bugün

kore'de afganistan'da verdiğimiz şehitlerdir.

nitekim bugünkü cumhurbaşkanı abd ırak'ı işgal ederken dışişleri bakanı sıfatıyla şöyle söylemişti:

"eğer türkiye savaşa girmezse daha fazla amerikan askeri ölür."

görüyorsunuz ya amerikan askeri türk askeri'nden daha değerli...

başbakan ise o dönemde "karmaşa terörden kaynaklanmaktadır, amerikan askerlerinin evlerine sağ salim dönmeleri için dua ediyorum." diyordu. şehide kelle diyen annesinin kız kardeşinin ırzı, vatanının bekası için savaşan direnişçiye de terörist demişti.

daha ne köpeklikler gördük de siz anlamadınız halkım.
"şehit" değildirler.
böyle denerek ölümler kutsallaştırılıyor ve tsk'nın oradaki varlığını sorgulamak zorlaşıyor.

kore'de emperyalizmin çıkarları için savaşa sürülerek öldürülen yüzlerce asker nasıl bugün "kore şehitleri" olarak anılıyor ve ölümler meşrulaştırılıyorlarsa, bugün de "afganistan şehitleri" adı altında bu yapılmaya çalışılıyor.
abd nin sikinde olmayan vatan evlatlarıdır. hepsi bizim içi birer kahramandır.
kahrolduğumda bu ya zaten.

kim için, ne için çocuklar yetim kaldı bu askerlerin çocukları?

empati yapmak lazım. o subayların çocukları olsak ömür boyu kime karşı nefret duygusu besleyecez. ülke politikamıza mı? amerikaya mı?

şehit diyoruz ama gerçekten de 'şehit' mertebesine ulaştılar mı bir düşünmek lazım.

yazık gerçektende. sözün bittiği an misalidir bu durum.
"emir demiri keser." diye bir özdeyiş vardır bilmem bilir misiniz. şehittirler, değildirler mevzusunu bir kenara bırakmak gerekir tam da bu vecizede anlatıldığı üzere.

kapı gibi şehittirler allah rahmet eylesin. burda sorgulanması, eleştirilmesi gereken vatanın bu kahraman evlatları değil; onları türlü bahanelerle amerika'nın çıkarları uğruna ölmeye gönderen siyasetçilerdir.

sözgelimi recep tayyip erdoğan gibi bir amerikasever sorgulanabilir.

tabii gerçekten sorumluyu bulma niyetinde iseniz.