bugün

beyaz atlı prens sanrısının dışına çıkmayı başarmış kızdır. burda ve diğer sözlüklerde ''kız' kavramı üzerine binlerce gerekli, gereksiz, yerli, yersiz başlık var. bu başlıklar altında yüzlerce acayip tanım, 5 dakikada yazılmış binlerce iğreti yazıya rastladım. genelinde, kızların mükemmeliyetçi ve konformist olduklarından bahsediliyordu. hiçbiri asgari ücretle çalışan bir adamın akbilindeki bakiyeden söz etmiyordu; gothic mekanlardan, zengin adamlardan, pahalı içiceklerden, amerikanvari alışkanlıklardan, sadist ruhlu erkeklerden ve diğer şeylerden sıkça bahsediliyordu.

zamanla bu insanin bilinçaltına kızların sıradan istekleri, yaşamları, beğenileri olmayan varlıklar olarak girmesine sebeb oldu. aslında evet, onlara sorduğunuzda evet çok normaller, çok sıradan şeyler istiyorlar, dinlediğinizde '' 365 hayal kırıklığının toplamından'' ibaret olduklarından dem vuruyorlar. benim acayibime giden, şimdiye kadar niçin hiçbir tanımda, yazılanda çizilende, bir kızın bir erkeğin önfantazisini kurarken, yalvarırcasına ''allahım nolur burnu dügün olsun.'' cümlesine rastlamamışlığım.

öbür taraftan düşünüyorum gerçek hayatta da rastlamadım ben buna. geçenlerde televizyonda tesadüf etmiştim, bi afalladım. sonra normale döndüm, çünkü bu ses sokaktan ya da kuaförden gelmemişti, tvde rol icabı söyleyivermişti kızın biri. bir kızın rol icabı televizyonda bile olsa sıradan şeyler söylemesi, sıradan bir şeyler istemesi çok hoşuma gitti.

burnumu, seviyorum hüngür hüngür sümkürmek istiyorum.
fiziğiyle problemli ergenin, ruhuna bir göz atılması isteğiyle dışladığı dişi grubun içinden geçirdiği temenni cümlesi.