvaltı etmek.
odtü.
ve sanırım yükseldeki kalabalığı bir sigara eşliğinde izlemek.
eğer vaktinizi geçireceğiniz bir adet sevdicek var ise saymakla bitmez.